Batuhan KAYA/İZ GAZETE- 12 saatte 7 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü ülkemizde kadın cinayetlerinin durdurulması için çalışan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve İzmir Kadın Meclisi, İzmir’in yerel yönetiminden taleplerini İz Gazete’ye açıkladı.
İzmir Kadın Meclisi İl Temsilcisi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Tülin Osmanoğulları, kadın cinayetlerini önleme görevinin sadece merkezi hükümete değil yerel yönetime de ait olduğunu ifade etti. Osmanoğulları yerel yönetimden kadınlar olarak beklentilerini, “Herkese kadına yönelik şiddette tek sorumluluğun merkezi hükümette olduğunu düşünüyor ancak yerel yönetimler bu şiddetin tam ortasında bulunuyor. Kadın cinayetlerinin önüne geçmek için yerel yönetimler neler yapabilir dediğimizde kadın sığınma evleri ilk cevap oluyor. Kadın şiddet gördüğünde çocuğuyla gidebilecek yeri yok, işi yok, özgürlüğü yok ve dolayısıyla kadının gideceği ilk yer devlet oluyor. İzmir’deki kadın sığınma evlerinin toplamı kontenjanı 180 diye biliyorum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2 adet Kadın Sığınma Evi var ve toplam kontenjanı 40. O yerler çok kalabalık olduğu için kadınlar sağlıklı bir ortamda olamıyor, çocuklar psikolojik destek alamıyor” diye ifade etti.
Ciddi bir kısmının önüne geçer
Kadınların, Sığınma Evleri’nin kötü koşullarından ötürü failleriyle aynı evde yaşamak zorunda kaldıklarını ifade eden Osmanoğulları, “Yasaya göre nüfusu 100 bini geçen her ilçe Kadın Sığınma Evi açmak zorundadır. İzmir’de 30 Kadın Sığınma Evi açıldığında kadın cinayetlerinin ne kadar azalacağını aslında görebiliyoruz. Kadın Sığınma Evleri’nin şartları çok kötü olduğu için kadınlar oraya daha önce çocuklarıyla gittiyse oraya yeniden gitmek istemiyor. Kadın, şiddet gördüğü evde failiyle yaşamak zorunda kalıyor. Bu Sığınma Evlerinde kadınlar ve çocuklar rahatça barınabilse, psikolojik destek alabilse, meslek edindirme kurslarına katılsa, çıktığında istihdam edildiği bir sistem kurulursa kadın cinayetlerinin ciddi bir kısmının önüne geçilebilir” dedi.
Dayanışma merkezleri talebi
Yerel yönetimlerden en büyük taleplerinin içinde psikolog ve hukukçuların hizmet vereceği Kadın Dayanışma Merkezleri olacağını söyleyen Osmanoğulları, “Her mahalleye Kadın Danışma Merkezleri istiyoruz. Hukukçu ve psikologların çalıştığı Kadın Danışma Merkezleri, kadınların iş hayatından bu kadar uzak tutulduğu ve şiddet gördüğü bir ülkede, bunun ciddi bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kadınlara istihdam alanı yaratılmasını, meslek edindirme kursları ve kurslardan sonra istihdam edilmelerini istiyoruz. 2023 verilerine göre öldürülen kadınların yüzde 65’i evlerinde öldürülmüş, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de belediye otobüslerinin kadını evinin önüne bırakmasıyla sorun çözülmüyor, kadınların birçoğu evlerinde öldürülüyor” diye konuştu.