İzmir Barosu, İzmir'in Çernobili olarak bilinen Gaziemir'deki nükleer atıklarla ilgili olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na bir mektup gönderdiklerini açıkladı.
Mektupta, "2006 yılından bu yana Türk hükümeti ve Türkiye Nükleer Düzenleyici Kurumunun (NRA), Gaziemir’de ortaya çıkan hassas nükleer materyallerin kökenleri hakkında resmi bir soruşturma başlatmada başarısız olduğunu düşündüğümü ilettik" denildi.
Dikkat çeken iş birliği vurgusu
İzmir Barosu, mektubun içeriğini şu şekilde açıkladı:
"Mektupta; İzmir Gaziemir’deki terk edilmiş bir hurda metal ve kurşun geri kazanım tesisinde yasadışı olarak büyük miktarda gizli hassas radyoaktif malzeme ortaya çıkmasıyla ilgili son gelişmeleri IAEA yetkililerine aktardık ve tarafımıza Kent ve Çevre Komisyonumuz aracılığıyla iletilen konunun detaylarını içeren “Gaziemir-İzmir’de “Önemli Bir Nükleer Güvenlik Olayı: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na Açık Mektup” başlıklı makaleyi ekleyerek, 2006 yılından bu yana Türk hükümeti ve Türkiye Nükleer Düzenleyici Kurumunun (NRA), Gaziemir’de ortaya çıkan hassas nükleer materyallerin kökenleri hakkında resmi bir soruşturma başlatmada başarısız olduğunu, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (IAEA’nı), Aslan Tesisinden alınan numunelere yönelik nükleer spektroskopi analizine dair tüm detaylı belgelerin Türkiye NRA tarafından açıklanmasını talep etmesi gerektiğini, sözleşmenin onaylayan tarafı olarak Türkiye'nin çalınan yasadışı nükleer materyallerin kurtarılması ve korunması konusunda iş birliği yapma ve ticarete karışanları cezalandırma sorumluluğuna sahip olduğunu düşündüğümüzü ilettik."
Ülkemizi nükleer santral girdabına sokuyorlar
İzmir Barosu tarafından yayımlanan açıklamanın sonunda, sürecin takipçisi olunacağı belirtilerek, "Ülkemizi nükleer santral girdabına sokmaya çalışan siyasal iktidarı bir kez daha uyararak 15 yıldan beri nükleer atıklarla ilgili çözümün sağlanamadığı Gaziemir vakası sürecinin takipçisi olduğumuzu duyuruyoruz" ifadeleri kullanıldı.