Alsancak Enver Dündar Başar Sokak'ta iki kişinin elektik akımına kapılarak hayatını kaybetmesi üzerine Türkiye Komünist Partisi İzmir İl Örgütü bir açıklama yayımladı. Açıklamada, elektrik dağıtım şirketlerinin insan hayatına kastettiği belirtilerek derhal devletleştirilmesini talep etti.
TKP İzmir’in yayımladığı açıklamanın tam metni şu şekilde:
“12 Temmuz 2024 Cuma akşam saatlerinde İzmir'in Konak ilçesinde bulunan Alsancak Mahallesi Enver Dündar Başar Sokak'ta iki yurttaşımız elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Bu elim olay, akşam saatlerinde İzmir'in kimi bölgelerinde yaşanan şiddetli sağanak yağış sonucu Enver Dündar Başar Sokak'ta oluşan su birikintisinden geçmeye çalışırlarken yaşandı.
Öncelikle hayatlarını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay isimli, aynı zamanda İzmir Müzisyenler Derneği üyesi de olan yurttaşlarımızın yakınlarına, dostlarına ve İzmir Müzisyenler Derneği'ne başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
Enver Dündar Başar Sokak'ta 13 Temmuz 2024 Cumartesi sabah saatleri itibariyle gözlemde bulunan TKP İzmir İl Örgütü heyetinden arkadaşlarımızın ilettiği bilgiler doğrultusunda kimi tespitlerimizi kamuoyu ile paylaşmayı bir görev sayıyoruz:
Aynı bölgede önceden de elektrik kaçağı olduğuna dair şikayetlerin olduğu, hem orada bulunan kimi esnaflar tarafından ifade edildi hem de kimi basın kuruluşları bu bilgiye haberlerinde yer verdi. İzmir'de elektrik dağıtım hizmetini sağlayan Gediz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'nden yapılan yazılı açıklamada ise geçtiğimiz altı ay içerisinde olayın yaşandığı bölgede herhangi bir elektrik kaçak ihbarının taraflarına yapılmadığı belirtildi. Enver Dündar Başar Sokak'ta aynı yerde öncesinde de elektrik kaçağı vakası yaşanıp yaşanmadığı, yaşandıysa konuya dair orada yaşayan yurttaşların veya esnafın şikayette bulunup bulunmadığı, şikayette bulunulduysa nereye şikayette bulunulduğu, bu şikayetlere dair ilgili kurumların ne yaptığı hususlarının sorumlu devlet kurumlarınca ivedilikle araştırılması ve yanıtlanması gerekmektedir.
Geçtiğimiz kasım ayında yaşanan şiddetli yağışlar sonrasında İzmir'in bir dizi bölgesi ile birlikte Alsancak'ta da deniz taşması sonucu su baskınları olmuş, birçok dükkân ve sokak su altında kalmıştı. Günlerce elektriğin verilemediği Alsancak'ta, o dönem içerisinde Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş., yer altındaki kimi elektrik hatlarının ve tesisatın yer üstüne alınması ve Alsancak'ta elektriğin yeniden düzenli olarak verilebilmesi için geçici çözümler üretti. Sonrasında ise, elektrik hatları yeniden ve kalıcı olarak yer altına alınmış oldu.
Maalesef o dönem yaşanan sorunların nedenleri, doğal afet denerek neredeyse gizlendi. Dün yaşanan elim olay sonrasında bir kez daha görülmektedir ki, sorun ne insan dışı etkenlerin sonucu ne münferit ne de tekildir. Gözlemlerde bulunan arkadaşlarımızın ilettiği bilgiler, ortada elektrik dağıtım hatlarının plan, tasarım, uygulama ve, en önemlisi, muhakkak ilişkili olması gereken diğer altyapı faaliyeti yürüten kurumlarla koordinasyonu açısından ciddi problemler olduğuna işaret etmektedir. Sokakta yer altından geçen ve ölüme sebep olan elektrik hattının, olması gerekenden daha sığ bir derinlikten geçirildiği, elektrik hattının geçtiği yerde İZSU'nun yağmur suyu tahliye mazgalının hat geçirildikten hemen sonra yerleştirildiği, hatta mazgalın olduğu yerde elektrik hattının lokal olarak bir bölümünün yüzeye çıkmış olduğu ve izolasyonu üzerinde de hasar göründüğü gibi bilgi ve veriler bulunmaktadır.
Ayrıca, insan yaşamını güvence altında tutmayı birincil öncelik sayması gereken Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin yeni hattında muhakkak olması gereken kaçak akım güvenlik tertibatının yeterli olmadığı ya da çalışmadığı ise başka ve, belki de, en önemli sorunlardan biridir.
Teknik açıdan adına cinayet diyebileceğimiz bu olay, elbette, gerek hukuk süreci açısından gerekse ilgili kurumlarca araştırılacaktır.
Ancak yapılan ilk gözlemler bile göstermektedir ki, merkezi olarak planlanması, mutlak olarak devlet eliyle yapılması ve denetlenmesi, kâr elde etmenin kesinlikle söz konusu olmaması gereken elektrik dağıtım sürecinin özelleştirilmesi, bu cinayetin birincil müsebbibidir. Altyapı hizmetlerini sunan kurumlar arasındaki uyumsuzluktan, kent altyapısının tek elden ve merkezi olarak planlanması gerekliliğine kadar en temel doğruları alt üst eden piyasacı bir özelleştirme-taşeronlaştırma saldırısıyla karşı karşıyayız. Kâr amaçlı faaliyet yürüten Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin bir taşerona yaptırmış olduğu bu elektrik hattında elektrik kaçağının oluşması sürpriz değil, neredeyse kaçınılmazdır. Daha geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da yine elektrik dağıtım işi yapan DEDAŞ isimli özel şirketin hatlarında oluşan elektrik kaçağı sebebiyle çıkan yangınların yol açtığı felaket de buna bir örnektir.
Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş derhal devletleştirilmelidir!
İzmir kent altyapısının, halkın bu altyapıdan en sağlıklı ve güvenli şekilde faydalanacağı şekilde, bütünlüklü bir kent kurgusuyla planlanması konusunda derhal adım atılmalı, buna uygun parçalı, geçici çözümler değil, kalıcı ve bütünlüklü çözümler doğrultusunda gerekli revizyonlar yapılmalıdır. Altyapı hizmeti sunan kurumlar arasında koordinasyon, uyum ve bütünlük mutlak olarak sağlanmalı, bu alanda özel işletme ve taşeron faaliyetlerine asla izin verilmemelidir. Yurttaşların yaşam hakkının güvence altına alınması ve temel haklarının karşılanması esas olmalıdır.
TKP İzmir İl Örgütü, bu belirtilen hususlar doğrultusunda, piyasacı arsızlık anlamına gelen ve insan hayatını hiçe sayan bu işleyişle mücadele edecektir!
Tüm İzmirli yurttaşlarımızın başı sağ olsun.
TKP İzmir İl Örgütü"
