Yum Brands ile İş Gıda arasındaki anlaşmanın sona ermesiyle Türkiye’de faaliyet gösteren KFC ve Pizza Hut’ta çalışan binlerce çalışan işsiz kaldı. Maaş, tazminat, mesai, yıllık izin gibi haklarını alamayan işçilerin hak arayışı devam ederken İzmir’deki KFC ve Pizza Hut çalışanları, Karşıyaka Çarşı’da bulunan KFC şubesi önünde basın açıklaması ve eylem gerçekleştirdi. Çalışanlar adına açıklamayı KFC Restoran Müdürü Sara Aker okudu. Aker, şirketin konkordato ilanının ‘şaibeli’ olduğunu ifade ederken, şirket finansal hareketlerinin incelenmesi çağrısında bulundu.
Şirketin geçmiş kayıtlarının incelenmesi gerek
Konkordatoya giden süreçte yaşananlara dikkat çeken Aker, şunları söyledi:
“İş-Gıda adı altında çalıştığımız süreçte, haklarımızdan, huzurlu çalışma ortamından, güvenilirlik ve doğruluk esaslarından uzak tutulduk. Önceliğini her zaman insanlara adamış bu firmalarda, ne yazık ki insan kavramı artık yok sayılıyor. KFC ve Pizza Hut franchise sözleşmesinin feshedilmesiyle sarsılan İş Gıda, 7.7 milyar lira borçla konkordato başvurusunda bulundu. İki uluslararası dev firmanın franchise ortaklıklarının bozulmasının faturası biz işçi ve emekçi insanlara kesiliyor. İş Gıda A.Ş. tarafından yapılan konkardato çağrısı suni olup şirketin geçmiş kayıtlarının incelenmesi gerekmektedir. Krispy Kreme ve İş Teknik'e devredilen maddi ve gayri maddi varlıklar incelenmelidir. Maddi zorluklar yaşadığımız süreçte Peyman'dan alınan kredinin farklı amaçlar için kullanıldığını düşünmekteyiz. Ek olarak İlkem Şahin’e ait olan jant fabrikası, tedarik sorunları yaşadığımız bir dönemde satın alındı. Maddi ve manen zorlandığımız bu dönemde Krispy Kreme şubeleri açıldı.”
İnsanların emekleri ve senelerce ödenmeyen primleriyle 50 milyonluk bir malikane satın alındı
Haklarını alamadıklarını hatırlatan Aker, şu ifadeleri kullandı:
“Burada ocak ayında günlerce çalışmış olup şirket tarafından maaşını alamayan insanlar mevcutken, Krispy Kreme çalışanlarına geçen ay ikramiye verildi. Sayın İlkem Şahin, ‘çocuğunuzun yemeği’ için savaştığınızı söylüyorsunuz ama konkordato kararından önce İş-Gıda A.Ş. çatısı altında olan Krispy Kreme firmasında Krispy Creme Üretim A.Ş. firması olarak unvan değişikliğinde bulundunuz. 23 Ocak tarihinde Krispy Kreme şubelerini Gökçe Elif Şahin isimli kişi adına devrettiğinizi görmekteyiz ve belgelerle kanıtlıdır. Bu olay üzerinden birkaç gün sonra da konkordato kararı alındı. Planlı olarak bu işlemlerin yapıldığını düşünmekteyiz. Bu kadar insanın emekleri ve senelerce ödenmeyen primleriyle 50 milyonluk bir malikane satın alındı. 5 Şubat tarihinde Rüzgarlıbahçe’de bulunulan ana binadaki bütün eşyaların boşaltıldığını ve kaçırıldığını gözlemliyoruz. Aynı şekilde farklı gün ve zamanlarda anahtarları sadece restoran müdürlerinde olan şubelerden, kepenkleri ve kapıları kırılarak mal kaçırıldığını gözlemlemiş, konkordato amiri ve polislere bildirmiş durumdayız.”
Devletimizin kandırılması söz konusudur
Belirsizlik nedeniyle ileriyi göremediklerini kaydeden Aker, şöyle konuştu:
“Kar-zarar raporlarında gösterilen giderlerin hiçbiri ödenmemiştir. Şirket içi firmalar dışında birçok firmaya da borçlusunuz. Belirtilen hususlar firmaya aittir ve araştırılmalıdır. Maaşlarımızın garanti fonundan karşılanacağı söylendi, fakat garanti fonunun da 3 ayın sonunda ödeme yapacağı, şirkete atanan komiserler tarafından belirtiliyor. 3 ay boyunca maaş gelmeden nasıl geçineceğiz? Bu süreçte farklı bir firmada çalışamıyoruz, çünkü sözleşmemizde farklı bir firmada izinsiz çalışmamız halinde, iş akdimizin haklı sebeple sonlandırabileceğini belirtmiştiniz. Bu süreçte farklı bir firmada sigortalı olarak çalışabilecek miyiz? Bizler, binlerce KFC ve PH çalışanı, İş Gıda'nın devralması ve süreci her geçen gün yanlış yönetmesi, sadece kendi finansal çıkarlarını tasarlayıp şirketi bu konuma getirmesi sonrası mağdur ve terk edilmiş durumdayız. Bize net bir açıklama yapılmadı. Tasarlanan her şey tamamen şirketin kendi çıkarları için olup devletimizin kandırılması söz konusudur. İlkem Şahin 6 ay önce yılın iş insanı seçilerek, bir ödül aldı. Sözün bittiği yerdeyiz.
Her şey gittikçe aleyhimize hitap edecek bir şekil almaya devam ediyor
Üst ve alt şirketlerdeki ilişkilerin bozulmuş olmasından iş ve işçiler kesinlikle sorumlu değillerdir. Ailelerimizle birlikte yaklaşık 25 bin insanın mağduriyete ve açlığa terkedilmiş olmalarını nasıl seyredebiliyorsunuz? Haksız bir şekilde mahkeme ve kayyumlarla zaman kazanarak bizleri oyalamayın. Hükümet ve kamuoyuna yetkililerine de sesimizi duyurmak istiyoruz. Haftalardır sorunlarımıza çözüm bulunması için sabretmekte ve beklemekteyiz. Fakat gün geçtikçe görüyoruz ki, her şey gittikçe aleyhimize hitap edecek bir şekil almaya devam ediyor. Çoluk çocuğumuzun geleceğini, yıllara dayanan emeklerimizin değerlerini kimseye bırakmayacağız.”