İzmir'in gözde ilçelerinden biri olan Dikili, doğası ve tarihiyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Ege Denizi'ne kıyısı bulunan, doğusunda Bergama, kuzeyinde ise Balıkesir ili ile çevrili olan Dikili, mavi ve yeşilin harmanlandığı eşsiz bir tatil rotası sunmaktadır. Bölge, Nebiler Şelalesi ve Ilıca gibi doğa severlerin uğrak noktalarından biri olmasının yanı sıra, volkanik Karagöl Gölü, Kalem ve Garip Adaları, Atatürk Botanik Bahçesi ve Ladin Ormanları gibi doğal güzellikleriyle de dikkat çekmektedir.
Dikili’nin tarihi, binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Yapılan arkeolojik kazılar, ilçenin MÖ 5000-MÖ 4000 yıllarına kadar uzandığını ortaya koymaktadır. Ağıl Kale ve Kale Tepe bölgeleri, bölgedeki ilk yerleşim merkezleri olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, bu topraklarda Akalar’ın yaşadığı ve kente Aternagus adının verildiği bilinmektedir. Antik dönemde Lidyalılar, İranlılar, Frikyalılar, Mysialılar, Romalılar ve Bergamalılar, Orta Çağ’da ise Bizanslılar, Cenovalılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin hüküm sürdüğü Dikili, tarihi zenginlikleriyle de dikkat çekmektedir. Ünlü figürler arasında Aristo, Hermos, August ve İskender de ilçede bulunmuş isimler arasında yer almaktadır.
Çandarlı, ilçenin önemli bir turizm merkezi olarak öne çıkarken, Çandarlı Kalesi de tarihi yapıları arasında yer almaktadır. Cenevizliler tarafından inşa edilen kale, günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmış ve turistlerin ilgisini çekmektedir. Dikili, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle, geçmişe yolculuk yapmak isteyenleri bekliyor. Pitane ve Atarneus Antik Kentleri gibi tarihi alanlar ve bölgedeki diğer önemli yapılar, tarih severler için büyük bir keşif alanı oluşturuyor. İzmir şehir merkezine sadece 120 kilometre mesafede bulunan bu eşsiz ilçe, her yıl binlerce turistin ilgisini çekiyor ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Dikili'nin adı nereden geliyor?
Yapılan araştırmalar, Dikili ilçesinin adının kökenine dair kesin bir bilgiye ulaşılamadığını ortaya koydu. Ancak, çeşitli varsayımlar ve halk arasında anlatılan hikayeler, ilçenin adının nasıl oluştuğuna dair ilginç ipuçları sunmaktadır. Bir teoriye göre, bugün Beylik Zeytinliği olarak bilinen bölgede, Bergama Voyvodası Karaosmanoğlu tarafından kurulan bir çiftlik ve çevresine dikilen zeytin ağaçları, ilçenin adını etkilemiş olabilir. Zeytin ağaçlarının dikildiği bu bölgeye "Dikmelik" denildiği, zamanla bu ismin “Dikili” olarak değiştiği öne sürülüyor.
Bir başka varsayım ise, ilçenin adının “Dük-ili” ifadesinden türediği düşünülmektedir. Bu teoriye göre, 19. yüzyılda İngiliz düklerinin yatlarıyla bölgeye gelerek uzun süre kaldıkları ve burada araştırmalar yaptıkları iddia edilmektedir. Halk arasında, bu düklerin kaldığı yer anlamında kullanılan “Dük-ili” ifadesi, zamanla “Dikili”ye dönüşmüş olabileceği düşünülmektedir.