İzmir'in Buca ilçesinde, Şirinyer semtinde Melez Çayı üzerinde konumlanan Kızılçullu Su Kemerleri, Aydın yolu üzerinden kente giriş yapanların dikkatini çekiyor. Fark etmeden önünden geçilmesi mümkün olmayan bu yapı, köklü geçmişiyle İzmir'in en eski tarihi yapılarından biridir. Roma İmparatorluğu döneminde, M.Ö. 133 – M.S. 395 yılları arasında inşa edilen bu etkileyici su yapısı, Kadifekale ve çevresindeki ilk yerleşimlere su ulaştırmak amacıyla inşa edildi.
Su kemerlerinin gizemi
Roma İmparatoru Agustus döneminde yaptırılan bu kemerler, aynı zamanda Gaius Sextillius Pollio Aquaduct ismiyle de biliniyor. Kesme taş ve tuğladan iki sıra olarak inşa edilen yapının dayanıklılığı, içeriğine bol miktarda yumurta akı katılan özel Roma harcı sayesindedir. Üst üste yerleştirilen kemerler arasında en dikkat çekici olanın, diğerlerinden daha büyük ve yuvarlak formda olan ortadaki kemer olduğu söylenebilir. Yanlardaki kemerler ise daha küçük ve hafif sivri tasarıma sahip olduğu gözlemlenmektedir. Kuzeydeki ana kemer, Yeşildere’yi 21 metre yükseklikle geçen 120 metrelik bir yapı olarak öne çıkar. Batı yamacında iki, doğu yamacında ise üç katlı olarak inşa edilmiş olan yapı, üst üste yerleştirilmiş 14 kemerle eşsiz bir görünüm kazanmıştır. Bu katmanlı sistem, hem yapısal yükü dengelemeyi hem de yüksekliğe bağlı sorunları çözmeyi amaçlamıştır. Ancak payandalar arasındaki açılmalar, antik dönemdeki inşa tekniklerinin doğal bir sonucu olarak kabul ediliyor.
Yaklaşık 50 metre ötede, vadiyi geçen ikinci bir su kemeri daha vardır. Bu yapı, ilk kemerin işlevini yitirmesi üzerine inşa edilir. Yaklaşık 50 metre uzunluğundaki bu ikinci kemer, üç alt ve yedi üst kemer açıklığıyla dikkat çeker. Sivri kemer yapısıyla Osmanlı dönemine tarihlenen bu yapı, yüksek basınçlı suyu ters sifon yöntemiyle ana hatta entegre etmiştir.
Farklı isimlerle her dönem var olan yapı
Kızılçullu Su Kemerleri, Roma döneminden sonra Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de restore edilerek kullanılmaya devam ederek, İzmir’in su yapıları içinde en iyi korunmuş örneklerden biri oldu. Özellikle kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan iki ana kemer yapısı, boyutları ve görkemiyle ziyaretçileri büyülüyor.
Zaman içerisinde farklı isimlerle anılan bu yapılar, Osmanlı döneminde yapılan yenilemelerle birlikte “Osman Ağa Su Kemeri” adıyla da kayıtlara geçmiştir. Araştırmacı M. Aktepe’nin belgelerine göre, Osman Ağa, bu bölgedeki suları kendi yaptırdığı çeşmelere yönlendirmiştir. Kemerlerin taşıdığı suyun, Buca’daki Kaynaklar ve Kozağaç pınarlarından geldiği düşünülmektedir. Tarihi belgeler ve planlara göre su hattı, Yeşildere'nin batı kıyısında yaklaşık 60 metre yüksekliğe ulaştıktan sonra, doğal eğim takip edilerek kuzeydoğuya yönelir. Hat, Zafertepe ve Kadriye Mahallesi'nin doğu yamaçlarından geçerek, Kadifekale'nin kuzey yamacında, Ballıkuyu ile Kubilay mahalleleri arasında son bulur.
Kızılçullu Su Kemerleri ulaşım
Kızılçullu Su Kemerleri'nin yanından geçip de fark etmemek mümkün değil. Buca'nın Şirinyer semtinde yer alan bu yapıya 490 Tınaztepe-Üçyol hattına binerek kolayca ulaşabilirsiniz. Diğer bir alternatif olarak Şirinyer'e gelen herhangi bir otobüse binerek ufak bir yürüyüşün ardından yapıya ulaşmayı tercih edebilirsiniz.