İzmir Milli Kütüphane Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ulvi Puğ, İzmir’in “Atatürkçülüğün başkenti” olarak tanımlanmasının en doğru ifade olduğunu belirtti. 96 yıl öncesine ait bir belgede Atatürk’ ün, “Ankara’nın dışında bir başşehir hiç düşünmedim. Bilirsin İzmir’i ve İzmirlileri çok severim. İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Salih! İnanır mısın bu nedenlerle de İzmir benim yüreğimin Başşehridir” dediğini hatırlattı.

Cumhuriyet’i anlamak için Atatürk’ün sözlerine bakmak yeterlidir

Puğ, Türkiye Cumhuriyeti’nin “ümmetten millet, enkazdan devlet, istibdattan Cumhuriyet” yaratılmasının Atatürk’ün büyük mücadelesi sayesinde gerçekleştiğini vurguladı. Ancak Türkiye’nin bugün geldiği durumun, Atatürk’ü anlama ve anlatmada eksikliklerin olduğunu gösterdiğini dile getirerek, herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi. Ulvi Puğ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyet’i anlatacaksak, Lozan Barış Anlaşması’ndan da bahsetmeliyiz. Tarihe bu şekilde bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşmamız gerekiyor. Ancak bugün, Cumhuriyet coşkusunu yaşamamız gereken bir dönem. Hep şöyle derim: Cumhuriyet’i anlamak için Atatürk’ün sözlerine bakmak yeterlidir. Atatürk, her sözünde muazzam bir bilgi birikimini yansıtır. Büyük insanlar ve büyük bilim insanları, insanlığa, devletlerine ve milletlerine katkı sunanlar, genellikle üç temel özelliğe sahiptir: Sevmeyi bilmek, bilmeyi sevmek ve cesurca uygulamak. Atatürk’te de bu üç özellik mevcuttur. Onun sözlerinde ya yaşanmışlık ya da olağanüstü bir öngörü vardır; bu öngörü, bilgiden beslenen bir derinlik taşır. Gençlere hep şu tavsiyeyi veririm: Maalesef, bizler Kur’an okumadan Müslüman, tarih okumadan tarihçi olmaya eğilimliyiz. Oysa okumayı sevmemiz gerekiyor. Özellikle gençlerin tarihi mutlaka en az bir kez alıp her kelimesini, her cümlesini yorumlayarak, birbirleriyle tartışarak okumaları lazım.”

Atatürk’ün İzmir Milli Kütüphanesi’ne özel ilgisi

Puğ, İzmir Milli Kütüphanesi’nin Atatürk için büyük önem taşıdığını ifade etti. Atatürk’ün kütüphaneyi tam üç kez ziyaret ettiğini hatırlatan Puğ, bu ziyaretlerin iki önemli sonucuna değindi. İlki, Milli Kütüphane’nin “Milli” unvanının Bakanlar Kurulu kararıyla tescillenmesi; ikincisi ise kütüphanenin, Türkiye’de Yazılı ve Basılı Eserleri Derleme Kanunu’ndan yararlanan altı kütüphaneden biri haline gelmesiydi. Ulvi Puğ, “Ne yazık ki bugün, kütüphanemizi hiç ziyaret etmeden görevlerini tamamlayan yöneticilerimiz var,” diyerek kütüphanenin önemini vurguladı.

29 Ekim’e Coşkulu Çağrı

Ulvi Puğ, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için İzmirlilere anlamlı bir çağrıda bulundu. “Cumhuriyet Konseri” adlı şarkı ve şiirlerle dolu söyleşiye tüm İzmirlileri davet eden Puğ, izmir Milli Kütüphane’de 31 Ekim Perşembe günü saat 17.00’ de düzenlenecek etkinlikte bu coşkunun hep birlikte yaşanacağını belirtti.

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ