YAĞIZ BARUT / İZ GAZETE- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir 1 Nolu Şubesi, pek çok sorunun gölgesinde, apar topar açılan İzmir Şehir Hastanesi’nin yarattığı mağduriyetler üzerine İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde basın açıklaması yaptı.

Hastalar da çalışanlar da perişan

Hastanenin sendika iş yeri temsilcisi Hülya Ulaşoğlu, personellerin apar topar Şehir Hastanesi’ne gönderildiğini, bu yüzden hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının perişan olduğunu kaydetti. Ulaşoğlu, “Şehir hastanesinde diyalizde 7/24 nöbet tutuluyor, bir tane hasta yok. Ama bizim hastanemizde hastalar mağdur. Şehir hastanesine yüzde 70 doluluk garantisi verdikleri için şehir içindeki kamu hastanelerini işlevsiz hale getirmeye çalışıp kapatmak istiyorlar.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın hayali bizim kabusumuz oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Şehir hastaneleri benim hayalim’ sözlerini hatırlatan Ulaşoğlu, “Onun hayali, bizim için kâbus oldu. İzmir’de şehir hastanesinin yapımı 10 yıldır sürüyor. Yani yapımına bugün karar verilmedi. Her şeyin planının yapılması gerekirdi. Böyle bir beceriksizlik olamaz. Biz bunun için ‘yönetemiyorsunuz’ diyoruz. Herkes mağdur. Sadece şirketlere para kazandırmak için hareket ediyorlar. Bir sürü sağlık personeli açıkta duruyor ama onları da tayin etmiyorlar. Bize esnek, kuralsız, angarya çalışmayı getiriyorlar, hastaların da sağlık hakkına erişmesini engelliyorlar” diye konuştu.

Haberler içler acısı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Olcay Tekin de İzmir’deki mevcut kamu hastaneleri kapatılmasa da işlevsizleştirdiklerini yaşayarak gördüklerini ifade etti.

Yaşanan sorunları tek tek sıralayan Olcay Tekin, “Şehir Hastanelerini açarken eşit, ulaşılabilir sağlık hizmetinin hiçe sayıldığı, halkın sağlık hizmetine ulaşımının engellendiği kısacası halkın hiç düşünülmediği, sağlık emekçilerinin yok sayıldığı, insan olarak dahi görülmediği ortadadır. Nerdeyse yaka paça arabalarla personel acilen, polikliniklerden toplanarak Şehir Hastanelerine götürüldü. Sistem kendi hukukunu bile hiçe saydı, ne 657 ne anayasa eşitlik ilkesi her şey hiçe sayıldı. Orada iş yok, boş oturan personel, şehrin içindeki devasa hastanelerin içinin boşaltılması personel eksikliği gün aşırı nöbetler yorgun düşen, kaza yapan personeller…  Bir gecede iş yeri değişiklikleri, evlerin uzaklığı, personelin tükenmişliği, kişisel sorunları… Hiçbiri önemsenmedi. Şehir Hastanesinden gelen haberler içler acısı, sistem çalışmıyor, kayıtlar tutulmuyor yeterli malzeme yok, etik yok, olması gereken sağlık kuralları yok, yapılan aşılarda dahi soğuk zincir uygulaması yok, sürekli elektrik kesintileri oluyor… Anlatmakla bitmez” açıklamasını yaptı.

Sendika basın açıklamasında ise şu taleplere yer verdi:

•    İşleyen hastanelerin asla kapatılmaması
•    Hastaların olağan şehir içindeki yaşadığı mağduriyetinin giderilmesi
•    Var olan hastanelerdeki girişimsel işlemlerin yapıldığı birim ve ameliyat masalarının azaltılmaması
•    Gönüllü personel harici görevlendirmelerin durdurulması
•    Personelin ulaşım sorununun çözülmesi, ücretsiz servisler konulması
•    Görevlendirmelerde yasal mevzuatlara uyulması
•    Atama bekleyen sağlık personellerinin bir an önce atamasının yapılması

Editör: Özlem Çimen Durmaz