Can Radyo’da Gökhan Kafalı’nın sunduğu Sesli Gazete’nin bu haftaki konuğu İz Gazete İmtiyaz Sahibi Ümit Kartal oldu.

Kartal ve Kafalı’nın İZSU ve ilçe belediyelerindeki işten çıkarmalar üzerine konuştuğu programa, İZSU’da işe başlayalı 4 ay olmasına rağmen işten çıkarılan bir işçinin feryada damga vurdu. Programa telefon aracılığıyla bağlanan işçi, 4 ay önce işlerinden istifa ettirilerek belediyeye çağırılıp işe alındıklarını ancak daha sonra “Evraklarınız eksik” bahanesiyle işten çıkarıldıklarını ifade etti.

Çoluk çocuğumuza rezil olduk

İşçi, “Biz, 4 ay önce İzBB tarafından çağırıldık, işlerimizden istifa ettik ettirildik ve tazminatlarımızı yaktık. 4 aydır hiçbir gelirimiz yok. Böyle de bir kitle var. Bizim çocuğumuzun okul masrafı var, kiramız var, masraflarımız var. Bizim sigorta girişlerimiz 2 gün göründü ve sonrasında ‘Evraklarınız yok’ diyerek sigorta çıkışımız yapıldı. 4 aydır çoluk çocuğumuz rezil olduk. Bize bu umudu verdiler ama en azından işlerimizden istifa ettirilmemiş olsaydık iyi kötü ekmeğimizi kazanırdık. Aramızda 10 yıllık tazminatını yakan arkadaşlarımız var. Sonuçta belediyeden mülakata çağrılıyorsunuz ve ‘Yarın iş başı yapacaksınız’ denirse, kim olsa tercih eder. Aramızda İZDOĞA personeli olan var, süreçleri devam eden var” diye konuştu.

Anamızın babamızın eline bakar hale geldik

4 aydır çalışmadıkları için ailelerin eline bakar hale geldiklerini ve her gün gazetelerde sürece dair haberleri ‘Bugün kimi işten çıkartacaklar’ diye okuduklarını söyleyen İZSU işçisi, “Biz sağlık raporu alırken para harcadık, evrakları tamamlama sürecinde para harcadık ve her şey bizim cebimizden gitti. Masraflarımızı da geçtik 4 aydır hiçbir gelirimiz yok, anamızın babamızın eline bakar hale geldik. Bu şekilde mağdur olmuş bir sürü insan var. Sadece çıkarılan 300 kişi değil onlarca kişi de var sırada bekleyen. Her gün gazetelerde haber okuyoruz, ‘Bugün kimi çıkaracaklar’ diye. Şirketlerden de cevap alamıyoruz, ‘Süreç devam ediyor’ diye geçiştiriyorlar. 4 aydır gelirimiz olmadan yaşamaya çalışıyoruz, ev sahibiyle kötüyüz. Hepimiz kirada oturuyoruz. Kredi kartlarımıza haciz geldi, başka şekilde döndüremiyoruz. 4 yaşında çocuğum var ve onun ihtiyaçlarını karşılamak zorundayım” dedi.

Hatanın bedelini suçsuz emekçiler ödemesin

Geçmiş yönetimlerin hatalarının bedelinin, bu durumda en suçsuz olan emekçilerden çıkarılmaması gerektiğini söyleyen Ümit Kartal, “Bu insanları büyük çoğunluğu CHP’ye oy verdi. Bu insanlar sevinemiyorlar, sevinemediler. Bu insanlar, ‘Evet, ceberut iktidardan kurtuluyoruz’ sevincini yaşayamadılar çünkü bu insanların ekmeğiyle oynandı. Dinledik işte, 300 tane personelin bu problemini çözemeyecek iradesizlik bence İzmir’deki hiçbir problemi çözemez. Tekrar ediyorum, bu hatayı yapan belediye başkanlarını eleştirelim ama buradaki en suçsuz olan emekçilerden de bu hata çıkarılmasın. Bak ne diyor, ‘Evraklarımı borç alarak hazırladım’ diyor. Belki o evrakları annesine, komşusuna borçlanarak hazırladı” ifadelerini kullandı.

Bu vebalin altına girmeyin

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU bürokratlarına seslenerek, ‘Bu vebalin altına girmeyin’ diyen Ümit Kartal, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bir İZSU işçisinin ifadelerini geçen köşe yazımda kullandım, bu kadar ekonomik sıkıntı içerisinde az önceki gibi feryat eden işçi arkadaşlarımızdan biri kendine zarar verse, bunun vebalini kimse alamaz. Herkes sağa sola kaçışmaya başlar. Şimdi, kraldan çok kralcılık yapan ve o talimatları yerine getiren müdürler kaçmaya yer arar. İnsanların ekmeğiyle ve onuruyla oynamak çok büyük bir suçtur. Bu vebalin altına girmeyin. Geçen gün sendikacılar işçiler İZSU binasını bastı, yarın işçiler basar. Tasarrufu buradan yapamazsınız, çağırın bürokratları size nasıl tasarruf yapılacağını anlatsınlar. Çoluğuna çocuğuna ekmek götürmeye çalışan birini böyle feryat eder hale getirirseniz onun acısını çıkartır. Sıra her zaman kraldan önce kralcıya gelir, bu günahı size işletir ve yarın sizi de kapının önüne koyar. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, ‘Sorumluluk alıyorum’ diyor. Siz sorumluluk alamazsınız, bu sorumluluk değil. Sorumluluk almak istiyorsanız bu kurumun zarar eden kapılarını kapatarak alın. Aksine oradaki bürokratın, ‘Ben bu vebalin altına imza atamam’ demesi lazım.”

Muhabir: BATUHAN KAYA