İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer TV100 ekranlarında yayımlanan Gürkan Hacır’la Taksim Meydanı Programına canlı yayında katıldı.  Soyer, tv100.com yazarları Barış Yarkadaş, Hacı Yakışıklı, Fuat Uğur, tv100 Ankara temsilcisi Deniz Gürel, Bizim TV Genel Yayın Yönetmeni Şaban Sevinç, Posta Gazetesi yazarı Murat Çelik'in sorularını yanıtladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer programda İzmir ve Türkiye gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.  

Gürkan Hacır’ın, "İzmir kokuyor yorumları doğru mu neden böyle söylendi?" sorusunu yanıtlayan Başkan Soyer,  “İzmir’in yaz boyunca hiç kokmadığını söyleyebilirim. Çok stratejik kararlar aldık. Çok kısa süre sonra İzmir Körfezinde yüzülebilir hale gelinecek. Ben çocukluğumda evimizin önündeki iskeleden atlar denize girerdik. O noktaya doğru doğru adımlar ile ilerliyoruz. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in muhtemelen yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. 4 yıldır İYİ parti üyeleri ile birlikte çalışıyoruz. Meclisteki üyeleriyle konuşsaydı doğru bilgi verirdi” dedi.

“Özlale, iyi bir akademisyen ama belediye başkanlığı için zayıf”

İYİ Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ümit Özlale için neden kuvvetli bir aday değil dediniz, sorusu hakkında değerlendirme yapan Soyer, “Aynı liseden mezunuz. O zamanlar tanışmıyorduk. Adaylıkta kampanyada beraber çalıştık. Çok önemli üniversitelerde önemli görevlerde bulunan deneyimli akademisyen. Keşke plan bütçe komisyonunda ağırlığını koysaydı. Bu kadar yüksek enflasyon varken kalkınma ekonomisti olarak deneyimlerini ortaya koyabilirdi. İzmir’in sorunları ile bilgi sahibi olmak çok kolay değil. İzmir’i tanıması bile zaman alacak süreç. İyi bir akademisyen ama belediye başkanlığı için zayıf aday sözünü bunun için kullandım” dedi.

İzmir, İstanbul ve Ankara için pazarlık kozu mu?

Deniz Gürel’in, “İYİ Parti’in İstanbul ve Ankara’da da aday çıkaracağı konuşuluyor. İzmir’deki aday çıkarma süreci pazarlık mı yapılıyor sonucunu çıkardım. Bunu açar mısınız?” şeklindeki sorusuna Soyer, "Ben böyle bir ihtimal olabileceğini düşündüm. İzmir’de kazanma ihtimali zayıf bir aday çıkarmak bir sonraki süreç için bir altlık olarak düşünülebilir. Bir müzakere masası kurulacak ise biz İzmir’den çekilelim. Ankara ve İstanbul’da sizi destekleyebilirim olabilir. 6 ay uzun süre. İttifak girişimlerinde bulunulabilir. Bunları bilmek mümkün değil. Fikir yürütüyorum. Bu çok organik bir duruş gibi gelmedi. 4 ay önce milletvekili seçilmiş bir akademisyenin İzmir’e talip olması benim için anlaşılabilir bir durum değil” dedi.

Kılıçdaroğlu Cumartesi Soyer'in adaylığını açıklayacak mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumartesi günü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kızı Duygu Soyer’in düğün törenine katılacak. Törende, Kılıçdaroğlu'nun Soyer’in adaylığını  açıklanıp açıklanmayacağı hakkındaki soruyu cevaplayan Soyer, “Genel Başkanımız mutlu bir günümüze katılmak için geliyor. Ben aday olmak istiyorum. Ben bir kez daha görev yapmak istiyorum. Bu benim iradem ile sonuçlanacak durum değil. Genel merkez değerlendirir. Uygun görürlerse devam edilir. Ben tam tersini söyledim. Hangi dinamikler ile Aydın, İstanbul aday gösterildi. Samimiyet ile ifade ediyorum. Her ilin kendi dinamikleri ile aday gösteriliyor. Daha 7 büyükşehir daha var. Onlar ile ilgili irade  ortaya konulmuş değil. Bunları bilmiyorum. Bunlar genel başkana sorulması gereken sorular.  Genel başkanımızın daha önce açıklamaları var. Belediye başkanlarımızın hepsi başarılı. Onlar görevlerini sürdürmeliler demişti. Eğer çok şaibe uyandıracak işler yapmadıysanız başarılı değilseniz bir dönem daha yapması beklenir. 5 milyonluk şehri, çalışanları, insanları tanımak farklı şeyler. Pandemi, deprem ve ekonomik kriz ile yapılacak şeyler zamanında yapılamıyor. Bu nedenle Genel Başkanın takdiridir.  Genel Merkez farklı taktikler ile gidiyor. Hiçbir kırgınlığım yok.”

Körfez kimyasal koku gidericiler ile mi temizlendi?

İzmir’in koku sorun hakkında kimyasal ürünlerin kullanılıp kullanılmadığına yönelik soruya Soyer, “Bu hiç mümkün değil. Dünyadaki bütün arıtma tesislerinde benzer kimyasallar ve bakteriler kullanılır. Bunları unutup koku giderici kimyasallardan bahsedilmesi ciddi değil. Fabrikaların arıtma tesislerinin denetlenmesi görevi bakanlıklara ait. Biz büyükşehir belediyesi olarak bütüne bakarak çözüm üretiyoruz. Körfezin temel nedeni yağmur suyu ve pis su beraber taşınmasıydı. 260 km den fazla pis su arıtma kanalı yaptık. Arıtma kapasitesi zorlayan ve arıtılmadan deşarj edilmesini sağlıyordu. Yağmur ile pis su kanalını ayrıştırdık. Çamur birikmişti. Kuruttuk. Bunları da lisanslı tesislere aktardık. Mesele körfezde kokunun giderilmesi değil. Körfezi temizlemeye başladık. Körfezin içindeki sirkülasyon ile körfez kendini temizleyecek. Körfezde yüzeceğim sözünü hatırlattınız. Ancak Biz 50 yılın sorununu çözüyoruz. 3 yıl değil 4.5 yıl tolere edilebilir bir konudur” şeklinde yanıtladı.

Kentsel dönüşüm ve LGBT bireyler hakkında?

Programdaki gazetecilerin, "Kentsel dönüşüm daire başkanlığını kapattığınız söyleniyor. Bu skandalın bir ucunda sizin olduğunuz konuşuluyor. Bu daireyi kapatarak deprem risk yönetimi dairesine taşıdığınız söyleniyor. Bunu kapatıp aktardınız mı? Kentsel adalet ve eşitlik şube müdürlüğünü açarken LGBT bireylerin hizmetinde olduğu ve onların emrindeyiz, şeklinde söyleminiz var mı?" sorusuna Soyer şu yanıtları verdi:

“Aziz Bey dönemimde kurulan bir başkanlık ve benim 30 Ekim depreminden önce kurduğum deprem şubesi var. İzmir deprem şehri iyi ki yapmışız. Deprem sonrası afet ile başa çıkma gücünü ortaya koyduk. İlk 4 dakikada arazide ve akşam da çadırlarımızı kurmuştuk. Deprem daire başkanlığına 200 milyon lira aktarıp hızlı çalışmasını sağladık. 6 Şubat depremi gösterdi ki Türkiye afetler ile mücadele ederek dirençli kentler yaratmak zorunda. Neden şehirde yaşayan insanlar yaşadıkları şehre güven duymuyorlar ise o şehirde yapılanları kıymeti harbiyesi yoktur.

Kentsel dönüşüm daire başkanlığını kapatmadık. Deprem daire başkanlığının bünyesine aktardık. Deprem dairesinin öngörüsü olmadan kentsel dönüşüm olmaz. Bu skandal değil. 44 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm alanında 300 metrekarelik beton takviyesinin kontrolör eşliğinde yapılmadığı için. Onu da biz yıktık. Örnekköy’de 6 noktada sürdürülen model devam ediyor.

Filamingoların da başkanıyım

LGBT daire başkanlığı diye bir şey yok. Ben flamingoların da başkanıyım. Onların da hakkını hukukunu korumak zorundayım. Bu şehirde yaşayanların haklarını korumak zorundayım. Mağdur olduğunu düşünen her kimse dinsel görüşü, etnisitesi hiçbir şey ilgilendirmiyor. İnsan haklarına sahip olan herkesi, korkan, yoksulluk nedeniyle mağdur olanların haklarını korumak ötekileştirilmelerini ve kötü muameleye maruz kalmalarını engellemek için kurulmuştur. Evet ben LGBT’li bireyleri desteklemek için bu cümleyi kurdum."

Programa katılan gazetecilerin diğer soruları ve Başkan Soyer'in yanıtları ise şöyle:

En geniş ittifakı kurmak için çalışacağım

"Karşınızda AKP ve İYİ Parti adayı olduğunu düşünelim. Böyle bir tabloda kaybetme riski görür müsünüz?"

“İzmirliler gerçekten Türkiye’nin diğer tarafındakilerden farklıdır. Zannedildiği gibi çantada keklik değildir. Aksine ince eler sık dokurlar. Yerel seçimlerin kendine özel dinamiği vardır. Tabanın ittifakını gerektirir. Belediye başkanı kim olursa olsun herkesin oyunu almak için gayret eder. Dolayısı ile ben de tekrar aday gösterilir isem en geniş ittifakı kurmak için çalışacağım. Adayın kimliği genel seçimlere göre yerelde çok daha önemlidir. Kongrelerden sonra partililer kol kola girer birlikte hareket etmeyi başarırlar. CHP’yi 100 yıllık yapan içselleştirilmiş bir demokrasi anlayışıdır. Böyle olduğu için CHP’nin Türkiye gündemine dönecek. İzmir seçmeni için söylüyorum. İktidarın gücünü kontrol altına alacak mekanizmaların yerel yönetimler olduğu bilinci ile çok daha büyük kenetlenmeye varılacağını düşünüyorum. O nedenle şimdiki öfke hayal kırıklığı ve kızgınlıkların yerli yerine oturacağını herkesin bu büyük yoksulluk ve büyük ekonomik krizden çıkış için çare arayışına gireceğini düşünüyorum.”

Hiçbir kırgınlığım olamaz

"Adaylık sürecini parti meclisi belirliyor, şu anda söylemesinin teknik olarak hükümü yok. Kurultayda oluşacak parti meclisi adayları onaylayacak. Dolayısı ile kurultay sonrası parti mecilisinde bir kaygınız var mı?" 

Benim hiçbir kaygım yok. Ben normal olarak bu görevi yapmak istiyorum. Sadece yarım kalmış işler nedeniyle değil İzmir’in çok daha güçlü bir liman kenti olmasının mümkün olduğu için. Bu isteğimde tutkuluyum. Kararlıyım. Genel başkanımız bunu uygun görmez ise bana karşı haksızlık yapıldığı iddiası ile ortaya çıkacak değilim. Partinin ilkelerine inanan bir insanım. Partinin her türlü takdiri başımın üstündedir. Bana bir dönem nöbet vermişlerdir, takdir ederim. 2. Dönemi verirlerse başımın üstünde taşırım.

Genel seçim sonrası bir yılgınlık bir umutsuzluk  sandığa gitmeme söylemleri var. Sizde kazanma azmi konusunda endişe yaratıyor mu?

 Türkiye gerçekten demokrasi ile ilgili çok büyük sınavlardan geçmiştir. İzmir demokrasinin kalesidir. Demokrasi sadece sandığa gitmek değildir, demokrasi şeffaflık, hukukun üstünlüğü vs. hepsi bir iç içe bir yaşam biçimidir. İktidar tüm erkleri kontrol altında tutuyor. Yerel yönetimlerde dengeleyici bir tablo olursa, aksi takdirde kontrol edilmesi imkansız bir iktidar ile yaşayacağız. Güzel İzmirli vatandaşlar, bu hesabı yapacak ferasettedir, sağduyuyu taşırlar. İzmirliler özgürlük ve demokrasiyi her an yaşarlar. İzmir’e tüm insanlar bu nedenle gelmek ister.

İzmirliler İzmir’e salip çıkacak

AKP gelirse ne olur?

“Ben iktidarın denetimsiz kalacağını düşünüyorum. Yerel yönetimlerin gücü dünyanın her yerinde artıyor. Her türlü küresel krizin çözümü yerelde çözülecek. Yerel yönetimler meselesinde siyaset mekanizmalarının önünde irade koyabilmiştir. Yerel seçimlerden umutluyum. İzmir İzmirli gibi durmaya devam eder. İzmirlilerin izmire sahip çıkacağını düşünüyorum. “