Ege Denizi’nde son günlerde meydana gelen depremler, “Büyük bir depremin habercisi mi?” sorusunu gündeme getirdi. Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, deprem hareketliliğini İz Gazete’ye değerlendirdi.
Kesin konuşmak için erken
Ege Denizi, son günlerde art arda meydana gelen depremlerle sismik açıdan hareketli bir dönem geçiriyor. Özellikle dün yaşanan 5.2 büyüklüğündeki sarsıntının hissedilmesi, bölgedeki vatandaşlar arasında endişe yarattı. Depremlerin volkanik mi yoksa tektonik mi olduğu konusunda kesin bir sonuca varılmadığını belirten Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, “İlk depremler 0-5 kilometre derinlikteydi, bu durum volkanik bir hareketliliğe işaret edebilir diye düşündük. Ancak sonraki günlerde 7-10 kilometre derinlikte depremler görülmeye başladı. Bu da tektonik bir sürecin işlediğini düşündürüyor, ,” dedi.
Öziçer, enerji boşalımının devam ettiğini vurgulayarak, “Önümüzdeki günlerde veya haftalarda bölgedeki durum daha net ortaya çıkacaktır. Ancak şunu kesin olarak söyleyebiliriz: Eğer volkanik bir patlama olursa tsunami oluşmaz, çünkü volkanik depremler tsunamiye neden olmaz. Tsunami, yalnızca tektonik depremler sonucunda meydana gelir. Son beş günde yaşanan depremler, olası 6.5-7 büyüklüğündeki bir depremin enerjisini kısmen boşaltarak riskini azaltabilir veya ertelenmesine neden olabilir. Bu bir avantaj. Eğer burada daha büyük bir deprem meydana gelecekse bile, şu an yaşanan sarsıntılar enerjiyi kısmen boşaltarak daha büyük bir deprem ihtimalini azaltabilir. Ancak yine de kesin konuşmak için erken,” ifadelerini kullandı.
Depremler İzmir'i etkiler mi?
Öziçer, “Bölgede meydana gelebilecek 6.5 - 7 büyüklüğündeki bir deprem, Ege kıyılarında hissedilebilir. Ancak İzmir’deki fay hatlarını doğrudan tetikleyip tetiklemeyeceğini söylemek için elimizde yeterli veri yok,” dedi.
Tsunami ihtimali de akıllardaki önemli sorulardan biri. Öziçer, bu konuda şu açıklamayı yaptı: “Eğer buradaki hareketlilik volkanik bir süreç olsaydı, tsunami beklemezdik. Ancak tektonik bir deprem yaşanırsa, 30 Ekim 2020’deki Seferihisar depreminde olduğu gibi küçük çaplı su taşkınları olabilir. 6.9 büyüklüğündeki bir depremde bile dalga yüksekliği 40-50 santimetreyi geçti. Ancak Ege’de olası bir büyük depremin İzmir kıyılarına etkisi, mesafe nedeniyle daha sınırlı kalacaktır. Ya da Bodrum ve Muğla taraflarına daha fazla zarar verebilir, bunu söyleyebiliriz.”
Vatandaşlara temkinli olmalarını öneren Öziçer, özellikle riskli yapılardan uzak durulması gerektiğini belirterek, “Şimdi orada çok ciddi bir sismik aktivite mevcut olduğundan dolayı bizler temkinli olmalıyız. Tüm vatandaşlarımız, hepimiz temkinli olmalıyız. Gündelik yaşamı aksatmamak önemli, ancak özellikle riskli binaların durumu bilinmediğinden, bu tür yapılara girmemek herkes için en güvenli tercih olacaktır. Deprem gerçeğiyle yaşamak zorundayız, ancak bu hayatımızı felç edecek bir korkuya dönüşmemeli,” dedi. Büyükşehir Belediyesi’nin kıyı bölgelerinde dalga kıran ve koruyucu beton barikat çalışmaları yürüttüğünü de ekledi.