Karşıyaka Adliyesi Çiğli Ek Binası çalışanları binanın çürük olmasına, asansörün artık kullanılamaz olmasına ve iş yeri etrafında güvenlik açığı bulunmasına tepki gösterdi. Konu ile ilgili Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şube Yönetimi bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Şube Hukuk Sekreteri Veli Salgın okudu.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şube Yönetimi ve Karşıyaka Adliye Temsilciliği olarak bugüne kadar üyelerimiz nezdinde çalışan tüm yargı emekçilerinin sorunlarının giderilmesi adına sendikal faaliyetlerimizi hiçbir ayrım yapmaksızın yürütmeye çalıştık. Bundan sonra da aynı titizlikle mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Özellikle Çiğli ek binamızda yaşanan sorunlarımız kısmen çözülmeye çalışılsa da her gün bir yeni sorun ile karşılaşmaktayız.
Bunun da temelinde Karşıyaka halkının ihtiyacı olan tek bir hizmet binasının tahsisinin yapılmaması, derme çatma işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin olmadığı ek binalarda hizmet yürütüyor olmamızdan kaynaklıdır diye düşünmekteyiz. Anayasa ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre her devlet çalışan sağlığına göre kamu hizmet binalarını tahsis etmesi gerektiği açıktır. Can güvenliği tehdit altında olan çalışanların bu korkuyla çalıştırılıyor olması kabul edilemez.
Binanın çürük olduğunu iddia ettik ama...
Buraya taşındığımızdan bu yana binamızın çürük olduğunu iddia ettik karot testi yapılmasını talep ettik; bize burayı tahsis eden belediyenin memurları ellerinde çekiç ile kontrol ederek bina sağlam çalışabilirsiniz dediler. Fakat yaşanan her sarsıntıda hem adliye hem de belediye çalışanlar ecel terleri dökmekteyiz. Beton yığın içerisinde kalmak istemiyoruz. Bu hususta Belediye Başkan Selim Utku Gümrükçü’den sendika temsilciliği olarak randevu istedik vermedi. Bugün bize randevu vermeyenler afet bölgesi olan İzmir’de olabilecek bir felakette bu binada yaşanabilecek olumsuzluklardan sorumlu olacaklarını hatırlatmak isteriz.
Asansörler korku tüneli haline döndü
Binada kullanılan her iki bloktaki dört asansörün bazen hepsi birden bozulmakta hem biz çalışanlarının hem de bizlerden hizmet alan vatandaşların işlerini zora sokmaktadır. Hamile olan kadınlar ile engelli vatandaş ve personel beş kat inip çıkmaktan yasamlar çekilmez bir hal almaktadır. Asansörler korku tüneli haline dönüşmüştür. Aydın’da yaşanan facianin bir benzerini yaşamak istemiyoruz. Yaşam kaygısıyla her gün işe gelip gitmek istemiyoruz. Bu asansörlerin miadını doldurduğu açıktır. Eskiyen kumaş dikiş tutmamaktadır. Bu yüzden tamir değil yeni asansörler istiyoruz yaşama hakkımızı savunuyoruz.
Eli sopalı kişiler tarafından tacize uğruyoruz
Aynı zaman hizmet binamızda kamu ciddiyetine uymayan güvenlik açıkları da vardır. Yargı çalışanları olarak gerek keşfe giderken gerekse giriş çıkışlarda zaman zaman eli sopalı, küfreden, hakaret eden, akli dengesi yerinde olmayan insanlar tarafından tacize uğruyoruz. Bu nedenle emniyet kontrollerinin zemin kattan itibaren sağlanması gerekir diye yetkili makamlara ilettik. Ancak hala bu tedbir alınmamıştır. Uyarıyoruz ! Bu sözlü tacizler, fiili saldırılara dönüşürse, bunun sorumlusu gerekli önlemleri almayan idareciler olacaktır.
Yani sözün özü şudur ki öncelikle işçi sağlığı ve güvenliğine uygun, depreme dayanıklı, asansörü yenilenmiş, güvenlik önlemleri alınmış kamu hizmeti bina ve binaları talep ediyoruz. Karşıyaka Adliyesi Çiğli Ek binasında alınmayan önlemler nedeniyle iş cinayetine kurban gitmek istemiyoruz. Bu nedenlerle burada belirttiğimiz konuların muhatabı olan Çiğli Belediyesi ve Karşıyaka Başsavcılığının acilen çözüm getirmelerini aksi takdirde canımızın tehlikeye atan bu koşullara karşı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasasına göre gerekirse çalışmama hakkımızı kullanacağımızı buradan bir kez daha belirtiyoruz.