Alaçatı’nın rüzgârıyla şekillenen ve bereketiyle sofralarımızı süsleyen ot çeşitlerini onurlandıran 14. Alaçatı Ot Festivali, 17-20 Nisan tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. Bu yıl 125’ten fazla farklı ot türüyle misafirlerini karşılayacak olan festival, Alaçatı’nın doğayla iç içe zenginliğini bir kez daha gözler önüne serecek. Festivalin tanıtımına özel düzenlenen basın toplantısı, sanatçı Ayhan Sicimoğlu‘nun konuşmasıyla başladı ve Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin konuşmasıyla sonlandı. Bu yıl “Toprak, Zaman ve Tat” temasıyla düzenlenen festivalin sembol otu ise Kaya Koruğu oldu.
Festivalde konuşan Ayhan Sicimoğlu, Alaçatı’yı “Türkiye’nin cenneti” olarak nitelendirerek, bu etkinliğin sadece bir gastronomi değil, aynı zamanda bir kültür festivali olduğunu vurguladı. “Çocuklarımız hapiste ama biz bu kültür festivalini aksatmadık” diyen Sicimoğlu, Anadolu’nun zengin kültürel mirasına dikkat çekerek, “Biz başka bir kültürün, uyumun, birlikteliğin yumağıyız” ifadelerini kullandı. 15. festivalin de aynı ruhla yapılacağını söyledi.
Festivalin ilk günü olan 17 Nisan‘da Türk pop müziğinin efsane isimlerinden İskender Paydaş muhteşem orkestrası ile unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak. Festivalin ikinci gününde gönüllerde taht kuran Zeynep Bastık enerjik sahne performansı ve hit şarkılarıyla dinleyicilere keyifli anlar yaşatacak. Türk müziğinin güçlü sesi Sertab Erener eşsiz şarkıları ve büyüleyici performansıyla festivalin üçüncü gününe damga vuracak.
Alaçatı Ot Festivali bu yılda Şefler Meydanı’nda pek çok ünlü ismi, ziyaretçilerine unutulmaz bir gastronomi deneyimi sunacak. Festivalin ilk günü şef Ayşenur Mıhçı ve şef Rıfat Yurttaş, ikinci gününde ise şef Gökçen Adar, şef Melike Bahçeci, şef Osman Kapar, şef Yağız Başarıcı ve şef Yusuf Berkant Kaya, üçüncü günde şef Burakhan Akçe ve şef Emrah Köksal, festivalin son gününde ise şef Yağız İzgül, şef Yağmur Kılınç, şef Ferhat Vurkan ve şef Sezin Çevik gastronomi tutkunlarına büyüleyici bir deneyim yaşatacak.
Adalet temalı açık mikrofon forumu gerçekleştirilecek
Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Cumhuriyet Halk partili belediye başkanları, öğrenciler ve siyasilerin tutuklanmasına yönelik eleştirilerde bulunarak sözlerine başlayan Başkan Denizli şöyle konuştu:
“Bugün Çeşme Alavya Otel’deyiz. Burası bizim için özel bir mekân çünkü Alavya Otel, Ege’nin mirasını, kültürünü ve mutfağını yaşatmaya çalışan; Alaçatı’nın geçmişten bugüne yaşadığı dönüşümü misafirlerine hissettirmeyi hedefleyen ve bu uğurda emek veren değerli işletmelerimizden biri. Geçtiğimiz yıl lansmanımızı değirmenlerde yapmıştık. Her yıl Alaçatı’nın kimliğini koruyan, ona değer katan yerleri ön plana çıkararak bu tanıtımı sürdürüyoruz.
Alaçatı Ot Festivali, Ege topraklarında yetişen lezzetlerin ve kültürel birikimin sofralarda buluştuğu özel bir etkinlik. Bu yıl festivalimizin 14.’sünü düzenliyoruz. Belediye başkanı sıfatıyla ikinci kez bu festivale ev sahipliği yapıyor olsam da, çocukluğumdan beri asla kaçırmadığım, yıllardır katılımcısı olduğum bir gelenek bu. Şimdi onun belediye başkanı olarak temsilcisi olmak benim için tarifsiz bir duygu.
Elbette isterdim ki bugün sadece mutfaktan, otlardan, Alaçatı’nın güzelliklerinden söz edelim. Ne yazık ki, ülkemizin makus tarihi buna müsaade etmiyor. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz Alaçatı Ot Festivali lansmanı sabahı, Beykoz Belediye Başkanımız gözaltına alınmıştı. O gün de demiştim: Günlerimizi yalnızca olması gerektiği gibi kutlayamıyoruz. Anlatmak istediğimiz hiçbir şeyi, sadece kendi haliyle anlatamıyoruz. Gündem, istemediğimiz şekilde üzerimize geliyor.
O günden bugüne Ramazan ayı geçti ve şimdi çok daha ağır, ülkemize hiç yakışmayan görüntülerle karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ve yol arkadaşlarımızın haksız yere tutuklandığı, bugünlerini Silivri Cezaevi’nde geçirdiği bir dönemdeyiz.
Festivalin yapılıp yapılmaması da bu süreçte gündeme geldi. Yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız diye çok düşündük. Ve sonunda şuna karar verdik: Bu festival, bizim kadın üreticilerimiz için, yerel pazarcılarımız ve küçük esnafımız için bir umut demek. Çeşme’de 15 Eylül’den itibaren, neredeyse Nisan’a kadar iş yapamayan insanlarımız bu festivali heyecanla bekliyor. Yılbaşında bir nebze hareketlilik oluyor belki ama onun dışında ne yazık ki Çeşme uzun süre sessiz kalıyor.
14 senedir düzenlenen Alaçatı Ot Festivali Kasım ayında kararlaştırıldığı şekilde 17-20 Nisan tarihleri arasında yapılacak. Çeşme’de esnafımızın, turizmcilerimizin, pazarcılarımızın aylar süren durgunluk üzerine heyecanla bekledikleri festivalimiz bu yıl da kapılarını tüm misafirlerimize açıyor. Ülkemizin içerisinde geçtiği zor zamanlarda, tarım ve sanatın birleştirici gücüyle bir araya geleceğiz.
Bu ülkede, eğer sandığa, seçme-seçilme hakkımıza ve seçilmiş belediye başkanlarına hunharca hapishanelere atılan bir Türkiye gerçeğini yaşatırsak, bu toplum buna asla göz yummaz. Bu toplum, millet iradesine ve sandık iradesine sonuna kadar sahip çıkar. Bu yüzden bu yıl festivalimizde, adalet temalı açık mikrofon forumumuzda, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tüm ziyaretçilerimize açık bir kürsü sunacağız ve bu konuyu gündemimize alacağız. Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve diğer siyasi tutuklu arkadaşlarımızın Alaçatı Ot Festivali’ne gönderecekleri güzel mesajları da katılımcılarımızla paylaşacağız.
Alaçatı Ot Festivali, 14 yıldır düzenlenen bir etkinlik. Geçtiğimiz yıl temamız “Öze Dönüş”tü, bu yıl ise “Toprak, Zaman ve Tat” temasını seçtik. Bu tema çok önemli çünkü “Öze Dönüş” konusu, uzun yıllardır festivalin yozlaşmaya başladığına dair yapılan eleştirileri dikkate alarak belirlediğimiz bir temaydı. İlk yıllara dönmek elbette mümkün değil; çünkü Alaçatı Ot Festivali artık bir marka haline geldi ve ülke sınırlarını aşarak dünya çapında bilinirlik kazandı. İnsanlar, festivalin tarihini bizlere 5-6 ay önceden sormaya başlıyorlar. Bu nedenle, festivalimizin tarihini bu yıl Kasım ayında belirledik ve tüm turizm paydaşlarımıza, Çeşme Turizm Derneği’ne (ÇEŞTOB) de önceden bildirdik. Böylece, yabancı turistlerin de katılımını sağlamak için zemin hazırladık.
Temamız “Toprak, Zaman ve Tat” olmasının yanı sıra, bu yıl özellikle Ege mutfağının ve mübadil kültürünün öne çıkan otlarını vurgulamak istedik. Standlarda ot kullanılmayan ürünlerin satılması yasaklandı ve bu kuralları denetleyeceğiz. Ayrıca, plastik poşetlerin kullanımını yasaklayarak standlarda sadece geri dönüştürülebilir malzemelerle yapılan paketlerin kullanılmasını sağladık. Bu yılki ana ot temamız kaya koruğu. Bu ot hakkında çok heyecanlıyım çünkü daha önce yalnızca balıkçılarda soğuk meze olarak tattım ama Çeşme’nin kıymetli şefleri, kaya koruğu ile farklı lezzetler denemeye başladı. Bu deneyim hepimiz için çok keyifli olacak.
Festivaldeki atölyelerimiz, konserlerimiz, söyleşilerimiz, sanat sokağımız ve geçen yıl ilk kez gerçekleştirdiğimiz çocuk etkinlik alanımız yine olacak. Geçen yıl ailelerden çok güzel geri dönüşler aldık, özellikle çocuk etkinlikleri konusunda. Aileler, çocuklarını eğlendirebilecekleri bir etkinlik olmadığı için zorluk yaşıyorlardı, biz de bunu dikkate alarak çocuklarımız için özel bir alan hazırladık. Bu yıl da çocuklara yönelik unutulmaz aktiviteler düzenleyeceğiz. 7’den 70’e herkese hitap eden bir festival yapmayı çok önemsiyoruz.
Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu olduğu, yol arkadaşlarımızın, öğrencilerimizin ve siyasilerin tutuklu olduğu zamanlarda bu yıl ilk kez Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatandaşlarımız adalet temalı açık mikrofon forumumuzda söz alabilecek. Gelen ve söz almak isteyen tüm misafirlerimiz, ülkemizin içinden geçtiği süreçlere dair; kadınlara, gençlere, çocuklara, doğaya ve hayvanlara, ekonomiye dair adaletsizliklere dönük fikirlerini aktaracak.” dedi
Başkan Denizli’den davet
Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, herkesi bu yıl “Toprak, Zaman ve Tat” temasıyla düzenlenecek festivale davet ederek, “Ege’nin benzersiz doğası, mutfağı ve kültürünü keşfetmek isteyen herkes için bu festival eşsiz bir deneyim. Alaçatı’daki bu özel buluşmada, geçmişle bugünü harmanlayarak doğanın sunduğu tüm güzellikleri birlikte yaşamak için herkesi festivalimize bekliyoruz. Alaçatı’nın büyülü atmosferinde hem yerel lezzetleri hem de Ege’nin benzersiz bitkilerinin tadına varırken, aynı zamanda kültür, sanat ve doğa ile iç içe bir deneyim yaşayacağınız bir festival sizleri bekliyor.” diyerek konuşmalarını sona erdirdi.
