İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan ve 30 Ekim 2020’deki depremde ağır hasar alan Kestanepazarı Camii, yıllardır süren restorasyon çalışmalarının ardından yeniden ibadete açılmaya hazırlanıyor. Ancak bu süreç, caminin altında iş yeri bulunan esnaf için büyük mağduriyete yol açtı. 1667 yılında inşa edildiği tahmin edilen cami, mimari dokusuyla İzmir’in önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul ediliyor. 2020’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrası ibadete kapatılan camide, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Bölge Müdürlüğü restorasyon başlatmıştı.
Ancak caminin altındaki dükkânlarda faaliyet gösteren esnaf, restorasyon sürecinin uzaması ve son anda alınan tahliye kararı nedeniyle büyük sıkıntı yaşadıklarını belirtti. Bir ay kala kendilerine tahliye kararı tebliğ edildiğini söyleyen esnaf, bu kadar kısa sürede iş yerlerini boşaltmak zorunda bırakılmalarını eleştirdi. Esnaf ayrıca restorasyon alanını çevreleyen büyük beyaz sac panellerin, çarşı içindeki müşteri trafiğini olumsuz etkilediğini, bu nedenle ciddi gelir kaybı yaşadıklarını dile getirdi.
Martlar biter, inşaat bitmez
Kemeraltı Çarşısı’nda seyyar esnaflık yapan ve cami duvarı dibinde elektrik süpürgesi malzemeleri satan Mümin Maun, İz Gazete’ye konuşarak mağduriyetini dile getirdi. Kestanepazarı Camii’nin restorasyon sürecinin belirsizliği nedeniyle mağduriyet yaşadıklarını belirten Maun, “Restorasyon çalışmaları tam bir yıl önce başladı ama daha ne kadar süreceği belli değil. Müteahhit, çalışmanın 900 gün süreceğini söylemişti, hatta bir tabela da asmıştı ama sonradan onu da kaldırdılar. Mart ayında demirleri kaldırıp dükkânları faaliyete sokacaklarını söylemişlerdi ama mart ayı geldi geçti, hâlâ bir gelişme yok. Belki bir sonraki mart, belki ondan sonraki… Martlar biter ama buradaki cami inşaatı bitmez” dedi.
Kemeraltı’nda 60 yıldır esnaflık yaptığını vurgulayan Maun, tarihi çarşıda Kestanepazarı Camii gibi ibadete kapalı durumda olan birkaç cami daha bulunduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu süreç sadece esnafı değil, ibadet etmek isteyen insanları da olumsuz etkiliyor. Gençler camilere giremiyor, dinî yapıların bu kadar uzun süre kapalı kalması doğru değil. Camiler en azından açık olmalı ki insanlar ibadet edebilsin.”
Maun, restorasyon sürecinde esnafın da büyük mağduriyet yaşadığını belirterek, tahliye sürecinin adil olmadığını söyledi: “Esnaf olarak kiracılara sadece bir ay süre verildi, apar topar çıkarıldık. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile görüşmek istedik ama sesimizi dinleyen olmadı. Yetkililer geldi, toplantılar yapıldı ama hiçbir çözüm üretilmedi. Mart ayında iş yerlerimize döneceğimizi söylediler, ama hâlâ bir gelişme yok. Cami çevresindeki dükkânların akıbeti belirsiz. Biz küçük esnaflar olarak zor durumdayız ve yetkililerden net bir açıklama bekliyoruz.”
20 yıllık kiracıydık
Duran Çiçekçilik’in sahibi Mehmet Reşat Duran ise 20 yıllık kiracısı oldukları Kestanepazarı Camii’nin altında bulunan dükkânlarından ancak bir ay içinde tahliye edilmeye zorlandıklarını söyledi: “Bize bir ay içinde burayı boşaltın dediler. İhtiyarnameyi (tahliye kararını) gönderdiler ve bir ay içinde yıkım yapılacağını söylediler. Ancak bu sadece bir bahane oldu. Arkasına sığınıp bizi çıkardılar. 20 yıl boyunca düzenli kira ödediğimiz yeri, mecburen bir ay içinde boşaltmak zorunda kaldık. Eğer camcının karşısında kendi yerimiz olmamış olsaydı, ortada kalırdık. Bazı esnaflar mağdur oldu, işini kaybetti.”
Duran, restorasyonun sadece camiyi değil, tüm sokağı olumsuz etkilediğini belirterek, esnafın ciddi zarara uğradığını dile getirdi: “Bu sürecin başında, mart ayında çevreye çekilen sac panellerin kaldırılacağı söylenmişti, ancak hâlâ yerinde duruyor. Bu durum, dükkânlarımızın görünürlüğünü azalttı ve müşteri kaybı yaşamamıza neden oldu. Sadece camianın kiracıları değil, 870 Sokak’taki tüm mülk sahipleri ve kiracılar zarar gördü. Esnafın en az yüzde 75’i ekonomik olarak olumsuz etkilendi.”
Belediyeye duyarlılık çağrısı
Yetkililerin ve yerel yönetimlerin esnafın mağduriyetine duyarsız kaldığını belirten Duran, çözüm için baskı yapılması gerektiğini ifade etti: “Dernek başkanlarımız, belediye başkanlarımız bu konuda daha duyarlı olmalı ve esnafa kulak vermeli. Onların desteği olursa, sorunun daha hızlı çözüleceğine inanıyoruz. Ancak şu an Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve restorasyonu üstlenen şirket, adeta hükümdar gibi hareket ediyor ve hiçbir şekilde sesimize kulak asmıyor. Bu nedenle, yerel yönetimlerin bu sürece müdahil olmasını ve mağduriyetimizi gidermesini talep ediyoruz.”
Restorasyon değil operasyon!
Yetkililerden sürecin hızlandırılmasını ve mağduriyetlerinin giderilmesini talep eden, ismini vermek istemeyen bir esnaf da “Tarihi caminin ayağa kaldırılmasına karşı değiliz ama biz de bu çarşının bir parçasıyız. Biz, Kestanepazarı Camii’nin kiracılarıydık. Ancak restorasyon çalışmaları nedeniyle, sadece bir ay öncesinden haber verilerek dükkânlarımızı boşaltmamız istendi. Aradan tam bir yıl geçti ama dükkânlarımızı hâlâ geri alamadık. Bize, ‘Boş dükkânlara kira ödemek isterseniz ödeyin, dükkânlarınızı iki ya da üç yıl sonra teslim edeceğiz’ dediler. Biz esnaflar olarak bu teklifi kabul etmedik çünkü bu şekilde bir düzen olmaz” diye konuştu.
Restorasyon süreci boyunca mağdur edildiklerini söyleyen esnaf, “Çevreye yerleştirilen büyük beyaz sac paneller, müşteri akışını engelleyerek işimizi olumsuz etkiledi. Çarşıda hareket alanımız daraltıldı ve ekonomik olarak zor duruma düştük. Yetkililerden destek bekliyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Asıl sorun şu ki, dükkanlarımızda herhangi bir hasar yoktu. Depremde sadece cami zarar görmüştü. Yetkililer geldiğinde, alt katlarda herhangi bir çatlak ya da yapısal sorun bulunmadığını tespit ettiler. Buna rağmen bizden apar topar dükkânlarımızı boşaltmamız istendi. Bu süreçte biz esnaflar olarak büyük mağduriyet yaşadık” dedi.
Kemeraltı esnafı olarak İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can ile görüşmek için randevu aldıklarını ancak randevularının iptal edildiğini belirten esnaf, “Görüşme talebimiz reddedildi ve yetkililer bizimle muhatap bile olmadı. Biz burada devletin birer vatandaşı ve esnaf olarak haklarımızı arıyoruz. Sadece işimizi geri istiyoruz. Yetkililerden mağduriyetimizin giderilmesini ve dükkânlarımızın en kısa sürede bize teslim edilmesini talep ediyoruz. Bu restorasyon değil, bir operasyon!” diyerek çözüm beklediklerini ifade etti.