Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve Sunucu Seda Selek hakkında açılan davanın ilk duruşmasında, beraat ve tahliye kararı çıkmasının ardından bir açıklama yaptı. Yavaş, hukukun ve masumiyet karinesinin önemine değindi ve yargı sürecinin adil olması gerektiğini belirtti.
Hukukun temel ilkeleri ve masumiyet karinesi
Yavaş, yaptığı açıklamada, adaletin doğru işlemesinin yalnızca bireyler için değil, tüm toplum için önemli olduğunu vurguladı. "Adaletin terazisi bir kez şaştığında, o yanlış yalnızca bir kişiye değil, tüm topluma zarar verir" diyen Yavaş, masumiyet karinesi ilkesinin, yani “suçu ispatlanana kadar herkes masumdur” ilkesinin, hukuk sisteminin en temel güvencelerinden biri olduğunu belirtti.
Çalınan özgürlüğün telafisini kim yapacak?
Suat Toktaş ve dört gazetecinin beraat kararının ardından, Yavaş kaybolan 34 günün altını çizdi. “Suat Toktaş, tam 34 gündür cezaevindeydi. Serbest bırakılması yönünde karar çıktı. Peki kaybolan o 34 gün? O kaybedilen günlerin, yaşanan mağduriyetin, çalınan özgürlüğün telafisini kim verecek?” diyerek, tutukluluk süresinin yarattığı mağduriyeti ve özgürlüğün çalınmasının ciddiyetini dile getirdi.
Hukuk ve adaletin rolü
Mansur Yavaş, açıklamasında hukuk ve adalet kavramlarının altını çizerek, hukukun bir baskı aracı değil, adaletin teminatı olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, ünlü hukukçu ve filozof Cesare Beccaria'nın sözlerine atıfta bulunarak “Bir suçsuz bir gün içeride kalacağına, bin suçlu aramızda dolaşsın” ifadesini hatırlattı. Yavaş, özgürlüğün bir lütuf değil, temel insan hakkı olduğunu ve tutuksuz yargılamanın esas olması gerektiğini ifade etti.
