Sendika üyesi olduktan sonra işten çıkarılan Polonez işçileri yaklaşık 5 aydır hakları için mücadele ediyor. Fabrika önünde haftalar süren eylem sonrası işçiler, seslerini duyurmak için Ankara’ya yürümek istedi. İki gündür Çatalca Adliyesi önünden hareket etmek isteyen işçilere polis bugün de izin vermedi. Adliye çevresini barikatlarla kapatan çevik kuvvet ekipleri, işçilere sert şekilde müdahale etti.
Sıkın bizi öldürün
Müdahaleden etkilenen bazı işçiler sinir krizi ve baygınlık geçirdi. İşçiler, “Anlayın artık korkmuyoruz. Hakkımızı almak için yürüyeceğiz. Lanet olsun size. Kim size bu emri veriyor? Kanunları çiğniyorsunuz. Yeter!! Ali Osman kim? Benim sözüm geçer. Benim oylarımla onlar orada. Yazıklar olsun size! Hakkımı istiyorum ben, hakkımı… Korkmuyorum sizden, korkmuyorum. Sıkın bizi öldürün. Siz de kurtulun, biz de kurtulalım. Biz Türk milleti vatandaşı değil miyiz? Açın yolu! Adalet sarayı bu mu? Bu sarayda bu durmamalı. Böyle adalet sarayı olmaz. İçindeki adalete uymuyor. Benim suçum ne ya? Bana suçumu biri söylesin? Sendikaya üye olmak mı, yürüyüş mü? Suçsa ben bu suçu işlemeye devam edeceğim....” diye isyanlarını dile getirdi.
Sen işçinin bakanı değilsin
Tek Gıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Sevgili arkadaşlar şunu unutmayın. Biz Çatalca’da adliye sarayının önünde 48 saattir bu fabrikadan biz sadece anayasal hak istedik. Sizden rica ediyorum. Bu saatten itibaren eğer bizim yolumuzu açmıyorsanız, vallahi de billahi de biz şu andan itibaren kefenlerimizi giyeriz, ölene kadar burada oturacağız. Adalet sarayı önünden sesleniyorum; Sayın Çalışma Bakanı, sen bu saatten sonra işçinin çalışma bakanı değilsin, patronların çalışma bakanısın sen. Aylardır burada bize çocuklarımızın okula gittiklerinde bile başarılı olduklarında, ilk sıralamada bile puan aldıklarında bu işçilerinin çocuklarının hiçbir yere gidemeyeceğini gözümüzün içine baka baka tehdit eden Çatalca Emniyet Müdürü hala kafasını buradan uzatıp bizlerle alay geçiyorsa bu utanç da Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı’na, İstanbul Valisi’ne, Emniyet Müdürlerinin boynunda madalya olarak kalsın buda size. Yolumuz açılana kadar açlık grevindeydik dedik. Yolumuz açıldığında bırakacaktık ama şu saatten itibaren madem bizim yolumuzu kapatıyorsunuz, bizim için her yer Ankara’dır. Bu adalet sarayının karşısında, eğer 146 işçinin ölümünü seyrediyorsanız ey hakimler, ey savcılar bu da Türk hukukunun nasıl ayaklar altına alındığı sizin şerefiniz olsun buradan” dedi.
Yürüyüşe izin verilmeyince Polonez işçileri, beyaz kefen giyip ağızlarını bantlayarak adliye önünde nöbetini sürdürdü ve güvenlik güçlerinin engellemesini protesto etti.