Türkiye, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. 50 bini aşkın can kaybı yaşanırken, 14 milyon kişi doğrudan etkilendi. Depremin yıl dönümünde, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla şehirlerin depreme dirençli hale getirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Depremin ardından bir yıl
6 Şubat 2023'te meydana gelen ve "asrın felaketi" olarak anılan depremler, Türkiye’nin 11 ilinde büyük yıkıma yol açtı. Bu felaketin ardından uluslararası yardımlar devreye girerken, 7 günlük milli yas ilan edildi.
"Eski haline getirmek çözüm değil"
Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, yaptığı açıklamada mevcut yaklaşımları eleştirerek, “Depremde zarar gören yerleri eski haline getirmek bir çözüm değil. Eski hali zaten depreme dirençli değildi. Yine ölüm, yine yıkım yaşayabiliriz” dedi. Görür, Türkiye’nin depremle mücadelede çağdaş ülkeleri örnek alması gerektiğini belirtti.
Depreme dirençli kent nedir?
Görür, depreme dirençli kentlerin, büyük depremleri minimum kayıpla atlatabildiğini ifade ederek, “Kent yönetimi, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem ve ekonomiyi eğitim, bilim ve teknolojiyle güçlendirmeliyiz” dedi.
Deprem sorununun köklü bir anlayış değişikliği gerektirdiğini söyleyen Görür, “Depremler ebediyen tekrar edecek. Bu bir doğa gerçeği. Ancak deprem dirençli kentlerle nesillerimizin bu acıları yaşamamasını sağlayabiliriz” diyerek farkındalık çağrısında bulundu.
Görür, toplumun yöneticilerden deprem dirençli kentler talep etmesi gerektiğini belirtti. "Eğitim ve bilime dayalı, ekosistemi koruyan ve altyapısı sağlam bir yapılaşma ile bu dertten kurtulabiliriz" diyerek mesajını şu sözlerle noktaladı: “Depremde bütün acıları birbirimize devretmek yerine, köklü bir değişimle geleceği inşa etmeliyiz.”