İzmir’de Arkas Holding’e bağlı Kristal Yağ Fabrikası'nda, Tek Gıda İş Sendikası ile şirket yönetimi arasındaki Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması üzerine greve çıkan işçiler mücadeleye devam ediyor.
İşçiler grevlerinin 53. gününde taleplerini dile getirmeye devam ederken Tariş Zeytinyağı Fabrikası’nın, Kristal Yağ firmasının grev uygulanan işyerinde yapamadığı dolum ve ürünlerin satışa hazır hale getirme işlemlerini yapması işçiler tarafından tepkiyle karşılandı.
Tariş Zeytinyağı Fabrikası önünde dün eylem yapan işçiler, bugün grevlerine iş yerleri olan Kristal Yağ Fabrikası’nın önünde devam etti. Direnişleriyle ilgili ANKA Haber Ajansı’na konuşan işçiler Tariş’in ‘fason’ faaliyetini yargıya taşıyacaklarını belirtirken artan hayat pahalılığında insanca bir yaşam sürdürebilecekleri ücretler için de işverenlerine seslendiler.
Yüzde 100 katılımla greve devam
Haklarını almak için greve çıktıklarını belirten Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Latif Gökçay şunları kaydetti:
“TİS yürürlük tarihi 1 Ocak itibariyle başladı. İşverenle anlaşamadığımız, haklı taleplerimizi alamadığımız için yasadan doğal hakkımızı kullanıp grev kararı aldık. Şu anda grevdeyiz. Fabrikada çalışan 98 kişi. 86 üyemiz var. Yüzde 100 katılımla grevimize devam ediyoruz. Haklı taleplerimiz var, yaşanabilecek bir ücret talep ediyoruz. Fazla bir şey istediğimiz yok. Türkiye'deki enflasyon, yoksulluk sınırları, asgari ücret belli. Şu anda herkes asgari ücret seviyesinde. Asgari ücretin üzerinde istediğimiz rakamı bulursak toplu sözleşmeyi bitirir, işimize devam ederiz.
TARİŞ’e tepki
İşçilerin grevi nedeniyle Tariş’in Kristal Yağ Fabrikası’nın işlerini fason olarak yapmasını ‘emek hırsızlığı' olarak nitelendiren Gökçay, şunları söyledi:
“24 Temmuz'dan önce Tariş Çiğli Zeytinyağı Fabrikası’nda, Kristal ürünü fason üretildiğini duyduk. Hukukçularımız nezdinde Karşıyaka 2. İş Mahkemesiyle birlikte fabrikaya bir denetim ve baskın… Ne yazık ki Kristal ürünleri fabrikada görüldü. Şu anda bilirkişi raporunu bekliyoruz. Bilirkişi raporundan sonra hukuki işlem devam edecek. Hadi birinci fason üretiminde, Tariş yönetimi belki bu olayı bilmiyordu ama şu anda yasa süreç devam ediyor. 1 Ağustos'ta tekrar bir duyum aldık, Tariş'te dün bütün gün fason üretildi. Emek hırsızlığı yapıyor. Yani çalışanın emeğiyle, ekmeğiyle oynuyor. Köylüden oluşan bir kooperatif, köylünün bağrını toprak, sırtını güneş yakmıştır. Onların emeğiyle o Tariş Kooperatifi kuruldu. O Tariş Kooperatifi’ni yönetenler ne yazık ki Kristal Yağ işçisinin emeğini ve ekmeğini çalıyor. Çocuğunun rızkını çalıyor. Ben o işletmedeki yöneticileri kınıyorum. Onlar da bir gün geldiğinde vicdanlarıyla baş başa kalacaktır. Sürecimiz devam ediyor. Fason çalışması devam ediyor. Bizim başka işletmelerde de duyumlarımız var. Hukukçularımız bunlarla ilgili de bir çalışma yapıyor. İzmir dışında başka illerde de bizim kulaklarımıza geldi. O konuyla ilgili de hukukçularımız çalışması da başlıyor. Ama ben en fazla Tariş yönetimine çok üzülüyorum. Tariş'i idare eden yöneticiler Kristal’deki 86 tane arkadaşın ekmeğiyle oynuyor.”
Çelik: Artık sesimizi duyun
18 yıldır Kristal Yağ’da çalışan Cenap Çelik ise yöneticilere ‘sesimizi’ duyun diye seslenerek şunları kaydetti:
“Bizler artık yaşam koşullarına bağlı bir ücret istiyoruz, enflasyon altında kalmamak istiyoruz. Bu fabrikayı zarara daha sokmak istemiyoruz. Yöneticilerimiz artık sesimizi duysunlar. Yaşam koşullarımızı biraz yükseltmelerine bakıyoruz artık. Çocuklarımıza bir gelecek sağlamak istiyoruz. Arkamıza döndüğümüz zaman bir uçurum istemiyoruz artık. Bizim de emeğimiz, alın terimiz var. Son 10 senede bu fabrika yüzde 100 kar etmiş bir fabrika. İhracat rekoru kırmış son 10 senede. İşçi arkadaşlarımızın alın teri var. Emekleri var. Bu fabrikanın bu kadar yükselmesine bu kadar katkıda bulunmuş arkadaşlarımızın alın terini lütfen bir an önce verin ve biz de bu fabrikaya artık zarara sokmayalım. Bu fabrika bizim için çok değerli. Lütfen bizi de sesimizi duyun artık. Yöneticilerimiz Arkas Holding’e sesleniyoruz. Artık sesimizi duyun. Gerekeni yapsınlar.”
“Dışarıda kalan arkadaşlarımız var”
Çelik, verilen ücretle geçinemediklerini belirterek, şöyle konuştu: “Bu aldığım ücretle ben evime zor gidiyorum. Eşim bana diyor ki ‘Bugün gün parası harcayabilecek miyiz? Pazarına bir şey alabilecek miyiz?’ Bazen gün geliyor alamıyoruz. Bazı arkadaşlarımız çoluk çocuğuyla bir yere gidemiyor. Bazı arkadaşlarımız evlerinden ayrılıyor. Annelerinin babalarının yanına gidiyor. Kiracılar çünkü. Geçinemedikleri için. Dışarıda kalan arkadaşlarımız var yani. Bunlara da ses duyuramıyorsak yöneticilerimize yani yazıklar olsun diyorum.”
Tokgöz: Biz onlardan hakkımızı istiyoruz
Greve altı yaşındaki çocuğuyla katılan fabrika işçilerinden Senem Tokgöz, mevcut hayat pahalılığına karşı insanca yaşayabilecekleri ücret talep ettiklerinin altını çizerek şunları söyledi:
“Biz işimizden memnunuz aslında. Ama bizim istediğimiz parayı vermiyorlar. Bu hayat şartlarında bu parayla geçirmek zaten çok zor. İstediklerimizi vermek istemedikleri için biz buradayız. Biz normal insan gibi yaşamak istiyoruz yani. Kiralar, onlar, bunlar, her şey çok fazlasıyla pahalı. Biz onlardan hakkımızı istedik. Eğitim bir para. Oğlum altı yaşında, kreşe gidiyor. Aylık okul taksiti çok yüksek. Özel okullar öyle. Devlet okulları da öyle. Hiçbir farkı yok yani özel okullardan. Yetmiyor. Biz işimizi severek yapıyoruz. Onlar mesaiye kalın dediğinde kalıyoruz. Hiçbir sıkıntı çıkarmıyoruz. Biz onlardan hakkımızı istiyoruz.”