Muğla'da 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i katleden Cemal Metin Avcı'nın cezası, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından bozularak, daha düşük bir cezaya indirildi. Yargıtay, Avcı’ya "canavarca hisle öldürme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını iptal etti. Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, kararı "hukuki garabet" olarak nitelendirirken, ailenin şokta olduğunu ve kararın kamuoyu vicdanını rahatsız ettiğini belirtti.
Yargıtay kararı ne anlama geliyor?
Yargıtay, Cemal Metin Avcı hakkında verilen canavarca hisle öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozarak, daha düşük bir suçtan cezalandırılmasına karar verdi. Yüksek Mahkeme, Pınar Gültekin’in katilinin "niteliksiz kasten öldürme" ya da "eziyet çektirerek öldürme" suçundan yargılanması gerektiğine hükmetti. Bu karar, adaletin sağlanmadığına inanan Gültekin ailesi ve kamuoyu tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Pınar Gültekin'in katledilişi, adli raporlara göre çok vahşi bir şekilde gerçekleşti. Genç kadının önce boğazı sıkılarak öldürülüp ardından diri diri yakılması, Türk Ceza Kanunu’na göre "canavarca hisle öldürme" suçunun en açık örneklerinden birini oluşturuyor. Ancak Yargıtay, bu suçtan ceza verilmesi yerine, daha hafif bir suç üzerinden hüküm verdi. Avukat Rezan Epözdemir, "Eğer bu canavarca hisle öldürme değilse, o zaman canavarca hisle öldürme ne zaman uygulanacaktır?" diyerek Yargıtay’ın kararını eleştirdi.
Haksız tahrik indirimi tartışması
Yargıtay’ın, Cemal Metin Avcı’ya haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği yönündeki kararı da büyük bir tartışmaya yol açtı. Avukat Epözdemir, Avcı’nın değişen savunmalarının dosyadaki delillerle çeliştiğini ve bu sebeple haksız tahrik indiriminin geçerli olamayacağını belirtti. Ayrıca, Yargıtay’ın bu indirimi uygularken, "diri diri yakılma" gibi net bir canavarca his unsuru bulunan bir cinayeti göz ardı ettiğini vurguladı.
Aile ve kamuoyu tepkisi
Pınar Gültekin’in ailesi, Yargıtay’ın kararının ardından büyük bir üzüntü yaşadı. Aile, söz konusu kararın, sadece adaletin yerine gelmemesiyle kalmadığını, aynı zamanda cinayet gibi vahşi bir suçun cezasız kalması anlamına geleceğini düşünüyor. Epözdemir, "Eğer bu karar kesinleşirse, sanığın cezaevinde geçireceği süre, kamuoyu vicdanını derinden sarsacaktır" dedi.
