İzmir Kemeraltı Çarşısı’nda yer alan Büyük Demirhan, geçmişin görkemli ticaret merkezlerinden biri olarak anılsa da bugün yok olmaya yüz tutmuş durumda. Bir zamanlar içinde demirciler, marangozlar, sandıkçılar ve zanaatkarların bulunduğu hanın izleri, artık sadece gömülü mermer çeşme başlarıyla hatırlanıyor. Yangınla yok olan ahşap mescit ve zemin altındaki şadırvandan geriye hiçbir şey kalmazken, esnaf, hanın tarihî izlerinin gün yüzüne çıkarılmasını istiyor.
Büyükdemir Han’ın kayıp şadırvanı
İzmir Tarihi Kemeraltı’nda bulunan Büyükdemir Han, içinde şadırvan bulunan tek han olma özelliğini taşıyordu. Hanın ortasında yer alan şadırvanın üstünde ise ahşap bir mescit bulunuyordu. Ancak 1952 yılında çıkan bir yangında mescit büyük zarar gördü. 1955 yılında ise İzmir’in tek fıçıcı ustası Selahattin Dinç, vakıflardan burayı kiralayarak 55 yıl boyunca işletmeciliğini yaptı. 2010 yılında bölge müdürünün değişmesiyle birlikte, Dinç’e hanı boşaltması söylendi ve ahşap yapı yıkıldı. Yıkım sonrası yapılan kazılarda Konak Belediyesi tarafından bir musluk ve çeşme kalıntıları bulundu. Ancak o günden bu yana, hanın restorasyonu bir türlü tamamlanmadı. Esnaf İnan Yıldırım, 15 yıldır hanın mezbelelik halde bırakıldığını ve yetkililerin bir çözüm üretmediğini belirterek, bölgenin tarihi dokusunun korunması gerektiğini vurguluyor.
İzler hala duruyor
Büyükdemir Han’ın içinde yer alan tarihi şadırvanın varlığına işaret eden beş ayrı çeşme başı hâlâ yerinde duruyor. Mermerleri günümüze kadar ulaşan bu çeşmeler, hanın altındaki şadırvan yapısını gösteren önemli kalıntılar arasında yer alıyor. Zamanla yapı yıkılmış ve harabeye dönmüş olsa da, çeşme başları buranın geçmişte bir su yapısına sahip olduğunu kanıtlıyor. Ancak bu tarihi miras, yıllardır ilgisiz bırakılmış durumda ve bölge esnafı, hanın aslına uygun şekilde restore edilmesini bekliyor.
“Restorasyon yıllardır bekliyor”
Büyükdemir Han’ın içinde yıllarca fıçıcılık yapan ve babasından mesleği devralan Cihan Dinç, hanın 2000’li yıllarda yıkılmasının ardından tarihi dokunun kaderine terk edildiğini söylüyor. Babası Selahattin Dinç’in, şadırvanın üstünde bulunan ahşap yapıda İzmir’in tek fıçıcısı olarak çalıştığını belirten Girdinç, kendisinin de bu mesleği sürdürmekte zorlandığını ifade ediyor. “Büyükdemir Han’da çocukluğum geçti. İş yerim yıkılınca buraya geldim, üst katlara çıktım ve mesleğimi tek başıma sürdürmeye çalıştım. Ama burayı restore edeceklerini söylediler, 2010’dan beri hiçbir gelişme olmadı” diyen Dinç, yıllardır Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan bir adım atılmasını beklediklerini ancak herhangi bir çalışmanın başlamadığını dile getiriyor.
Çınar Atay’ın Kapanan Kapılar – İzmir Hanları kitabına göre, 17. yüzyılın sonunda veya 18. yüzyılın başlarında inşa edilen Büyük Demirhan, iki kanatlı görkemli demir kollarla süslü ahşap kapısıyla Kemeraltı’nın en önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Üstü açık geniş bir avluya sahip olan han, bir dönem İzmir’in en büyük hanları arasında yer alıyordu. Ancak bugün, arasta tarzında dizilmiş marangoz ve demircilerden geriye sadece izler kaldı.
Han’ın avlusunda bir zamanlar zeminden 2 metre yüksekte bulunan ahşap mescit ve abdest muslukları, günümüzde tamamen kaybolmuş durumda. Hanın tarihî kimliğinin korunmasını isteyen bölge esnafı, en azından toprağa gömülü çeşme başlarının ve avluya dair kalıntıların ortaya çıkarılması için yetkililerden adım atılmasını talep ediyor. Büyük Demirhan, Kemeraltı’nın saklı tarihî hazinelerinden biri olmaya devam ederken, geçmişinin tamamen yok olmasını önlemek için bir an önce restorasyon çalışmaları başlatılmalı.