TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Oba Makarna’ya ait fabrikada meydana gelen patlamaya ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, patlamanın hububat tozu patlaması olduğu ifade edilirken bu tür durumların önlenmesi için yapılması gerekenleri tek tek sıraladı.
Bir kaza zincirini tetikleyebiliyor
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Toz patlaması olayının meydana gelmesi için temel şartlar “toz patlama beşgeni” olarak nitelendirilen koşullar dizininden de anlaşılacağı üzere yakıt (yanıcı toz), oksitleyici, tutuşturma kaynağı, toz-hava karışımı ve kapalı bir ortamdır. Bu beş koşulun bir araya gelmesi, toz patlamasına neden olmaktadır.
Ciddi yaralanma, can kaybı ve maddi hasarlarla sonuçlanan toz patlaması olayı, birincil kazanın meydana getirdiği yüksek basınç ve alevin yayılmasından kaynaklanan ve can ve mal kayıpları açısından, birincil kazadakinden çok daha ağır sonuçları olan bir kaza zincirini tetikleyebilmektedir. Normal bir domino etkisinde, ivme düzenli bir şekilde düşerken, toz patlaması olayındaki domino etkisi, zincir ilerledikçe yükselen bir ivme ile karakterize olup son derece tehlikelidir.
Toz patlaması olayının önlenmesinde, öncelikle patlayıcı toz bulutunun oluşabileceği noktalar belirlenmelidir. Mevcut toz yayılımını engellemek için silolarda siklonlardan faydalanılmalı, toz toplama filtreleri kullanılmalı (sadece vakumlu toplayıcılar) ve toz artıkları periyodik sürelerle temizlenmelidir. Silolarda biriken tozların oluşturabileceği elektriksel alanlar izlenmeli ve silolar arasına patlama yalıtım valfleri yerleştirilerek patlamanın silolar arasında yayılması engellenmelidir. Ayrıca silo ve torba filtrelerde elektrostatik sorunlar giderilmelidir. Tesiste bulunan toz partikül boyutu kontrol altına alınmalı, toz yoğunluğu ise patlama yoğunluğunun altında tutulmalıdır. Ortamda ateşleme kaynaklarının bulunması durumunda hem söz konusu kaynak kontrol altında tutulmalı hem de toz bulutu oluşmasına yol açacak temizleme metotlarından kaçınılmalıdır. Mekân tasarımında toz birikimini azaltacak yüzeyler tercih edilmeli ve düzenli bir şekilde temizlenmelidir. Ayrıca işletmede izlenmesi zor olan kör noktalar belirlenerek belirli aralıklarla kontrol edilmelidir. Tesiste taşıyıcı faz olarak ve ayrıca silolarda sızdırmazlık işlemlerinde azot gazı kullanılmalıdır. Çalışmalar, sürtünme olayından kaynaklanabilecek olan ısının yol açacağı patlamayı engellemek amacıyla düşük kütlesel debilerde yürütülmelidir. Bununla birlikte havalandırma sistemleri ve/veya ekipmandan kaynaklanabilecek potansiyel toz kaçakları da kontrol altında tutulmalıdır. Patlamayı hafifletmek ve yayılımı en aza indirmek için patlama tahliye ve patlama baskılama gibi sistemlerin kullanımı, tesisin bölümleri arasında mümkün olduğunca ayrım sağlanması ve bölümlerin birbirine bağlanmasında dehelezon, redler ya da örtülü bantlı konveyörler gibi kapalı ekipmanların kullanımı da önerilebilmektedir. Tüm bunlarla birlikte her bir tesisin kendisine ait bir acil durum aksiyon planı ve güvenlik programının bulunması, olası toz patlaması olaylarında maddi ve manevi hasarı minimize etmenin en önemli yoludur.
Yukarıda açıklanan bilgiler, toz patlamasının oluşmasının ve bunun önüne geçilmesi için alınması gereken önlemlerin bilimsel açıklamasıdır. Gıda sektöründe şeker, un, nişasta, kakao, süt tozu, baharat, hazır çorba karışımları gibi ürünlerin işlendiği tesislerde toz patlama riski bulunmaktadır. 2023 yılı Ağustos ayında Derince ’de Toprak Mahsulleri Ofisi silolarında meydana gelen patlama yine hububat tozu ve un tozunun patlaması sonucu oluşmuştur.
Alınması gereken önlemler tek tek sıralandı
Bu tarz işçi cinayetlerinin önlenmesi için acil yapılması gerekenler:
· Yanıcı ve patlayıcı tozlar ile çalışılan işyerlerinin tehlike sınıfları yüksek riskli olarak belirlenmelidir.
· İşçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması işveren yükümlülüğüdür, gerekli tüm önlemleri almak zorundadır. İş yerleri etkin denetlenmeli, uygunsuzluklara ağır yaptırım uygulanmalıdır.
· İşçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ticari alan olamaz bu nedenle mevcut Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) sistemi devletin güvencesinde ve denetiminde olacak şekilde dönüştürülmelidir.
· Tehlike sınıfları analizleri eksik ve kusurludur, tehlike sınıfları listeleri yaşananlar göz önüne alınarak güncellenmelidir.
· Her şeyden önce, sendikaların, ilgili meslek örgütlerinin, üniversitelerin, bakanlıkların katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız, “Ulusal İşçi Sağlığı Güvenliği Kurumu” oluşturulmalıdır.