İzmir Büyükşehir Belediyesi, Balçova İnciraltı Bölgesi’nin planları ile ilgili dava süreçleri devam ederken, bu planlar doğrultusunda imar uygulaması yapılacağına ilişkin basına yansıyan açıklamalarla ilgili kamuoyunu bilgilendirdi. Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan açıklama metninde bölgenin doğru şekilde planlanması için hukuki sürecin tamamlanmasının beklendiği belirtilerek, davaya konu gerekçelerin giderildiği plan çalışmalarına ivedilikle başlanması gerektiği, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni imar planı çalışmalarına katkılarını sunmak üzere hazır olduğu, tüm bu süreçlerin idari ve hukuki açıdan takipçisi olunacağı belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“Balçova İlçesi, İnciraltı Turizm Merkezi 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 09.05.2023 tarihinde onaylanmıştır. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi söz konusu İnciraltı planlarına “Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görüşünün olmadığı, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün alınması gerektiğini belirttiği kamu yararı kararının bulunmadığı, söz konusu planlar konusundaki görüşmelerin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca koordineli olarak yürütülmeyip belediyenin nihai görüşünün alınmadığı, İzmir Körfez Geçişi’nin yürürlükteki üst ölçekli planlarda ve İzmir Ulaşım Ana Planı’nda yer almadığı, planlama alanının kıyı kesimine ilişkin önerilen  ‘Ticaret-Turizm-Konut’ ve ‘Ticaret-Turizm’ kullanım kararlarının 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda getirilen ‘Turizm Tesis Alanı’ ve ‘Bölge Parkı/Kentsel Yeşil Alan’ kararlarına aykırılık teşkil etmekte olduğu, Bakanlığa önerilen plan teklifindeki yaklaşık 1 milyon metrekare inşaat alanının, onaylı plan ile 1.8 milyon metrekareye çıkartıldığı, bu kapsamda alanda yüksek yapı yoğunluğunun getirildiği görülmektedir.  EXPO Alanı’na getirilen ‘Ticaret-Turizm-Konut’ ve ‘Ticaret-Turizm’ kullanım kararları ile aykırılık teşkil ettiği, 2.Derece Doğal Sit Alanı içerisine getirilen ‘Ticaret Alanı Kullanımı İlke Kararı’na aykırılık teşkil ettiği, arazi olarak düz bir arazi olmasına rağmen ulaşım ağının çözülememiş olduğu, sürekli dönüşlerle ve kavşaklarla düğüm noktaları oluşturduğu ve bölgede ilerde trafik problemi yaratacağı ortadadır” gerekçeleriyle itiraz etmiştir. Bu kapsamda İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin 2023/1392 Esas sayılı dosyası ile 21.08.2023 tarihinde yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açılmıştır.

Ancak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından açılan davada Mahkeme 17.07.2024 tarihli kararı ile başka kişilerce açılan davalarda Yürütmeyi Durdurma Kararı verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar vermiştir. Bu karara İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesi nezdinde itiraz edilmiştir. 

Bölgede dava süreçleri halen devam etmekte iken bu planlar doğrultusunda imar uygulaması yapılacağına ilişkin açıklamalar yapılmaktadır. Basına da yansıyan söz konusu beyanatta “18’lik imar uygulaması için yapım süreci başladı, firma hazır. 18’lik uygulama ile ilgili süreç şeffaflık içinde olacak. Bakanlığın koordinasyonunda firmayla toplantı yapılacak; hemşerilerimizin talepleri, beklentileri değerlendirilecek” denilmektedir.

İzmir 8. İdare Mahkemesi’nin 2023/1433 Esas sayılı dosyası ile açılan davada 25.06.2024 tarihli ara karar ile yürütmenin durdurulmasına karar verildiğinden, söz konusu yargı kararı dikkate alındığında 18. Madde kapsamında uygulama yapılmasının mümkün olmadığı açıktır. Dava süreçleri devam ederken bölgede imar uygulamalarının yapılması, hukuki açıdan uygun olmadığı gibi bölge halkı için ilerleyen süreçlerde mağduriyet yaratabilecek olup doğru bir yaklaşım da değildir. 

Sonuç itibariyle tüm bu hukuki süreçler göstermektedir ki davaya konu gerekçelerin giderildiği plan çalışmalarına yukarıda belirtilen hususlar kapsamında ivedilikle başlanması gerektiğini, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yeni imar planı çalışmalarına katkılarımızı sunmak üzere hazır olduğumuzu, tüm bu süreçlerin idari ve hukuki açıdan takipçisi olduğumuzu belirtmek isteriz.”

Kaynak: BÜLTEN