Doğal güzellikleri ile ünlü Muğla'da en çok ziyaret edilen yerlerden biri de Saklıkent Kanyonu.
Saklıkent Kanyonu'nun bulunma hikayesi de çok ilginç. 1988 yılında Çoban Ekrem olarak bilinen bir çobanın keçileri kaçar. Keçilerini arayan Çoban Ekrem, tesadüfen Saklıkent Kanyonu'nu bulur.
Doğa harikası bu yer şimdilerde ise ziyaretçi akınına uğruyor. Özellikle yaz aylarında ilgi gören Saklıkent Kanyonu, buz gibi suyu ile serinleme imkanı sunuyor.
Seydikemer’in Antalya sınırında bulunan Saklıkent Kanyonu, kelimenin tam anlamı ile doğa harikası bir turizm merkezidir. Kanyonun binlerce yıl evvel jeolojik çatlama ile oluştuğu tahmin edilmektedir. Kanyonun uzunluğu yaklaşık 18 km, yüksekliği ortalama 200 ile 600 metre arasında değişmektedir. Bazı noktalarda kaya aralığı 2 metreye kadar daraldığından buralardan gökyüzünü görmek neredeyse imkansızdır.
Kanyona ilk girişte bir köprüden geçiyorsunuz. Sonra karşınıza muhteşem bir manzara çıkıyor. Kanyonun her bir köşesinde yemek yiyebileceğiniz yerler bulunuyor.
Saklıkent Kanyonu'nu ziyaret edenleri ilk olarak şırıl şırıl akan Eşen Çayı karşılıyor.
Demir iskeleye döşenen tahta merdiven üzerinde yürüyerek kayaların altından fışkıran tertemiz kaynağa ulaşan ziyaretçiler, kanyonda coşkun suların üzerine kurulmuş, yörenin kilimi ve yastıkların serildiği divanlarda oturarak ayaklarını buz gibi suda serinletiyor. İsteyenler kanyonda rafting yapabiliyor.
Kanyona girerken ise mutlaka ayağınızda deniz ayakkabısı bulundurmalısınız. Terlikle veya normal ayakkabı ile burada yürümeniz mümkün değil. Aynı zamanda yanınıza yedek kıyafet almayı da unutmayın.
Saklıkent Kanyonu'na nasıl gidilir?
Saklıkent’e Fethiye-Antalya karayolundan Kemer ilçesi yönünde ayrılarak ulaşılıyor. Sapaktan 13 km sonra Tlos’a, 21 km sonra da Saklıkent’e ulaşılıyor.