Ocak 2023’de İzmir’de market işletmeciliği yaptığı sırada tefecilerden borç alan Necmettin Kaşıkçı’nın hayatı kabusa döndü. Önce bir milyon, ardından 2 milyon lira borç alan Kaşıkçı, 3 milyon lirayı ödemesine rağmen kendisinden hala para istendiğini ileri sürdü. O günden sonra ölüm tehditleri ile sürekli rahatsız edildiğini söyleyen Kaşıkçı, tefecilere para vermek için İzmir’deki mal varlıklarını satmaya başladı. Bir süre sonra ödemelerde sıkıntı yaşayan ve durumdan rahatsız olan Kaşıkçı, izini kaybettirmek için Ankara’ya taşındı. Mamak’ta açtığı markette tartıştığı işçisinin İzmir’e giderek yerini tefecilere söylediğini dile getiren Kaşıkçı, 1 haftadır yine aynı tehditlere maruz kaldığını ifade etti.
Marketine POS cihazı koymuşlar
Ankara’da, izi bulunan marketine zorla POS cihazı konulduğunu dile getiren Kaşıkçı, tefecilerin bununla da yetinmediğini ve marketin kasasından para ve malzeme çaldıklarını belirtti. Evinin ve iş yerlerinin defalarca kurşunlandığını ileri süren Kaşıkçı, bu sebepten dolayı ailesi ile arasının bozulduğunu, eşinden ve çocuklarından ayrı yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Çalışanlarından aile yakınlarına kadar herkesin bu olaylardan etkilendiğini belirten Kaşıkçı, iş ortağının da kaçırılmaya çalışıldığını söyledi. Toplam zararının 30 milyon lira olduğunu aktaran Kaşıkçı, servetinin 1 buçuk senede yok olma derecesine geldiğini belirtti.
Ödememe rağmen borcun var diyorlardı
Yaşadığı süreçle ilgili konuşan Necmettin Kaşıkcı: “Olaylar İzmir’de başladı. Orada iki tane işletmem vardı. Ticaretle ilgili sorunlar yaşamıştım. O sırada da bu tefecilerin eline düştüm. Çeklerimi ödemekte zorlanıyordum. O sırada da bu kişiler benim mal ve mülklerimin olduğunu bildiği için bana bir milyon lira borç verdiler. Borcu ödedikten sonra 2 milyon lira daha aldım ama bu borcu bir türlü bitiremedim. Borcum 4 buçuk milyon lira oldu. Ödememe rağmen tekrar ‘borcun var’ deyip yanıma geliyorlardı. Benim de ödeyecek durumum kalmayınca Ankara’ya kaçmak zorunda kaldım. 1 seneden fazadır beni sıkıştırıyorlar” dedi.
Ailemi kaybetmeme sebep oldular
Mal varlıklarını çoğunu kaybettiğini söyleyen Kaşıkçı, “Dükkanıma ateş ettiler. Arabamı silahla taradılar. Motosikletli kişileri üzerime yolladılar. Ailemi kaybetmeme sebep oldular. Onlar yüzünden iki dükkanımı arkadaşlarıma bıraktım, şu an ne durumdalar bilmiyorum. Çokça araç ve dairem vardı, bunlar yüzünden kaybettim. Burada güzel bir hayat kurmaya başlamıştım. Yanımda çalışan bir kişi ile problem yaşadık ve o İzmir’e gitti. Oradaki grupla anlaşmış ve yerimi söylemiş. Her gün dükkanıma gelip yağma yapmaya başladılar. Kafalarına göre mallarımı dağıtıyorlar. ‘Dükkan artık bize geçti’ dediler. Beni ölümle tehdit ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Zararım 30 milyon lira
Yeni açtığı marketinde olaylar yüzünden gelirinin düştüğünü ifade eden Kaşıkçı, “Elimde bir tek dükkanım kaldı. Onu da almaya çalışıyorlar. Dükkanıma POS cihazı getirmişler. Bin 750 lira para geçirmişler. Kasadan da bir miktar para almışlar. Personellerim korkudan işi bıraktı. 30 milyon lira zarar uğradım. Dükkanım onlar yüzünden iş yapmıyor. Müşterilerimiz korkudan gelemiyor” diye konuştu.
Ailemi tehdit ediyorlar
Sürekli tehditlere maruz kaldığını söyleyen Kaşıkçı, “İzmir’de ilk dükkanımı açtığımda göz dağı vermek için ayaklarıma ateş ettiler. Bir süre sonra da dükkanımı kurşunladılar. Evimin önüne motosikletli kişileri yolladılar. Çocuklarımı ve ailemi tehdit ediyor. Adeta kan emici insanlar bunlar. Bana, ‘Senin kanını içeceğiz, elinde kalanı da alacağız’ diyorlar. Tehdit mesajları alıyorum. İzmir’ gitmek zorundayım çünkü eşimle çocuklarım orada sıkıntıda” ifadelerine yer verdi.
Dükkanımı bastılar
Kaşıkçı’nın ortağı Yusuf Feyyaz Paktemur ise, “Dükkanı basıp kendi elemanlarını koydular. Zorla kolumda tuttular. Beni arabaya bindirmeye çalıştım. Direnince arbede çıktı. Ardından beni ilerideki bir dükkanın önüne götürdüler. Sıkıştırıp tehdit ettiler. Telefonla beni tehdit ettiler. ‘Seni öldüreceğiz, ya salı gününe kadar dükkanı bize devredersin ya da bize para vereceksin’ dediler. En az 10 sefer para ödedim daha önce. Her gün tehdit ediyorlar. Dükkana gelip malzeme alıyorlar. İlk geldiklerinde yoldan geçenlere bedava malzeme dağıtmışlar. ‘Bu dükkan bize geçti, her şey bedava’ demişler” dedi.