CHP Milletvekili Mahmut Tanal, protestolar nedeniyle tutuklanan öğrencilerin serbest kalması için Adalet Bakanlığı önünde adalet nöbeti başlattı. Tanal, “Ben burada tek başıma demokratik olan hakkımı barışçıl, silahsız bir şekilde, öğrencilerin sesine ses olmak için, bu haksızlığı dünya kamuoyuna duyurmak için sabaha kadar burada oturacağım.” dedi.


Ayşe Ateş'ten destek

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, protestolar nedeniyle tutuklanan öğrencilerin serbest kalması için Adalet Bakanlığı önünde adalet nöbeti başlattı. Tanal'ın başlattığı nöbete Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş destek verdi. Ateş adalet nöbetinde yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

Uyuşturucu madde ticareti iddiasıyla gözaltına alınmıştı: Uzman çavuş tutuklandı Uyuşturucu madde ticareti iddiasıyla gözaltına alınmıştı: Uzman çavuş tutuklandı

"Protestodan ziyade demokratik haklarımızı istiyoruz. Halk, hukuk, adalet istiyoruz. Kişiye özel hukuk olmaz. Sana ayrı bana ayrı hukuk olmaz. Adalet hukuk tektir, birdir. Doğru tektir ve biz doğruların uygulanmasını herkes için adalet istiyoruz. Katiller sokakta geziyor. Hırsızlar sokakta geziyor ama bu memleketin geleceği olan pırıl pırıl gençler cezaevinde ne şartlarda. Gerçekten inanın izlerken gözyaşı döküyorum. Pırıl pırıl çocuklar, süt kuzusu anne kuzu onlar daha ya 17-18 yaşında çocuklar cezaevinde. Niye cezaevinde? Yani bunu birisi bize açıklasın. Mahir Polat ölüyor cezaevinde birisi bunu bize açıklasın. Ekrem başkan niye cezaevinde, hak ediyor mu orada olmayı? Yani adaletse herkes için adalet herkes için. Kişiye özel adalet olmaz. Türkiye laik demokratik bir cumhuriyet ve biz demokratik haklarımızı istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz."


İdris Şahin de desteğe geldi

Tanal'ın protestosunu duyup gelen isimlerden biri de DEVA Partisi Genel Başkan Yardımıcı İdris Şahin oldu.

Adalet arzusunun kalıbına sığmayan bir arzuya dönüştüğünü vurgulayan Şahin şöyle konuştu:

"Meclis'ten buraya gelirken önce Mahmut Bey'in bu eylemi başlattığını duydum. Sonra Ayşe Ateş bugün aramızda aslına bakarsanız son yıllarda yargının nasıl siyasallaştığını, maddi gerçeğin ortaya çıkartılması için bir annenin evlatlarıyla birlikte feryadına duyarsız kalan bir yargı sisteminin ne halde olduğunu göstermek adına bugün son derece anlamlı bir eylem gerçekleştiriyor. Biz buradan zamanında Mahmut Bey'le birlikte çalıştığımız yakın çalışma arkadaşımızdı Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç'a sesleniyoruz, daha ne olması lazım? Ankara'nın ve Türkiye'deki vatandaşların adalet çığlığı Adalet Bakanlığı'nın yanı başında duyulmuyorsa, illaki bunu duyurmak için okyanus ötesinden Trump'tan mı ses gelmesi lazım? Veyahut da Almanya'dan mı talep gelmesi lazım? Bugün oldukça büyük mağduriyetler yaşanıyor cezaevlerinde, hapishanelerde hasta hükümlüler açısından, tutuklular açısından artık her gün adli tıp önünde, hastaneler önünde gelip giden mekik dokumalar bir Mahir Polat örneğini işte son günlerde yaşıyoruz. Önceki gün, bir annenin epilepsi hastası evladı 15 yaşında bırakılıyor ve hayatını kaybediyor. Bunları bizim iktidarımız duymayacak, bizim ülkemizi yönetenler duymayacak, adalet dağıtanlar duymayacak da kim duyacak? Dolayısıyla bugün bu yağmurlu havada eğer Ankara'da bir duyarlılık oluşturabilecek bir eyleme paydaşı olmak varsa, adalet hatlarına atılan bu adımda son derece büyük bir bahtiyarlık duyduğumuzu ifade etmek istiyorum."

Mülakat mağduru öğrenciler

Mülakat mağduru öğrenciler de Tanal'ın protestosunu duyup, soluğu onun yanında aldı. Öğretmenler adına yapılan açıklamada, "Bizler de mülakat mağduru öğretmenler olarak bugün hakl ve hukuk için buraya geldik." denildi.

Öğretmenler adına yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bizler de mülakat mağduru öğretmenler olarak bugün hak ve hukuk için buraya geldik. Adalet arayışında 156 gündür buradayız. Bizler 4 Kasım'dan beri Milli Eğitim Bakanlığı önünde hakkımızı arıyoruz yaklaşık 5 ay oldu. Sürekli oturma eylemleri yapıyoruz. Milli Eğitim Bakanı ile görüşmeye çalışıyoruz fakat hiçbir şekilde bizi muhatap almıyor. Elimizde mahkeme belgeleri de var. Mahkeme de bize hak verdi. Yürütme durdurma kararları da çıktı. Ama hala Milli Eğitim Bakanlığı, bizim hakkımız olan 1611 öğretmen ek atama hakkını vermiyor. Buradan kendisine sesleniyoruz: Bizler mülakat mağduru öğretmenler olarak hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. 5 ay değil, gerekirse 5 yıl mücadele ederiz. Hakkımız için buralardayız. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı önünde gerek Adalet Bakanlığı önünde bizler de hak araşına devam edeceğiz."

Kaynak: ANKA