İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun serbest kalarak cumhurbaşkanı adayı olması ve erken seçim talepli imza kampanyası hakkında bilgi veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, verilen imza sayısının 10 milyonu geçtiğini açıkladı. Ekrem İmamoğlu'nun çalışma arkadaşlarının Silivri Cezaevi'nden başka cezaevlerine sevk edilmesine tepki gösteren Özel, “Amaçları; arkadaşlarımızı birbirinden uzaklaştırmak, her biri bir başka cezaevinde olan kişilere ayrı ayrı gitmek, onlara sözde işbirliği teklif etmek...” dedi. Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, “Kendi girdiği seçimde cumhurbaşkanı unvanını alan, 19 Mart'ta kendinden sonraki cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanı adayımıza kumpas kuran, darbe yapmaya çalışan, cuntanın başına geçen Recep Tayyip Erdoğan artık cunta başkanıdır!” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 21. Olağanüstü Kurultayından sonra Parti Meclisi ile gerçekleştirdiği ilk toplantıda mitinglerin süreceğini ve her hafta bir ilde gerçekleştirileceğini belirtmişti. Mitinglerin ilki “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla Samsun’da yapıldı. Mitingde “erken seçim” çağrısı öne çıkarken; Özel, İmamoğlu'nun serbest kalarak cumhurbaşkanı adayı olmasını ve erken seçimi isteyen imza kampanyası için son sayıyı verdi. Özel, “Şimdi buradan, Samsun’dan bugün öğlen saatlerinde aldığımız rakamı bütün Türkiye’ye duyurarak ve dün akşamüstü saat 17.00 itibarıyla bugün öğlen yaptığımız sayımın sonucuna göre dün 10 milyonuncu imza aşılmıştır, emeğinize sağlık. Hedefimiz büyük, yolumuz uzun. Seçmenin yarısından bir fazlasına ulaşana kadar hep birlikte çalışacağız. Hep birlikte üreteceğiz.” dedi.
Silivri Cezaevi’nden sevkler: Amaçları arkadaşlarımıza sözde işbirliği teklif etmek
Özel, İBB soruşturması kapsamında tutuklanan ve Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde bulunan isimlerin çevre illerdeki cezaevlerine sevk edilmesine tepki gösterdi. Dün İmamoğlu'nun danışmanları Murat Ongun’un, Necati Özkan’ın da aralarında olduğu 14 kişiyi saat 21.00’de önce doktor muayenesine, oradan başka bir cezaevine sevk ettiklerini belirten Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Şimdi sosyal medya üzerinden bununla ilgili algı operasyonları yapıyorlar. Bu sevkin olacağının 10 gün önceden duyumları gelmişti. Amaçları arkadaşlarımızı birbirinden uzaklaştırmak, her biri bir başka cezaevinde olan kişilere ayrı ayrı gitmek, onlara sözde işbirliği teklif etmek… Bunu yaparak ‘Sen bunlara iftira et, kendini kurtar’ gibi bomboş dosyayı, paçavra MASAK raporunu, milletin görüp de ‘Bununla mı suçluyorsunuz?’ dedikleri dosyayı bulamadıkları gerçek deliller, gerçek tanıklar yerine sahtecilikle desteklemek istiyorlar. Bunu beş kadın bürokratımıza da yaptılar. Bir yaşında evladı ile tehdit ettiler, ‘10 yıl göremezsin’ dediler. Cevap, ‘Ben yalan atmam. Ben olmayan suçu ‘gördüm’ demem. Ben arkadaşlarımın namusuna leke sürmem’ oldu. Bu sefer de başaramayacaklar.”
Erdoğan’a seslendi: Millet seni sandığa çağırıyor
Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Sandığa var mısın? Korkma! Milletten korkan abat olmaz. Millet seni sandığa çağırıyor.” diye seslendi.
“Millet erken seçimin ilk adımını yine Samsun’dan atıyor” diyen Özel, “Millet sandık istiyor, artık millet başında emekliyi aç bırakan, asgari ücretliyi süründüren, gençleri işsiz bırakan, gençlerin gelecek umudunu söndüren ve seçimi kazanamayacağını anlayınca geldiği demokrasi treninden inen, sandıktan kaçan, sandıktan korkan bir otokrat istemiyor. Millet, demokratlar seçim istiyor.” dedi.
“19 Mart darbesinin başındaki cuntanın karargâhı saraydır”
Saraçhane mitinglerini hatırlatan Özel, ön seçimde kurulan dayanışma sandıklarında ise 15,5 milyon kişinin “19 Mart darbe girişimini püskürttüğünü” söyledi. “Seçimle gelenler seçimle gitmek istemiyor” diyen Özel, sözlerine şöyle devam etti:
“Erdoğan'a yaptığını söylediğimden beri geceleri uyuyamıyor. Darbeci olduğunu, cuntacı olduğunu söyledim. Sürekli buna itiraz ediyor. Dünyada iki tür darbe var. Bunun biri askeri darbe, bir diğeri sivil darbe. İkisinin de bir planı, başında bir cuntası olur. Türkiye'nin 19 Mart’ta karşı karşıya kaldığı şey bir sivil darbedir ve bu darbenin başındaki cuntanın karargâhı saraydır. Silahı yargıdır, mühimmatı, mermisi yalandır, iftiradır. Cunta bu kez kamuflajla değil, üzerine savcı, başsavcı, hâkim cübbesi giyerek gelmiştir. Seçimle gelenler seçimle gitmek istememektedir. Bunun adı darbedir. Bu darbeyi püskürten 10 milyonlara selam olsun! Saraçhane’de yedi gece direnenler, 81 ilde sokaklardan taşanlar, Maltepe'de 2,2 milyonla o meydanın rekorunu kıranlar, 15,5 milyon kişi sel olup da dayanışma sandıklarına akanlar bu darbe girişimini püskürtmüştür.”