Semra İğtaç- Bergama’nın Kozak Yaylası’nda çam fıstığı üretiminde yaşanan ciddi verim düşüşü, hem bölge ekonomisini derinden etkiliyor hem de köylülerin geçim kaynaklarını yok ediyor. Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, bu verim düşüklüğünün sadece iklim kriziyle değil, aynı zamanda bölgedeki ekolojik sorunlarla da ilişkili olduğunu belirterek, İzmir ve Bergama Büyükşehir Belediyeleri’ne acil seferberlik çağrısında bulundu. Engel, çam fıstığı üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları ve Kozak Yaylası’ndaki ekolojik tahribatı İz Gazete’ye anlattı.

İklim krizi ve böcek istilası çam fıstığını vurdu

Kozak Yaylası’nda 12-13 yıldır çam fıstığı üretiminde büyük düşüş yaşanıyor. Bu düşüş, bölgedeki köylerde ciddi bir yoksullaşmaya yol açtı. Engel, bu durumun nedenleri arasında iklim krizine bağlı kuraklık ve “çam kozalak emici böceği”nin büyük bir payı olduğunu ifade etti. Son yıllarda bölgede yapılan bilimsel araştırmalar, bu böceğin kozalakların içini boşaltarak verimsiz hale getirdiğini ortaya koydu. Engel, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbul Üniversitesi iş birliğiyle bölgede başlattığı çalışmalara dikkat çekti. Prof. Dr. Doğanay Tolunay liderliğinde yürütülen çalışmalarda, böceğin hızlı bir şekilde yayılmasının neden olduğu zararın boyutları gözler önüne serildi.

Çam fıstığı üretimi için kapan sayısının artırılması şart

Erol Engel, çam kozalak emici böceğiyle mücadelede kullanılan kapanların sayısının artırılması gerektiğini belirtti. İzmir ve Bergama Büyükşehir Belediyelerine çağrıda bulunan Engel, kapanların üretiminin ekonomik bir şekilde sağlanıp köylülere dağıtılması gerektiğini vurguladı. “Bu süreçte köylülerin de bütçelerine uygun şekilde kapanların maliyetine ortak olmaları önemli,” diyen Engel, bu yıl ağaçlarda çok sayıda kozalak olduğunu, ancak açıldığında verim sorununun devam ettiğini söyledi. “Çam fıstığı üretiminde eski verimliliğe ulaşmak için acilen harekete geçilmesi şart,” dedi.

Bölgede yoksullaşma ve taş ocakları istilası 

Kozak Yaylası’nda çam fıstığındaki verim kaybı sadece ekonomik değil, sosyal açıdan da önemli sonuçlar doğurdu. Engel, çam fıstığının bir zamanlar bölge köylerini Türkiye’nin en varlıklı köyleri arasına soktuğunu belirterek, verim düşüşünün köylüleri ciddi bir yoksulluğa sürüklediğini ifade etti. Engel, yoksullaşan köylülerin, bölgedeki taş ocağı sahiplerinin etkisi altına girdiğini söyledi. “Eskiden çam fıstığı üretimi yüksek olduğunda köylüler zengin, taş ocağı sahipleri ise köylülerin peşinden koşardı. Şimdi ise tam tersi bir durum var. Yoksullaşan köylüler taş ocaklarına yönelmek zorunda kalıyor, bu da yaylanın daha fazla tahrip olmasına yol açıyor,” dedi.

Yayladaki taş ocaklarının yayılması, ekolojik tahribatı daha da artırdı. Engel, köylülerle birlikte taş ocaklarına karşı mücadele ettiklerini, ancak bu istilanın fütursuzca devam ettiğini vurguladı. “Birçok taş ocağını durdurduk, ama yenileri açılmaya devam ediyor. Yayladaki bu kontrolsüz taş ocakları yayılmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun için hem İzmir hem de Bergama Büyükşehir Belediyeleri'nin taşın altına elini koyması şart,” diye ekledi.

UNESCO Jeopark Statüsü: Kozak Yaylası’nın geleceği 

Kozak Yaylası’nın korunması için uzun vadede UNESCO’nun Jeopark Programı’na dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Engel, bu hedefin bölgenin doğasını koruma çabalarına önemli katkı sağlayacağını belirtti. Engel, geçmişte Balıkesir ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri’nin ortak çalışmasıyla bu projenin gündeme geldiğini, ancak Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin projeye olan ilgisinin altın madenciliği faaliyetleri nedeniyle samimi olmadığını vurguladı.

“Önceki dönem Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin Madra Dağı’ndaki altın madenciliği faaliyetlerine verdiği destek, bu konuda samimiyetsiz olduklarını gösterdi,”diyen Engel, İzmir ve CHP ‘ne geçen Balıkesir Belediyeleri’nin Kozak Yaylası’nı UNESCO Jeopark statüsüne kavuşturmak için yeniden harekete geçmeleri gerektiğini belirtti. “Bu dönem her iki ilde de CHP’li belediye başkanları var. Bizim talebimiz, Kozak Yaylası’nın pilot bölge seçilerek bu jeopark projesinin hayata geçirilmesidir,” diye konuştu.

Yerel ekonomiyi canlandırma şart

Erol Engel, çam fıstığındaki verim düşüşünün ve taş ocaklarının yayılmasının sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik bir sorun olduğunu da vurguladı. Engel, yerel ekonominin canlandırılması için çam fıstığı üretiminin eski verimliliğine ulaşmasının hayati önemde olduğunu söyledi.  “Köylüler varlıktan yokluğa düştü. Çam fıstığı üretimi yeniden canlanırsa, bu hem ekosistemi koruyacak hem de bölge halkının yeniden refaha kavuşmasını sağlayacaktır,” dedi.

Engel, Kozak Yaylası’nın doğal güzelliklerinin korunarak, sürdürülebilir tarım ve turizm projeleriyle bölgenin kalkındırılabileceğini ifade etti.

Muhabir: Semra İğtaç