İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Av. Murat Aydın, İz Tv’de yayınlanan Seçime Doğru programında İZ Gazete Yazı İşleri Müdürü Yağız Barut’un sorularını yanıtladı. Murat Aydın; CHP’deki değişim sürecine, İzmir adaylarının seçim söylemlerine, AKP Adayı Hamza Dağ’ın partisini kamufle etmesine, Başkan Tunç Soyer’in Ekrem İmamoğlu’na desteğine ve Soyer’in İzmir’deki seçim çalışmalarına dair önemli açıklamalarda bulundu.
Değişim talebi karşılanmadı
CHP’deki değişimin, toplumdaki değişim talebiyle henüz örtüşmediğini ve o talebin yeterince karşılanmadığını kaydeden Murat Aydın, “Evet, kadrolarda bir değişiklik yapıldı ama bu değişimin siyasi içeriği, dili, projesi, anlatısı henüz oluşmadı. Bu tabii bir süreçtir. CHP bu değişimin sonuçlarını ve içeriğini tartışmaya devam edecektir. Bunu bir genel başkan tartışması olarak söylemiyorum. Toplumun partimizden beklediği değişimin içeriği, seçim sonuçlarından da bağımsız olarak devam edecektir. Bu zaman alacaktır, çünkü sosyolojik değişimler çok hızlı olmaz. Değişimin daha doğru bir zemine oturması için kadroların değil, içeriğin daha çok konuşulacağı günler olmalı. CHP, kendi fikrini nasıl hayata geçireceği konusunda daha çok siyaset üretmeli ve bunu daha fazla halka aktarabilmelidir. Ne yazık ki Türkiye’deki siyasi kutuplaşma ve peşi sıra gelen seçimler nedeniyle fikri tartışmaları hep öteledik ya da çok genel geçer yaptık. Önümüzde 3-4 yıl seçimsiz bir dönem olacak. Belki bu dönemde ideolojik, stratejik ve kadroları tekrar gözden geçiririz” dedi.
Siyasetten kopuk bir siyaset var!
CHP ve AKP’nin İzmir adaylarının seçim kampanyasındaki söylemlerine dair de değerlendirmelerde bulunan Murat Aydın, “Bu bir yerel seçim olduğu için yerel ihtiyaçlarla ilgili konular elbette konuşulacak. Doğal olarak; mevcut yönetimin yapmadığı ya da yapamadığı şeylerin tamamlanması, yeni şeylerin üzerine eklenmesiyle ilgili söylemler de geliştirilecek. Her aday, mevcuttan daha iyisini yapacağını dile getirecek. Buraya kadar sorun yok. Ama benim üzüldüğüm şey; siyasi zeminden ve içerikten kopuk bir tartışma yürüyor. Halbuki vaatlerinizin ne olacağını siyasi fikirleriniz, ideolojiniz ve partinizin programı belirler. Hep söylerim, siyaset basit iki soruya cevap arar; parayı kimden alacaksınız ve bu parayı nereye harcayacaksınız? Başkan adaylarının, üyesi oldukları partilerinin genel politikalarını ve programını özümsemesi, bunları da sahada anlatması hem tutarlılık hem de süreklilik bakımından daha doğru olur. Süreç ve vaatler salt bir belediye yöneticiliği üzerinden yürümemeli, çünkü belediyeye müdür değil, başkan seçeceğiz. Başkanlar da nihayetinde bir siyasi figür ve dayandıkları bir siyasi örgüt ve anlayış var. Dolayısıyla adaylar arasındaki tercih, sadece onların kişi olarak tercih edilmesini değil, onların temsil ettikleri anlayışı ve partiyi de seçmek anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
Hamza Dağ eşittir AKP!
AKP’nin İzmir adayı Hamza Dağ’ın kendi partisini kamufle etmesine yönelik İzmirli seçmene bir uyarı yapan Murat Aydın, “Hamza Dağ seçilirse, sadece onun kendisi ve fikri değil, üyesi olduğu AKP’nin politik ve yönetim anlayışı da seçilmiş olacak. Yani Hamza Dağ’ı seçtiğinizde, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ı seçmiş oluyorsunuz. Bunu hiç unutmamak lazım. Çünkü adaylar kendisinden ibaret kişiler değil. Cemil Tugay için de böyle. Cemil Tugay da başkan olduğunda CHP’nin değerleri ölçeğinde bu kenti yönetecek. Önceliklerini ve tercihlerini bu siyasi anlayışa göre belirleyecek. O yüzden bilinçli ya da bilinçsiz; siyasetin az konuşulduğu, siyasetsizleşmiş bir siyaset zeminine giderek savruluyoruz. Bunun kötü yanı şu, seçmende şöyle bir duygu gelişiyor; ‘zaten aralarında bir fark yok, hangisi olursa olsun’. Oysa aralarında çok büyük fark var” diye konuştu
Bu anlayış kınanmalı
CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın “Seçildiğimde belediyenin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak” sözlerini de eleştiren Murat Aydın, “Adaylar, partilerinin kendi kimliğinden ve söyleminden bağımsız hareket edemezler. Çünkü bağımsız aday değiller. Bu ülkede yaşayan bir kişiyi bile siyasi tercihlerinden, cinsiyetinden, etnik kökeninden, mezhebinden dolayı ayıramazsınız. Bunun sonu yok çünkü. Belediyeler tüm vatandaşlara hatta vatandaş olmayanlara da hizmet ederler. Bir turist geldiğinde ‘sen vatandaş değilsin, belediyeye alamayız’ mı diyeceğiz. Bu ırkçı ve kendinden başka herkesi öteki gören anlayışı kınamak gerekir. CHP gibi bir partide zaten böyle bir şey olamaz. Nitekim Ekrem İmamoğlu da bu konuda net bir tavır ortaya koydu. Bu parti içi tartışmanın ötesinde bir şey” diyerek net bir tavır koydu.
Tunç Soyer, seçim çalışmasının tam ortasında
Geçtiğimiz günlerde Başkan Soyer’in İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasına destek olacağını açıklaması üzerine başlayan tartışmaya da değinen Murat Aydın, Aziz Kocaoğlu döneminden de örnek vererek açıklamalarda bulundu. Murat Aydın şöyle konuştu; “Ekrem İmamoğlu başka bir partinin adayı değil, Tunç Başkanımız bir CHP’li adaya destek vermeye gitti. Bu durum, İzmir’deki çalışmaları aksattığı, buradaki desteğini yapmadığı anlamına gelmez. Şunu da unutmayalım; CHP’li 11 büyükşehir belediyesi 5 yıl boyunca sürekli birbirlerini destekledi. Bağlantıları da devam ediyor. Hem kişisel hem ideolojik hem de yönetsel olarak iş birlikleri var. Bu kapsamda bir çalışma yapmış Tunç Başkanımız. Şunu da belirteyim; Tunç Soyer İzmir’deki seçim çalışmalarının tam da ortasında duruyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi 30 ilçede pek çok faaliyet yapıyor ve pek çok açılış yapıyor, yaptığı hizmetleri anlatıyor. Bu hizmetleri kim yapıyor? CHP’li Tunç Soyer’in başkanlığındaki Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Bunun anlamı; biz 5 yıl boyunca şunları yaptık, yine CHP’nin adayını seçerseniz, bu faaliyetler artarak devam edecek demektir. Yani İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yaptığı her faaliyet bir seçim çalışmasıdır. Seçim çalışması sadece dernek ziyareti yapmak, esnafla buluşmak, kürsüde el kaldırmak değil ki. Bakın ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekiliyim ama aynı zamanda Merkez Seçim Koordinasyon Koordinatörüyüm. Yani bunlar da bir seçim çalışması nihayetinde. ‘Tunç Soyer ve Cemil Tugay neden yan yana değiller’ diye de soruluyor. Herkes farklı bir çalışma yürütebilir. 2019 yerel seçiminde de böyle oldu. O dönem Sayın Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanımız olarak, Tunç Soyer ise adayımız olarak farklı çalışma yürüttüler. Sayın Kocaoğlu, belediyenin faaliyetlerini sürdürdü ve seçmene o şekilde seslendi. Sayın Soyer de kendi adaylık kampanyasını sürdürdü. Orada da yan yana gelme durumu olmadı. Elbette, ‘şöyle yapılsa daha iyi olur’ gibi şeyler söylenebilir ama ‘iki farklı çalışma yürüyor seçimde ortaklık yok’ diye düşünülmemeli. Özetle şunu söylüyorum; Tunç Soyer’in Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla yaptığı faaliyetler seçim çalışmasıdır ve bu anlamda Sayın Soyer seçim faaliyetlerinin tam ortasındadır.”