Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıkmaktadır. Risk faktörleri arasında genetik ve hormonal etmenler, yaş, fazla kilo, hareketsiz yaşam, doğum yapmamak veya erken doğum yapmak, ve radyasyon maruziyeti bulunmaktadır. Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Semahat Burcu Sel, meme kanserinin beslenme takibi ve tıbbi beslenme tedavisi açısından en etkin kanser türlerinden biri olduğunu belirterek, ideal kilonun korunması ve düşük vücut yağ oranının kanserin tekrarlamasını engelleyebileceğini vurguladı.
Aşırı kilo ve obezitenin özellikle menopoz sonrası meme kanseri riskini artırdığını belirten Sel, hareketsiz yaşamın da bu riski tetiklediğini ifade etti. Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolünün, meme kanseri riskini azaltmada yardımcı olduğunu söyledi.
Meme kanserinden korunmaya yardımcı besinler neler?
Dyt. Sel, meme kanserinden korunmaya yardımcı besinler hakkında bilgi verdi. A, C ve E vitaminlerinin hücresel hasarı azaltarak kansere karşı mücadelede etkili olabileceğini ve D vitamini düzeyinin meme kanseri riskiyle ilişkili olabileceğini belirtti. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, turuncu-kırmızı sebzeler ve antioksidan açısından zengin meyvelerin tüketilmesinin önemine dikkat çekti. Lif açısından zengin tam tahıllar ve baklagillerin de meme kanseri riskini azaltmada rol oynayabileceğini ekledi.
Sağlıklı yağların tüketilmesi gerektiğini belirten Sel, Omega-3 yağ asitlerinin meme kanserine karşı koruyucu olabileceğini ifade etti. Ayrıca, işlenmiş etler ve aşırı kırmızı et tüketiminden kaçınarak, daha çok tavuk, hindi ve balık gibi yağsız proteinlere yönelmenin önemine değindi.
Rafine şeker ve karbonhidrat tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini vurgulayan Sel, tam tahıllı ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Yüksek yağlı süt ürünlerinin meme kanseri riskini artırabileceğini belirterek, bitkisel süt alternatiflerine yönelme önerisinde bulundu.
Zerdeçal, zencefil gibi anti-inflamatuar özelliklere sahip besinlerin tüketilmesi gerektiğini ifade eden Sel, yeşil çayın da antioksidan bakımından zengin olduğunu ve günde 1-2 fincan tüketilebileceğini belirtti. Alkol tüketiminin meme kanseri riskini artırabileceğini söyleyerek, alkol kullanımının sınırlandırılması veya tamamen bırakılması gerektiğini vurguladı. Son olarak, Dyt. Sel, düzenli sağlık kontrolleri ve erken teşhisin meme kanseri riskine karşı büyük önem taşıdığını belirtti. Beslenmenin önemli bir etken olduğunu, ancak genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin de unutulmaması gerektiğini hatırlattı.
