Basın açıklamasında konuşan İzmir Kadın Platformu Üyesi Didar Gül, AKP-MHP iktidarının seçim yenilgisinin ardından saldırı konseptini derinleştirdiğini söyleyerek, içine girdiği devlet krizinden toplumun tüm kesimine saldırarak çıkmak istediğini belirtti. Kadınların 9. Yargı Paketi ile yeni bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Didar Gül, "9. Yargı Paketi ailenin korunması ve güçlendirilmesi adı altında, Erdoğan'ın sunum bölümünü yazdığı 73 sayfalık broşürle başlayan ve kadınların toplumsal yaşama katılmasının engellenmesi amacıyla yapılan planın bir parçası. Kadının sadece aile ile tariflenmesi ile bir kimliksizleştirme savaşı veriyor. Yaşlı bakımı, çocuk bakımı, evde üretim yapabileceği meslekler ile kadını eve hapsederek makbul kadını yaratmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
“Soyadı dayatması kabul edilemez"
Düzenlemeyle “Soyadında eşitlik” hakkına saldırıldığını ifade eden Didar Gül, "Kadınların hangi soyadını kullanacaklarına dair kararı verme hakkını elimizden almaya çalışıyorlar. Kadınların evlendikten sonra kendi soyadını tek olarak ya da erkeğin soyadı ile birlikte kullanma hakkını , 'anne babasının soyadının farklı olmasının çocuğun ruhsal sağlığını etkileyeceği' gerekçesiyle ellerinden alarak ve kadının, erkeğin soyadını kullanmasını zorunlu kılarak; kadının erkeğe eklemlenmiş, kimliksizleşmiş bir varlık olmasını amaçlıyorlar" şeklinde konuştu.
“Hiçbir haktan vazgeçmeyeceğiz"
Kadın mücadelesinin zapturapt altına alınmaya çalışıldığına işaret eden Didar Gül, "Sokakta mücadele ederek kazandığımız hiçbir hakkı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. 'Soyadında eşitlik' hakkı bizim ve vazgeçmeye niyetli değiliz. Kadın düşmanı politikalarınıza karşı sokakta örgütlü gücümüzle cevap vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.