İzmir’in merkezinde yer alan Konak, şehre gelenlerin mutlaka görmesi gereken turistik noktalarıyla ön plana çıkmaktadır. İzmir Körfezi’ne kıyısı olan Konak, kuzeydoğusunda Bayraklı, doğusunda Bornova, güneyinde Buca ve Karabağlar, batısında ise Balçova ilçeleri ile komşudur. Konak, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu kültürel mirası günümüze kadar taşımıştır. Antik dönemden Osmanlı’ya, en çok da Cumhuriyet dönemine ait eserleriyle öne çıkan ilçe, İzmir’in kültürel ve sanatsal merkezlerinden biri olarak her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlar. Kemeraltı Çarşısı, İzmir’in ekonomik ve turistik hayatında önemli bir rol oynarken, Agora Ören Yeri, Romalıların izlerini taşıyan antik kalıntılarıyla tarih meraklılarının ilgisini çekmektedir.
Konak Meydanı’ndaki Konak Vapur İskelesi ise ilçeyi deniz yoluyla Karşıyaka ve İzmir’in diğer iskelelerine bağlayan bir ulaşım noktasıdır. Hafta sonları İzmirlilerin akın ettiği sahil yürüyüş yolları ise Konak’ın sosyal hayatının önemli bir parçasıdır. Konak’ta keşfedilecek çok sayıda tarihi ve turistik mekan bulunur. İlçenin simgesi olan İzmir Saat Kulesi, buluşma noktası olmasının yanı sıra, ilçeyi keşfetmeye başlamak için harika bir başlangıç noktasıdır. İzmir’in kültürel, ticari ve turistik merkezi olan Konak, hem tarihi dokusuyla hem de modern yaşamıyla her yaştan ziyaretçiye hitap eden bir ilçe olarak öne çıkar.
Konak'ın tarihçesi nedir?
İzmir’in tarihi ilçesi Konak, antik çağlardan günümüze kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. İlçenin en eski dönemlerine bakıldığında, dünyanın ilk büyük şairi olarak kabul edilen Homeros'un burada doğduğu söylenir. Homeros, efsanevi destanları İlyada ve Odysseia’yı İzmir’de, bir Anadolu lehçesi olan İyonca-Aiolca karışımı bir üslupla söylemiştir. Homeros’un lakabı "Melesigenes" yani "Meles Çayı'nın çocuğu" olarak bilinir, bu da şairin İzmir’e olan derin bağlılığını simgeler.
Roma İmparatorluğu döneminde de İzmir, büyük bir önem kazanmıştır. Romalılar, M.Ö. ile M.S. 395 yılları arasında İzmir’e hâkim olmuş ve burayı doğunun en gözde şehirlerinden biri haline getirmiştir. Ünlü Romalı imparatorlar ve generaller, İzmir’i bir dinlenme ve huzur noktası olarak tercih etmiş, şehir ticaret, bilim ve sanat alanında önemli bir merkez haline gelmiştir. Roma İmparatoru Tiberius döneminde, Küçük Asya'da yapılacak Tiber Tapınağı için İzmir’in seçilmesi, kentin prestijini daha da artırmıştır. Coğrafyacı Strabon’un dediği gibi, İzmir, "dünyanın en güzel kentleri" arasında yer almaktaydı. Bu dönemde şehre "Âlimler Ormanı" lakabı verilmiş ve pek çok öğrenci İzmir’e eğitim almak için gelmiştir.
Konak’ın modern tarihinde ise 6 Mart 2008'de önemli bir değişiklik yaşanmıştır. 5747 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Konak ilçesinden 55 mahalle ve 2 köy, yeni kurulan Karabağlar ilçesine bağlanmıştır. Bu düzenlemeyle birlikte Konak, İzmir’in yönetsel ve kültürel merkezi olma özelliğini koruyarak, tarihi dokusuyla şehirdeki önemini sürdürmeye devam etmektedir.