N.K ve Z.S’nin ihbarı üzerine harekete geçen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Dönertaş, Menderes eski Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’la birlikte Ertan Güleç, Ali Bektaş, Nurillah Ercan, Ruhi Durak, Songül Van’la ilgili iddianame hazırladı. 16 klasörden oluşan soruşturma dosyası ve iddianame 19 Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. Kayalar’ın rüşvet aldığı iddiası ile 4 yıldan 12 yıla kadar cezalandırılması talep edilmişti.

Menderes Belediye Başkanı iken yolsuzluk iddiasıyla görevden alınan Mustafa Kayalar’ın duruşması 19. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı.

Hakim karşısına çıkan Kayalar, hakkındaki tüm suçlamaları reddetti.

Kayalar’ın savunması şöyle:

Menderes'te inşa edilen lüks otele ilişkin yapılan şikayetler üzerine kaçak yapıya müdahale etmediği, süreci uzattığı ve rüşvet aldığı iddialarının sorulması üzerine konuşan Kayalar, "Suçlamaları kabul etmiyorum rüşvet almadım. Bize ihbar gelmişti, birkaç yapı olduğuna ilişkin onun da planlamasını yapıp, ekiplerimizi gönderdik. Daha sonra biz şirket yetkilileri ile görüştük. Yan taraftaki arsayı alarak emsali gidereceklerini söylediler. Mühürledik, para cezası kesildi. Tüm işlemleri yaptık" dedi.

Pandemi vardı, zaman geçti

Gecikme iddiasının sorulması üzerine Kayalar, “Bizim farklı bir uygulamamız olmadı. 10 binlerce metrekarelik inşaat. Pandemi vardı, zaman geçti. Bu süreçte otel yetkilileri bizle görüşmek istedi, zaman geçti ama bu sürede müdürlüğümüz çalıştı. Büyük bir inşaat. Önce ihbar müdürlüğe gider, biz de hemen çalışın diye talimat verdik ve çalışma başladı" ifadelerini kullandı.

Kayınpederim evi 1 yıl önce almış

Eşi Aslı Kayalar'ın babası Ruhi Durak'ın, otel inşaatını yapan, kendisinin rüşvet aldığı iddia edilen müteahhitlerin Bodrum'da yaptığı villalardan satın aldığından haberinin olmadığını anlatan Kayalar, "Kayınpederinin aldığı evle ilgili Kayalar, "Ev kayınpederimin bu olaydan 1 sene önce aldığı ev. Benim çok bilgim yok. 1 sene önce alınan ev. Ben kayınpederim evi aldıktan sonra öğrendim. Kimden aldığını da aldıktan sonra öğrendim.  HTS baz kayıtlarının orada olması doğaldır" dedi.

Neden kendi villamı rüşvet vereyim?

Otel inşaatının yüklenicisi ve Bodrum'daki vilların müteahhidine savunması soruldu:

Ben söz konusu otelin yüklenici firmasıyım. Babam da Bodrum'daki villarının sahibi, babam rahatsızlanınca villalarının inşaatına ben devam ettim. Villa Ruhi Durak'a 600 bin TL bedelle satıldı, satışını ben yaptım. Herhangi bir şeye karşılık değil, normal ticaret. Menderes'teki otel ve Bodrum'daki villalar ikisi ayrı devam eden inşaatlar. Babam uzun yıllar Menderes'te ticaret yaptı, tabi ki Ruhi Bey'le tanışma olabilir. Ben bir otel için neden kendi villamı rüşvet olarak vereyim. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.  

Villa 600 bin TL'ye satıldı, tapuda 350 bin TL olarak gösterildi.  Çünkü talep üzerine rayiç bedelden gösterildi. Aynı emsalde sattığım var, rakamı hatırlamıyorum ama size yazılı olarak sunabilirim. Villa satılırken inşaat halindeydi. Kaba inşaatı bitmişti.  

Benim Belediye Başkanı ile özel görüşmem olmadı. HTS kayıtlarına gelince benim Menderes'teki ofisimle belediye binası çok yakın. 1 tane baz istasyonu var, evim, ofiisim orada.  

Aslı Kayalar'a gönderilen para boya ödemesi; tamamen ticari. Boyaların yapımının başlaması gerekiyordu. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum.

Otel sürecinden haberim yoktu

Rüşvete aracılıkla suçlanan Mustafa Kayalar'ın eşi Aslı Kayalar'ın babası Ruhi Durak ise şu ifadeleri kullandı:  "Halit Bektaş'tan aldım villayı. Biz ikimiz de inşaat sektöründeyiz, tanıyorum kendisini. Bize geldi söyledi, biz de aldık. Benim otel inşaatıyla ilgili bir süreçten haberim yok. Ben inşaat sektöründeyim, işim bu, inşaat. 600 bin TL'ye villayı aldım 1 milyon 400 bin TL'ye sattım.  

İşim bu, kar yapıp villayı sattım. Otel inşaatıyla ilgili bilgim yok, yerini bile bilmem. Ev için sadece Halit ile muhataplığım oldu. Benim bu villayı aldığımdan damadımın haberi yoktu, kimsenin haberi yoktu. "

"Kızınızın bu şirketle olan alışverişinden haberiniz var mıydı" sorusunu yanıtlayan Durak, "Hepimiz aynıyız, paramız gelince borcumuzu öderiz" ifadelerini kullandı.

Kayalar'ın avukatı savunma yaptı

Kayaların avukatı Murat Aydın da, "3 yıla yakın süredir devam eden bu süreçte, Franz Kafka'nın 'Dava' romanını yaşadık. Soruşturma dosyasına erişmekte güçlük çekerken ben, soruşturmayla alakası olmayan kişinin başsavcılığın odasında bilgi alabildiği bir davayla karşı karşıyayız. 2021 yılında soruşturma başladığında Kayalar, belediye başkanıydı. Onun izniyle belediyeden belgeler gönderildi. Dosya 3'e bölündü, 2 dosya görevi kötüye kullanmayla İçişleri Bakanlığı'na gitti. Sonra rüşvetten haksız mal edinmeye çevrildi. Bilirkişi haksız mal edinme olmadığını tespit edince, soruşturma 1 kez daha değiştirilerek rüşvet olarak fezleke hazırlandı" dedi.

Menderes Belediyesi'nin otel inşaatı ile ilgili yaptığı tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu da belirten Aydın, "Buna rağmen ilgili firma birçok dava açtı ve bu davalar İdare Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.

En iyi hukukçular bilir

Aydın sözlerine şöyle devam etti: "Deniyor ki Mart ayında olması gereken mühürleme işlemini sen neden Eylül ayında yaptın? 6 ayda gecikme olduğu söyleniyor, ağır iş yükünün ne demek olduğunu en iyi hukukçular bilir. 100 binlerce metrekare otel inşaatından bahsediyoruz. Gecikme varsa, gecikmeden zarar mı oluşmuş! O da yok. Başsavcılık hala o otelle ilgili işlem yapmayan  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile ilgili hiçbir işlem yapmadı. Üstelik İçişleri Bakanlığı bizim  hakkımızdaki suçlamayı hala sürdürüyor.

Bu gecikmeyi rüşvete nasıl bağlayacaklarıyla uğraştılar. Kayalar'ın kayınpederi 2021 yılında bir villa satın alır, 600 bin TL'ye. Tapu da ise 350 bin TL olarak gösterilir çünkü tapuda ruhsatı, harcı az öder. Buna göre Kayalar, rüşveti 1 sene önce aldı. O kadar planlı, 1 sene yapacağı işin rüşvetini 1 yıl önceden aldı.

Kayalar'ın işini devrettiği firmanın, sattığı boyaların parasını gündeme getirdiler. Teslim tutanaklarını verdik ve onu iddianameye koyamadılar.

Bu dava tamamen siyasi saiklerle açılmış bir dava. Dedikodular üzerinden yürüyen bir dava. Adli kontrolün kaldırılmasını, ihbarcının ve Hazinenin duruşmaya katılma talebinin reddini talep ediyoruz. "

Dava ertelendi

Davada tüm sanıkların adli kontrol şartı kaldırılarak duruşma 22 Eylül Cuma gününe ertelendi.

Görevine iade edilsin

Dava sonrası İzmir Adliye Sarayı önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan eski yargıç ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Avukat Murat Aydın yaptığı açıklamada, "“Adli kontrol kararı da bir hukuk garabetinden ibaretti. Mahkemenin bu kararında sonra artık İçişleri Bakanlığı’nın Sayın Başkanı ve sayın meclis üyemizi görevden uzaklaştırmasını haklı kılan hukuki gerekçe de kalamamıştır. Biz başkanın bir an önce göreve iadesini talep ediyoruz” dedi.

Editör: Özlem Çimen Durmaz