Sevinç Karataş - Yiğit Sütcü - Ege Üniversitesi Hastanesi, Başhekimlik Binası önünde toplanan sağlık çalışanları, eşit vergi ve insani ücret konusunda taleplerini belirtti. Gerçekleştirilen basın açıklamasında, Birlik Sağlık Sendikası, Genel Sağlık İş Sendikası, HEP SEN, SES ve Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası işçileri yer aldı. Sağlık emekçileri adına açıklamayı SES İşyeri Temsilcisi Selin Akgöl okudu. Akgöl “Vergi tarife dilimlerinin yeniden değerlemeye tabi tutulmaması ve asgari ücret artış oranından düşük açıklanması nedeniyle yaşadığımız kayıp bir yana ücretlerimiz yalancı TUİK rakamlarına göre bile rekor kıran enflasyonun altında kaldı” şeklinde konuştu.

333333331

İşçiler daha da yoksullaşıyor

Sermayedarlar zenginleşirken işçilerin daha da yoksullaştığına değinen Akgöl, “Kamu emekçileri, işçileri ve emeklileri bir yanda TÜİK’in enflasyon oranları, diğer yanda vergi dilimleri, enerji, akaryakıt ve ÖTV’ye gelen zamlar nedeniyle yine yoksulluğa ve sefalete mahkûm edildik. Vergi tarife dilimlerinin yeniden değerlemeye tabi tutulmaması ve asgari ücret artış oranından düşük açıklanması nedeniyle yaşadığımız kayıp bir yana ücretlerimiz yalancı TUİK rakamlarına göre bile rekor kıran enflasyonun altında kaldı. Memur Sen’in imza attığı toplu iş sözleşmesi nedeniyle memurların maaş zammı yüzde 10 enflasyon farkı ise yüzde 8,85 oldu, toplam zam ise yüzde 19.31. İşçi toplu sözleşmelerinde yer alan enflasyon farkları da aynı şekilde TÜİK’in yalan enflasyonu altında ezildi. Sermayedarlar, rantiyeciler ve yandaşlar en az yüzde 300 zenginleşirken, bizler daha da yoksullaşıyoruz. Çalışanından emeklisine milyonlarca yurttaş toplanan tüm vergilerin yüzde 85’ini öderken ülkemizin gelirinin üçte biri toplumun yüzde 10’luk bir kesimine gidiyor. Kar rekorları ilan eden şirketler toplam verginin dörtte birini ödemiyor. Özel sağlık kuruluşlarından yüzde 10, sağlık çalışanından yüzde 35 vergi alınıyor” dedi.

İktidarın arkasına dizilmiş yandaşlar

Ek ödemelerin her fırsatta kısıldığını, taşerona devredilen yemek hizmetinin sağlıksız olduğunu dile getiren Akgöl, “Ekonomik krizi yaratanlar şimdi bize krizden çıkış yolu olarak tasarrufu gösteriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in bize önerdiği tasarruf, feragat etmek zorunda kaldığımız temel yaşam ihtiyaçlarımız. İktidarın arkasına dizilmiş yandaşlar ise hiç vakit kaybetmeden uyguluyor. Tasarruf etmek istedikleri çocuklarımız, emeğimiz, haklarımız ve hakkımız olan sağlığımız. Ege Üniversitesi Hastanesi, türlü sebeplerle teşvik ödemelerimizde azaltmaları, ek ödemelerimizi her fırsatta kısmayı, inatla personel alımı yapmamayı alışkanlık haline getirdi. Ege Üniversitesi Rektörlüğü, zarar ettiği gerekçesiyle kurum kreşini kapatarak, tasarruf planları yapıyor. Onlarca çocuk ve çalışanı mağdur etmek bir yana yasaları çiğneyerek de suç işliyor. Sadece kreş de değil, taşerona devredilen yemekhane hizmetleriyle sağlıksız çıkan yemekler, israfın önüne geçeceğiz diye eldiveninden, serumuna, peçetesinden, sabununa kadar malzeme alımlarının kısıtlanmasıyla hem bizim hem de hastaların sağlığı tehlikeye atılıyor” ifadelerine yer verdi.

Krizi biz yaratmadık

Emekçiden toplanan vergilerin insanca yaşam için kullanılmasını talep ettiklerini belirten Akgöl’ün yaptığı açıklamaların devamı ise şu şekilde:

“Bizden toplanan vergiler, şehir hastanelerine, otoyol ve köprülere akıyor.  Vergilerimiz devasa şirketlerin borçlarını ertelemek için, paradan para kazananlara daha çok ödeme yapmak için değil, çocuklarımızın sağlığı, eğitimi, güvenli binalarda yaşaması için harcansın, ilaç katkı paylarını ödemekte bile zorlanan emeklilerimiz için harcansın istiyoruz. Açlık sınırı altında kalmış asgari ücrete zam yapın ve vergi tarife dilimi oranlarında uyguladığınız alicengiz oyunundan vazgeçerek yeniden belirleme oranlarını uygulayın ve asgari ücret artış oranında yükseltin. 5510 sayılı kanun ile emekçinin kıdem tazminatlarında yarattığınız tahribatı giderin. İşe giriş tarihlerine bakmaksızın, kıdem tazminatı tavan oranını yükseltin. Bizler gece gündüz demeden, fazla mesai ve nöbetlerle birlikte günde 16 saat çalıştığımız halde yoksullaşmaktan bıktık usandık artık. Krizi biz yaratmadık, sermayeyi kurtarma planınıza da ortak olmayacağız”.

Muhabir: Sevinç KARATAŞ-Yiğit SÜTCÜ