Rüveyde Güneş İlk-Ortaokulu'nun karşısında yaşayan ve bipolar bozukluğu olan M.H. (40) isimli şahıs, okulun zil sesinden rahatsız olduğu gerekçesiyle okula gitti. Müdürün odasına kadar giden M.H. elindeki bıçakla 37 yaşındaki okul müdürü Emrah Coşkun'un boğazını kesti. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde yapılan ilk müdahale sonrasında yaralı müdür, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Şüpheli ise polis ekiplerince gözaltına alındı. Hastanede tedavi altına alınan okul müdürünün sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenilirken hususa ilişkin inceleme başlatıldı.
Annesi açıklama yaptı
Sakarya'nın Ferizli ilçesinde okul zilinden rahatsız olduğu gerekçesiyle okul müdürünün boğazını kesen bipolar bozukluk hastasının annesi, acı olay sonrasında ilk kez konuştu. Acılı anne, "Benim çocuğum askerden geldikten sonra rahatsızlandı. Çok iyi ve uslu bir çocuktu, köyde herkes ona değer verir, komşularımız dahil. Bu hastalık sebebiyle yaklaşık 10 kez hastanede tedavi gördü. Şimdi de sıra almıştık, yeniden hastaneye yatıracaktık" dedi.
Acılı anne, "Benim çocuğum askerden geldikten sonra rahatsızlandı. Çok iyi ve uslu bir çocuktu, köyde herkes ona değer verir, komşularımız dahil. Ama maalesef böyle bir şey geldi başımıza. Bu rahatsızlık sebebiyle yaklaşık 10 kez hastanede tedavi gördü. Şimdi de sıra almıştık beklemedeydik, hastaneye yatıracaktık ama başımıza bu durum geldi. Olayın meydana gelişindeki zil sesi sebebini kesinlikle bize söylemedi, kendi kendine konuşmaları var ama öyle bir şey söylemedi. Ben komşularımla Kur'an'a gitmiştim. Evde çay demlemiş çay içiyordu. Babası evde lavaboya girince çıkmış evden, o da görmemiş. Bıçağı nerden almış bilmiyoruz, kendindeymiş bıçak. Ben evde değildim, o esnada okumadaydık görmedim. Çok üzgünüz. Yaralanan kardeşimiz için de çok üzüldük ama şükürler olsun yaşıyor" dedi.
Hastaneye yatıracaktık
Oğullarının hastaneye yatışının verilmesi için sıra beklediklerini yineleyen Harbi, "Rahatsızlığını askerden geldikten sonra anladık. Kızgın ve çabuk sinirleniyor. Takıntıları başladı, bazı durumları kafasına takıyordu. Ona bir şey söylemeyeceksin, söyleyince 'Siz yanlış konuşuyorsunuz?' diye tepki veriyordu. O yüzden susuyorduk, bekliyorduk. Zaten hastane sırasındaydık, yatıracaktık" diye konuştu.