Eğitim-İŞ İzmir 4 Nolu Şube, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nde 12 buçuk saati bulan mesailer ve mobbing olayları yaşandığı gerekçesiyle üniversite önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Elbey Kale, "İKÇÜ'de konu mobbing olduğunda üniversite yönetimi asla ayrım yapmıyor, herkese mobbing yapıyor" diye konuştu.
“Konu mobbing olduğunda İKÇÜ’de ayrım olmuyor”
İKÇÜ’de her personelin mobbing gördüğünü ifade eden Kale, “Konu mobbing olduğunda İKÇÜ Yönetimi, çalışanlar arasında ayrım yapmamaktadır. Profesöründen araştırma görevlisine, memurundan işçisine, dekanından bölüm başkanına kadar herkes mobbinge maruz kalabilmektedir. İşlerini layıkıyla yapan güvenlik ve temizlik personeline sudan sebeplerle tutanaklar tutulmakta, soruşturma tehdidi altında çalışmaları beklenmektedir. Kendilerine mobbing uygulanan İKÇÜ çalışanları zaman zaman istifaya zorlanabilmekte, zaman zaman da intihara sürüklenebilmektedir. Bu iki seçenekten birini seçmeyen personeller ise uydurma bahanelerle işinden atılabilmektedir” diye konuştu.
“Nuray Aras, amiri Turgut ve Müdürü Ünal tarafından mobbing görmüştür”
İKÇÜ’de temizlik görevlisi olarak çalışan ve ağır engelli oğlu bulunan Nuray Aras’ın amiri ve müdürü tarafından mobbing gördüğünü söyleyen Kale, şu ifadeleri kullandı:
“Mobbing mağdurlarından biri olan Nuray Aras, 2022 yılında KPSS puanı ile atandığı İKÇÜ’de Destek Hizmetleri ve Güvenlik Birimi’nde hizmetli olarak çalışmaya başlamıştır. Haftada bir gün özel eğitim alması gereken ağır engelli oğluna refakat edebilmesi için kurum tarafından idari izin kullandırılmadığından, tüm yıllık ve mazeret izinlerini kullanmak zorunda bırakılmıştır. ‘Bakmakla yükümlü olduğu ağır engelli yakını olan memurun fazla çalışma ve gece çalışmasından muaf olduğuna’ dair dilekçe verdiği güne kadar hafta sonları yapılan ÖSYM ve AÖF sınavlarında çalışması için birim amiri Sara Turgut ve Şube Müdürü Abdullah Görkem Ünal tarafından baskı görmüştür”
Aras’ın talebine ret: “İşine son vermek zorunda kalacağız”
Aras’ın çalışırken düşerek iş kazası geçirdiğini, iş kazası sonucu aldığı sağlık raporunda, ““uzun süre ayakta kalması gereken işlerde ve ağır işlerde çalışması beyin sinir cerrahisi açısından sakıncalıdır” ibarelerinin bulunduğunu ancak buna rağmen işinin değiştirilmediğini söyleyen Kale, “29 Mayıs 2024 tarihinde sağlık raporlarıyla birlikte, “MEB onaylı Dış Giyim Kalfalık ile Bilgisayar İşletmenliği sertifikalarının olduğunu, üniversitenin beden gücüne ihtiyaç duyulmayan ve uzun süre ayakta kalmayı gerektirmeyen bir biriminde çalışabileceğini” bildiren dilekçesini Rektörlüğe vermiş, cevap verilmemesi üzerine yazdığı ikinci dilekçesine 30 Temmuz 2024 tarihinde “talebiniz uygun bulunmamıştır” şeklinde yanıt verilmiştir. Nuray Aras, Okula verdiği dilekçesinden Rektör ve Genel Sekreterin haberinin olup olmadığını öğrenmek için Eğitim İş 4 No.lu Şube Özlük-Hukuk Sekreteri Ozan Akşar ile birlikte Genel Sekreter Nuretdin Memur ile görüşmeye gittiğinde, Nuretdin Memur, kendisinin ve Rektörün durumdan haberdar olduğunu belirtmiş, eğer bu şekilde sağlık raporları almaya devam ederse, işine son vermek zorunda kalacaklarını söylemiştir" diye konuştu.
“Aras hayatı boyunca bu kadar aşağılanmamıştır”
Aras’ın ağır engelli oğlunun askerlik işlemleri için izin istediğini ve bunun karşılığında birim müdürü Ünal tarafından hakarete maruz kalarak aşağılandığını ifade eden Kale, “Nuray Aras tüm bu süreç boyunca yoğun mobbinge maruz bırakılmıştır. Özellikle özel eğitim günleri için kullandığı yıllık ve mazeret izinleri bittiğinde ağır engelli oğlunu derslere götürmesi engellenmiştir. Ağır engelli oğlunun askerlikten muafiyet işlemlerini İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaptırabilmek için izin istemeye Birim Müdürü Abdullah Görkem Ünal’ın odasına gittiğinde Nuray Aras’a yönelik olarak “asla izin veremeyeceğini, nankör bir insan olduğunu” bağıra çağıra defalarca söylemiştir. A. G. Ünal “Yıllık ve mazeret izinlerini oğlunun özel eğitimi için kullandırarak engelli oğluna iyilik yaptığını” söyleyerek bağırmaya devam etmiş, Nuray Aras ise “bu izni engelli oğlunun askerlik işlemlerini halletmek için kullanması gerektiğini, hastane randevularına gitmediği takdirde 2 aylık uğraşısının boşa gideceğini, izin istemek için gelmesinin tek sebebinin, engelli oğlunun mağdur olmasına engel olmak istemesi olduğunu” söylemiş, anne olduğunu hatırlatmıştır, A. G. Ünal’ın sert tutumu ve bağırmaya devam etmesi üzerine çaresizliğinden ağlamaya başlamıştır. 42 yaşındaki Nuray Aras hayatı boyunca böyle bir aşağılanmaya maruz kalmamıştır” dedi
“Temizlik işi yapan birinden 12 buçuk saat mesai yapması beklenemez”
Aras’ın talebi sonrası, 08:00 – 17:00 olan mesai saatlerinin üniversite yönetimi tarafından 08:00 – 20:30’a çevrildiğini söyleyen Kale, üniversite yönetiminin bu kararıyla Aras’ın sadece sağlığını değil, eve dönmesi 23:00’ı bulacağı için canını da tehlikeye attığını söyledi.
Kale açıklamasını devamında, şu ifadeleri kullandı:
“Nuray Aras, Eğitim İş Sendikası’nın İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Temsilcilik Başkanı’dır. Yoğun mesaisine rağmen haksızlıklara uğrayan ve hakkını arayan çalışanlar için mücadele etmektedir. İKÇÜ Rektörlüğü ise Nuray Aras’ı sağlığından etmek, ağır engelli oğlunu özel eğitiminden mahrum bırakmak için elinden geleni yapmakta, yasaları çiğnemekte, mahkeme kararlarını umursamamaktadır. Kamu kurumlarındaki mesai saatlerini sadece İzmir Valiliği düzenleyebilmektedir. Temizlik işi yapan bir memurdan 12,5 saatlik mesai yapması beklenilemez. İKÇÜ Rektörlüğü derhal yaptığı yanlıştan dönmeli, başta YÖK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İzmir Valiliği olmak üzere tüm yetkili kurumlar bu konuda gereğini yapmalıdır. İnsan haklarını ayaklar altına alan bu uygulamalara karşı gereğinin yapılması için Nuray Aras İKÇÜ Rektörlüğüne itiraz dilekçesini vermiş, sendikamız Eğitim İş ise İzmir Valiliği’ne yazı yazmış ayrıca Nuray Aras adına Eğitim İş Genel Merkezimiz tarafından İzmir 4. İdare Mahkemesinde yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açılmıştır. Emekçilerden yana taraf olan Eğitim İş Sendikası, temsilcilerine ve üyelerine yapılan haksızlıklar karşısında boyun eğmeyecek, kararlılıkla hak arama mücadelesini sürdürecektir