Batuhan KAYA- Kabul Eşitlik Dahil Olma İstihdam (KEDİ) Otizm Derneği, Engelli çocuk ve yetişkinlerin kaldığı bakım evlerindeki kötü muamele ve şiddet olaylarına karşı basın açıklaması düzenledi. Dernek üyeleri, Konak Meydanı’nda gerçekleştirdikleri basın açıklamasından sonra, salı gününe kadar 3 gün boyunca nöbet 11:00-16:00 saatleri arasında nöbet tutacaklarını duyurdu. 

Basın açıklamasını Kedi Otizm Derneği Yönetim Kurulu adına okuyan Serap Dikmen, “Kasım ayında Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan 9 yaşında bir engelli çocuğun, bakım verenlerin kameraya yansıyan şiddeti nedeniyle yaşamını yitirdiği haberiyle sarsıldık. Bu kötü haber ne yazık ki bakım merkezlerinde gerçekleşen şiddet ve ölüme dair ilk haber değildi. İnternetten kolaylıkla erişilebilir olan haberlerde yer alan ihmal, şiddet ve ölüme tanıklık etmek, engelli çocuk ailelerin taşıdığı ‘çocuğum benden sonra ne olacak’ endişesinin artmasına neden oluyor. Bazı aileler ne yazık ki bu endişenin içinde yollarını kaybediyor ve hem çocuklarına ölümü kendi ellerinde taşıyor” ifadelerini kullandı.

Engellilerin ve ailelerinin hayatları çalınıyor

Dikmen, kamu tarafından engellilere ve ailelerine eşit şartlar sunulmadığı, bakım evlerinde güvenlikleri sağlanmadığı için hayatlarının çalındığını ifade ederek, “Şiddet ve ölüm listesini hazırlarken psikolojik açıdan bir hayli zorlandık. Okurken de sizlerin değerli zamanından çaldık. Ancak engellilerin ve ailelerinin hayatlarından çalınıyor, hayatları çalınıyor. Gerekli önlemler alınmaz, düzenlemeler ve etkin denetimler yapılmazsa da ne yazık ki böyle sürüp gidecek. Gerçekte,  engellilerin Türkiye’nin de imzacısı olduğu BM Engelli Bireylerin Hakları Sözleşmesi’nden doğan bazı hakları var. Engelli bireylerin insan haklarının korunmasını, teşvik edilmesini ve geliştirilmesini sağlamak üzere devletlerin yükümlülüklerini açıklığa kavuşturan bu sözleşme., Türkiye’de 28 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe girdi” dedi.

Sorumluluk devletindir

Engellilerin hak ve özgürlüklerini koruma sorumluluğunun devlette olduğunu aktaran Dikmen, “Yaşam hakkının,  en temel engelli yani insan hakkı olmasına karşın bakım merkezlerindeki can kaybıyla sonuçlanan şiddet olayları başta olmak üzere, engellilerin toplum yaşamının her alanında karşılaştığı ayrımcı tutumlar ve zorbalığın önlenmemesi, Sözleşme’nin güvence altına aldığı haklarla uyumsuzluk gösteriyor. Devletimiz, sözleşmeyi imzalayarak, Türkiye’de yaşayan engellilerin işkence veya zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye veya cezaya karşı diğer bireylerle eşit koşullar altında korunmasını sağlamak için etkin bir şekilde tüm yasal, idari, yargısal ve diğer tedbirleri almak; sağlık, istihdam, eğitim ve sosyal hizmetler alanlarında kapsamlı habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetleri sunmak,  mevcut hizmetleri güçlendirmek ve genişletmek yükümlülüğü altına girmiştir” diye konuştu.

Dikmen’den sözleşme çağrısı: Düzenlemeleri yapın!

Dikmen, Engelli Bireylerin Hakları Sözleşmesi’ne uygun bütün düzenlemelerin yapılması çağrısında bulunarak, şöyle konuştu:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, ölüme varan vakaların artık yaşanmaması, engellilerin insan onuruna yakışır, eşit yurttaşlık haklarını kullanabildiği bir hayat sürdürülebilmeleri için, BM Engelli Bireylerin Hakları Sözleşmesi’ne uygun bütün düzenlemeleri yaparak bir an önce hayata geçirmeye davet ediyoruz. “Hükümet ya da muhalefet ayrımı yapmaksızın tüm partilerin hak temelli engelli politikalarının bulunmadığını üzülerek görüyor, bir an önce bu yanlıştan dönmelerini istiyor ve Engelliler Gününe iki gün kala kendilerine buradan sesleniyoruz:  Engelliliğe ait gün ve haftalarda, müsamereler ve yemekli kutlama organizasyonları yapmaktan vazgeçin.  Karar ve yönetim birimlerinizde, meclis sıralarınızda, belediye başkanlıklarınızda engelli bireylere yer verin, engellileri engelliler adına yönetmeyin. Engellilerin kendilerini temsil etmesine fırsat yaratın. Eşit ve adil olan budur.”

Muhabir: BATUHAN KAYA