“İzmir’in Çernobil’i” olarak anılan Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası’ndan çıkan radyoaktif atıkların Torbalı’da boş bir araziye döküldüğünün belgelenmesi üzerine TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları ve EGEÇEP, Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası’nda ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı alandaki STK’lar adına Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Selma Akdoğan okurken, alanda ‘temizlik’ yapan firmanın işleri derhal durdurması ve İzmir 5. İdare Mahkemesi’nin alanda yapılan işlere dahil soruşturma açması gerektiği kaydedildi.

Kınık'ta deprem: Meclis üyelerinden peş peşe istifalar geliyor Kınık'ta deprem: Meclis üyelerinden peş peşe istifalar geliyor

Basın açıklamasını okuyan ÇMO İzmir Şube Yöneticisi Selma Akdoğan, “Ülkemizde nükleer santral bulunmamasına rağmen nükleer atıkların ortaya çıktığı kurşun fabrikasındaki atıkların neden bertaraf edilmediğini sormak için tekrar bir aradayız” dedi. Devam eden ‘temizlik’ sürecinin kontrolsüz ve yasadışı olduğunu vurgulayan Akdoğan, “Bu durum yasadışı atık ticareti ve atıkların fabrika sahasına gömülmesi ile başlayan süreçte; ilgili kurumların gözetiminde yapıldığı belirtilen temizlik çalışmalarında da yasadışılığın ve kontrolsüzlüğün devam ettiğini göstermektedir” diye konuştu.

Soru işareti

EGEÇEP Hukuk Kurulu Üyesi Av. Arif Ali Cangı, Gaziemir’de ortaya çıkan nükleer atıkların; Fukuşima ve Çernobil gibi dünyanın gündeminde yer alması gerektiğini kaydetti. Cangı, “Gaziemir’de ortaya çıkan nükleer atıklar tüm dünyanın başının belasıdır. Burası Fukuşima ve Çernobil gibi dünyanın gündeminde olması gerekir” dedi. Alandan çıkan nükleer atıklar ile bertaraf edileceği tesislere giren atıklar arasında tonaj farkı olduğunu söyleyen ve aradaki farkın nereye gittiğini soran Cangı, “Görüyoruz ki buradan çıkan atıklar çimento fabrikalarının yakma ünitesinde yakılıyor, bir kısım atıklar nükleer atık statüsünde olduğu için araştırma merkezine götürülmüş ama o atıkların buradan çıkış tonajıyla teslim alınan tonaj farklı, aradaki fark nereye gitti? Döküldü mü, bir yere mi atıldı, kim aldı? Bunların hepsi soru işaretidir” ifadelerini kullandı.

Kurumlara çağrı

Ulusal ve uluslararası kurumları göreve davet eden Cangı, “Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bu olaya el koyması gerekir. Bunun sadece bizim sorunumuz olmaması gerekiyor. Bu aşamadan sonra bilimsel verilerle bu alanın en az zarar verecek şekilde temizlenmesi gerekiyor. İzmir 5. İdare Mahkemesi’ne çağrıda bulunuyorum; bilirkişilerle tespite gelin ve gereken kararı verin. Korktuğumuz başımıza geldi, bakın atıklar boş bir araziye boşaltıldı. Herkesin sorumluluğunu bilmesi gerekiyor” dedi.

Bilmek istiyoruz

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel de şunları söyledi:

 “Uzun yıllardır halk sağlığını tehdit eden ve kaynağı bile belli olmayan bir tehditle mücadele etmekteyiz. Bu tehditten kaç kişinin etkilendiğini bile bilmiyoruz. Biz hem halk sağlığını hem de bu tesiste çalışan insanların nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu bilmek istiyoruz. Yurtdışından gelen bir atıkla karşı karşıyayız. Bunun tehlikelerini burada yaşadığımız yetmedi, aldık onları Torbalı’ya taşıyoruz. Başka alanlara da taşıyacağız ve başka insanlar da zarar görecek. Ağır metalleri çevreye yayıyoruz. Önlem alabilmek için gerçek ve net bilgilere ihtiyacımız var.”

Kaygılarımız gerçek oldu

Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, geçmiş dönemde talep ettikleri, ‘kontrol mekanizması’ konusunda ne kadar haklı olduklarını ifade ederek, “Yaklaşık 18 yıldır süren mücadelede yeni bir aşamaya geçildi. Partimizin ve Gaziemir Belediyesi’nin sürdürdüğü bu mücadelede; bilim insanlarının yoluyla buranın temizlenmesi gerektiğini söyledik. Taleplerimizin ne kadar haklı olduğunu bugün yaşananlar ortaya koymuştur. Biz buradaki her avuç toprağın bir kontrol mekanizmasıyla çıkarılmasını istemiştik, görüyoruz ki kaygılarımız gerçeğe döndü. Buranın bilim insanlarının gözetiminde temizlenmesi için mücadelemiz sürecek” diye konuştu.

Muhabir: BATUHAN KAYA