5 günlük eylemler kapsamında sağlık çalışanları, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, özlük haklarının korunması ve adil bir ödeme sistemine geçilmesi taleplerini dile getirdi. İzmir’de düzenlenen etkinlikler ve protestolar, sağlık emekçilerinin taleplerine dikkat çekerek kamuoyunda geniş bir yankı uyandırdı.
“Taleplerimiz net: Yönetmelik geri çekilsin”
Sağlık çalışanları, siyah çelenkle sembolik bir tepki göstererek, sağlık sisteminde yapılan düzenlemelerin hem çalışanların hem de halkın sağlığını olumsuz etkilediğini vurguladı. İzmir Sağlık Platformu temsilcileri, “Bu yönetmelik, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini ve çalışanların haklarını tehlikeye atıyor. Mücadelemiz, sağlık sistemini daha adil bir yapıya kavuşturmak için” mesajını paylaştı. Sağlık çalışanlarının kararlı duruşu, toplumsal destekle birleşerek güçlü bir dayanışma örneği sergiliyor.
“Yeni yönetmelik yeni krizlere yol açacak”
İzmir Sağlık Platformu adına konuşan Hekim Birliği Sendikası İzmir Şube Başkanı Dr. Bahar Sarı Nergis,sağlık çalışanlarının taleplerini ve kaygılarını dile getirirken, Sağlık Bakanlığı’nın getirdiği yeni yönetmeliği sert bir şekilde eleştirdi. Nergis, “Kendi yarattıkları krizi, yeni yönetmeliklerle bizler üzerinden revize etmeye çalışmaktalar. Ancak bu yönetmelik, aile sağlığı merkezlerinde çalışan birçok ebe ve hemşirenin istifasına, halkın sağlık hizmetine ulaşımının daha da zorlaşmasına sebep olacaktır. Yoksa asıl istenen, planlanan bu mudur?” ifadelerini kullanarak düzenlemenin yaratacağı olumsuz sonuçlara dikkat çekti.
“Sağlık emekçilerine layık koşullar sağlanmalı”
İzmir Aile Hekimliği Derneği Başkanı Dr. Muhteber Çolak, aile hekimlerinin karşı karşıya kaldığı zorlukları ve sağlık sistemindeki aksaklıkları eleştirerek, “Sağlık emekçilerine layık kamu ASM’leri yapın. Kişi başı nüfusumuzu düşürün, ücretimizi değil. Yeterli aşı gönderin, aile planlaması için yeterli ilaç ve malzeme sağlayın. 20 yılda yarattığınız kışkırtılmış sağlık talebini ve ilaç tüketimini aile hekimleri üzerinden kısıtlayamazsınız,” dedi.
Çolak, hekimin reçetesine müdahale edilerek ilaç tasarrufu sağlanmaya çalışılmasının bilim dışı ve halk sağlığı için bir tehdit olduğunu belirterek, “Bu uygulama hasta yararını gözetmekten uzak, bilimsel olmayan bir yaklaşımdır. Hekim ile hasta arasını açarak, hekim onurunu zedelemeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı. Sağlık çalışanlarının taleplerinin görmezden gelinmemesi gerektiğini vurgulayan Çolak, adil ve bilimsel sağlık politikaları oluşturulması çağrısında bulundu.
“Sağlıkta bilim dışı uygulamalara karşıyız”
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Seha Yüksel, sağlık çalışanlarının görev ve sorumluluklarına dikkat çekerek, Sağlık Bakanlığı’nın politikalarını eleştirdi. Yüksel, “Hekimler, ebeler ve diğer sağlık çalışanları, yalnızca kendilerine başvuran hastalardan sorumludur. Kendilerine başvurmayan hastalardan sağlık emekçilerini sorumlu tutup maaşlarından kesinti yapmak asla kabul edilemez,” dedi.
Hastaları bilgilendirmenin ve bilimsel öneriler sunmanın temel görevleri olduğunu belirten Yüksel, Ancak tedaviyi reddetmek ya da sağlık kuruluşuna başvurmak hastaların sorumluluğundadır. Toplumun sağlık göstergelerini iyileştirmenin yolu, koruyucu sağlık hizmetlerini artırmaktan, aşılama ve izlem çalışmalarını yaygınlaştırmaktan geçer,” diye konuştu.
Türkiye’nin sağlık sistemindeki eksikliklere de dikkat çeken Yüksel, “Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre, Türkiye’de 100 bin kişiye düşen hekim sayısı 228 iken, Avrupa ortalaması 402. Ebe ve hemşire sayısında da durum vahim; Türkiye’de bu sayı 356, OECD ortalaması ise 1002. Bu rakamlarla Kamboçya’nın bile gerisindeyiz. Buna rağmen sağlık emekçilerini bilim dışı uygulamalarla zorlamaya devam ediyorsunuz,” diyerek sistemdeki adaletsizliği ve sağlık çalışanlarının üzerindeki baskıyı vurguladı. Sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını düzeltmeden, toplum sağlığını iyileştirmenin mümkün olmadığını ifade eden Dr. Yüksel, çözüm için adil bir sağlık politikası çağrısında bulundu.
“Eziyet yönetmeliğini tarihin kirli sayfalarına süpüreceğiz”
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, 5 günlük iş bırakma eyleminin son gününde sağlık çalışanlarının gösterdiği kararlılığı ve şevki övgüyle karşıladı. Prof. Dr. Ceyhun Özyurt, “5. gün olmasına rağmen hala aynı azimle mücadele eden meslektaşlarımız, inanın bizlere umut ve mutluluk veriyor. Bu eziyet yönetmeliği gündeme geldiğinden bu yana verdiğimiz mücadele ile neler başaracağımızı hep birlikte göreceğiz. Umudum ve isteğim, bu eziyet yönetmeliğini tarihin en kirli sayfalarına süpürüp atmaktır. İnşallah bunu başaracağız,” dedi. Sağlık çalışanlarının haklarını koruma konusundaki kararlılıklarını vurgulayan Prof. Dr. Özyurt, dayanışmanın önemine dikkat çekerek mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
“Aile sağlığı merkezleri için güvenceli ve adil bir sistem şart”
SES İzmir 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Olcay Tekin, aile sağlığı merkezlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelikli olduğu bir sistemin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Tekin, “Aile sağlığı merkezleri, hekim başına düşen ekip nüfusunu artırmayacak şekilde düzenlenmeli, nüfus yapısına uygun sayıda hemşire ve teknisyen görevlendirilmelidir. Ayrıca, aşılama ve diğer koruyucu sağlık hizmetleri geliştirilerek desteklenmelidir. Güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz,” dedi.
Ebe ve hemşirelerin ücretlendirilmesine de değinen Tekin, “Aile sağlığı merkezlerinde çalışan ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri, mesleki sorumluluklarıyla uyumlu şekilde düzenlenmelidir. Aile ekiplerinde çalışma kriterlerinden bağımsız olarak, her çalışanın kendi mesleki sorumluluğuna uygun bir ücretlendirme sistemi oluşturulmalıdır,” ifadelerini kullandı.
Aile sağlığı çalışanlarının temel ücretlerinin artırılması ve çalışanların koşullarını iyileştirmek için gerekli yasal değişikliklerin yapılması gerektiğini belirten Tekin, “Sağlık sistemi, ekip anlayışını ve koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen bir yapıya kavuşturulmalı. Çalışanların hakları ve halk sağlığı için mücadelemizi sürdüreceğiz,” dedi.
İzmir’deki sağlık çalışanları, 5 günlük grev eylemlerinin son gününde, taleplerine dikkat çekmek için İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önüne siyah çelenk bıraktı. Basın açıklamasının ardından, sağlık emekçileri, şemsiyeleriyle topluca Sağlık Bakanı’nı istifaya davet ederek, protestolarını sürdürdü. Eylem, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarındaki iyileştirmeler ve hakların korunması yönündeki kararlı duruşlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu sembolik protesto, sağlık sistemindeki adaletsizliklere karşı duyulan tepkisini güçlü bir şekilde ifade etti. Eylemin sonunda, sağlık çalışanları tepkilerini daha da güçlendirmek için Sağlık Bakanı’na kırmızı kart gösterdi. Bu sembolik hareket, sağlık emekçilerinin yönetmelik değişikliklerine duyduğu karşıtlık ve taleplerinin kabul edilmemesi durumunda daha sert adımlar atma kararlılığını vurguladı. Kırmızı kart, sağlık çalışanlarının hak mücadelesindeki birlik ve kararlılığı simgelerken, yönetmelik değişikliklerinin geri çekilmesi gerektiği mesajını bir kez daha güçlü bir şekilde iletti.