Batuhan KAYA- Yıllar boyu asbest ve çeşitli kimyasal zehirlerle yüklü gemilerin sökümünün yapıldığı Aliağa Limanı’nda, 2 gemi söküm tesisine daha AB onayı geleceği iddia edildi. Eğer 2 yeni tesise daha AB onayı gelirse, Ege Gemi ve Dörtel Gemi Söküm’le birlikte AB onaylı gemi söküm tesisi sayısı 11’e çıkacak.

Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, “Buradaki gemi söküm tesislerine AB onayı gelmesi bir şeyi değiştirmiyor. Oradan gelen tehlikeli atıkların nerede ve nasıl bertaraf edildiği hakkında bir bilgilendirme alamadık” diye konuştu.

Şeffaf olmalılar

AB onaylı gemi söküm tesislerinin, kamuoyunu şeffaf bir biçimde bilgilendirmeleri gerektiğinin altını çizen Akdemir, “Orada 2 firmanın daha AB onayı alması bizi ilgilendirmiyor. AB onaylı tesis sayısı 10-20-30 olmuş bir şeyi değiştirmiyor, isterlerse hepsine birden onay verseler ne değişir ki? Hala denetleme kısmı işlemiyor. Orada sökülen katı atıkların, malzemelerin, her türlü tehlikeli atığın nasıl bertaraf edildiği, nerede saklandığı ve toplandığına dair bilgi yok. Bunlar değişmediği sürece hiçbir şey değişmiyor. Öyle bir akreditasyon almışsa bir kurum, yaptığı tüm çalışmaları açıkça kamuoyuna göstermesi lazım” dedi.

Tek dertleri rant

Aliağa’daki gemi söküm tesisi sahiplerinin tek dertlerinin rant olduğunu ve AB onayının burada bir değişiklik yaratmayacağını ifade eden Aliağa Çevre Platformu Üyesi Sabahattin Yeşiltepe ise şöyle konuştu: “AB’den onay aldıklarında bazı şartları sağlamaları gerek. Havuz sistemi inşa etmeleri, çalışma şartları ve iş güvenliğini iyileştirmeleri gerek. Bunları yaparlarsa iyi olur ama buradaki firma sahipleri sadece rant için uğraşan insanlar. Bir şeyin değişeceğini sanmıyorum.”

Kanun üstünde bölge yaratıldı

İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu’na göre gemi geri dönüşüm tesislerinin tabi olduğu Avrupa Birliği Yasal Mevzuatı ile Türkiye’de uygulanan yasal mevzuat karşılaştırıldığında Türkiye’deki yasal mevzuatın yetersiz kaldığı, adeta gemi geri dönüşüm tesislerinin çevreyi ve doğayı katletmesinde bir sakınca olmadığı ve denetimlerin şeklen yapıldığı ve “kanun üstünde” bir bölge statüsü kazandığı görülmektedir. Yaşanan örnekler gemi sökümleri ile ilgili işlemlerin yasal mevzuata uygun olarak gerçekleşmediğini, denetimlerin yetersiz kaldığını göstermekte ve kaygıları doğrulamaktadır.

Muhabir: Batuhan KAYA