İzmir Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz, yeni Adli Yıl Açılışı nedeniyle bir açıklama yaptı. Yılmaz açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Hepinizi yeni adli yılın açılışı sebebiyle düzenlediğimiz bu buluşmada, şahsım, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım ve İzmir Barosu adına sevgi ve saygı ile selamlıyor; sizlerle beraber olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Evet, yeni bir adli yılın başlangıcındayız. Bugün, mutlu ve huzurlu olmayı; tarafsız ve bağımsız bir yargı düzeni içerisinde mesleğimizin saygınlığına uygun; emeğimizin karşılığı olan ve hak ettiğimiz koşullarda mesleğimizi ifa etmeyi ne çok isterdik değil mi?

Ne çok isterdik, adaletin hüküm sürdüğü, haklarımızı koruyabildiğimiz, demokratik bir ülkede yaşamayı öyle değil mi?

Uzun yıllardır ülkemizde, siyasal iktidarın, otoriter ve baskıcı rejimini hukuk devleti; yoksulluk, yolsuzluk, talan ve rant düzenini kalkınma ve ekonomik gelişme; emir komuta zincirindeki yargı sistemini hukuk ve adalet olarak sunmaya çalıştığı ağır bir dönemi yaşıyoruz.

6 Temmuz’da, Türkiye Barolar Birliği temsilcileri ve tüm baro başkanları olarak Adalet Bakanı ile yapacağımız görüşmeden bir gün önce, şöyle demiştik:
“Biz avukatların; bir hakkın tespiti, bir hakkın teslimi için görevimizi yaparken, hukuk düzeni içinde, yargılama süreçlerinde müvekkillerimizin hakları için mücadele ederken, Cumhuriyetimizi ve cumhuriyet değerlerini savunurken, kendi haklarımızı koruyamayacağımızı mı sandınız? Mesleğimizi savunamayacağımızı mı düşündünüz? Bu onurlu mesleği seçerken ve sürdürürken yaşadığımız zorluklara karşı sessiz kalmamızı mı umdunuz, bunu mu beklediniz?

Ne dün sustuk, ne bugün susuyoruz, ne de yarın susacağız.
İzmir Barosu olarak taleplerimizi gündemde tutmak, taleplerimizin yaşama geçirilmesini sağlamak için, siz değerli meslektaşlarımızla omuz omuza, yan yana durarak her zeminde, yılmadan, usanmadan çalışacağımıza, engelleri aşmak için birlikte mücadeleye devam edeceğimize;

SÖZ VERİYORUZ!”

Ve adli tatilin başladığı 20 Temmuz’da, “SORUNLARIMIZ TATİLE GİRMİYOR” başlığı altında başlattığımız kampanya çerçevesinde;
-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin günümüz ekonomik koşullarına göre güncellenmesini,
-CMK ve Adli Yardım ücretlerinin zamanında ödenmesi, CMK Ücret Tarifesinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile eşitlenmesini,
-Avukatlık ücretinden KDV alınmamasını ya da alınan KDV oranının %1’e indirilmesini,
-Yüksek SGK primi ödememize rağmen düşük emekli maaşına mahkum edildiğimiz sosyal güvenlik sisteminin değiştirilmesini,
-Genç avukatları destekleyecek faizsiz ve uzun vadeli kredi verilmesini,
-Kamu avukatlarının sorunlarının çözülmesini,
-Meslek tekelinin genişletilmesini,
-Resmi kurumlarda ve adliyelerde avukatların kolaylıkla bilgi almasını, kayıt incelemesini engelleyen uygulamaların kaldırılmasını,
-Stajyer avukatlara özlük haklarının tanınmasını,
-Harçlara, tebligat ücretlerine ve tüm yargılama giderlerine yapılan fahiş zamların geri alınmasını,
-Hukuk eğitiminin nitelikli hale getirilmesini ve yeni hukuk fakültesi açılmamasını talep eden başvurularımızı bakanlıklara, İzmir Valiliğine ve resmi kurumların bağlı bulunduğu genel müdürlüklere ilettik. Hukukçu milletvekillerine mektup yazarak onlardan destek istedik.

Taleplerimizi içeren görsel çalışmalarımız, 40’a yakın baro tarafından paylaşıldı ve hep olduğu gibi İzmir Barosunun öncülüğünde dayanışmayı büyüttük.
Elbette ki, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmasına, maruz kaldığımız ekonomik ve fiziksel şiddete karşı mücadelemiz bitmedi ve hep sürecek.

Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için,
Bağımsız yargı ve özgür savunma için,
Cumhuriyet değerlerini savunmak için,
Haklar ve özgürlükler için,
Mücadelemizde Susmadık, Susmuyoruz, Susmayacağız.
İzmir Barosu’nun merkez binasına astığımız pankartımızda da vurguladığımız gibi;
Avukatlığı itibarsızlaştırmanıza,
Avukatları yoksullaştırmanıza karşı;
Söyleyecek Sözümüz
Hakkımızı Alacak Gücümüz var!
Birlikte Güçlüyüz!
Avukatız Buradayız!
Mesleğimizi Savunuyoruz!
Saygılarımızla."

Editör: Özlem Çimen Durmaz