Batuhan KAYA/İz Gazete- İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı, İzmir Afet Koordinasyon Çalıştayı düzenledi. Törenin açılışını Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay gerçekleştirirken, Prof. Dr. Hasan Sözbilir de bir sunum gerçekleştirdi. Çalıştayda altyapı ve lojistik, koordinasyon ve iletişim, teknolojik araçlar ve veri kullanımı, insani yardım ve acil müdahale konuları üzerinde yeni senaryolar geliştirileceği ifade edilirken, ayrıca eğitim, olay yeri ve olay yeri dışı uygulamalar, gönüllü yönetimi ve dezavantajlı bireylerin desteklenmesi gibi konuları üzerinde değerlendirilmelerde bulunuldu. Çalıştaya Tugay’ın yanı sıra, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Altan İnanç, Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Büyükşehir Belediyesi Daire başkanları, üniversitelerden akademisyenler katılım sağladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çalıştayın açılış konuşmasında, “İzmir’in bir Deprem Master Planı yok” diyebiliriz ifadelerini kullanırken, Deprem Master için göreve geldiklerinden bu yana çalıştıklarını belirterek, “Yeni yapılan araştırmalarda 17 yeni diri fayın saptanmasıyla birlikte mutlaka güncellenmesi gereken bir çalışma var. Bu Afet Çalıştayı da bize ışık tutacak bazı veriler sağlayacak” diye konuştu.
“Kentlerimiz kontrolsüzce büyüyen yerleşim birimlerine dönüyor”
Kentlerin bazen kontrolsüzce büyüdüğünü ve bu şekilde yönetmesi zor hale geldiğini aktaran Tugay, “Kentlerimiz, İzmir dahil olmak üzere her geçen yıl daha kalabalık, bazen kontrolsüzce büyüyen, sıkça altyapı sorunları yaşadığımız, yönetmekte sıkça zorluklar yaşadığımız yerleşim birimleri haline dönüşüyor. Bir yerde ne kadar çok yapı varsa orada yaşanan herhangi bir afet sonrası yıkım da o kadar fazla oluyor. Bunun bilincinde insanlar olarak her türlü detayı hesaba kattığımız, kentimizi afetlere öncelikle dirençli hale getirmeye amaçladığımız ama ne olursa olsun bir şekilde bir gün yaşayabileceğimizi hesapladığımız afetlere hazırlıklı olmamız gereken bir noktadayız” dedi.
“30 Ekim Depremi bazı şeyleri hatalı hesapladığımızı gösterdi”
İzmir’den kilometrelerce uzak bir noktada gerçekleşmesine rağmen 117 yurttaşın ölümüne neden olan 30 Ekim Depreminin, bazı şeylerin hatalı hesaplandığını gösterdiğini söyleyen Tugay, “İzmir 30 Ekim depremini yaşadı. 2 yıl kadar önce Türkiye 6 Şubat depremini yaşadı. Her 2 deprem bize çok şey hatırlattı ve farkına varmamızı sağladı. İzmir’deki deprem aslında bize uzakça diyebileceğimiz bir noktada olan bir fay kırığı sonrası hasara yol açmış bir deprem oldu ama bazı şeyleri hatalı hesapladığımızı gösterdi. 6 Şubat depremi ise çok yıkıma yol açtı ve yine aynı şekilde binaların yerleşimi yerleri ve bazı detaylarda hatalar yapıldığını gösterdi. Bunlarla ilgili pek çok ders çıkarıldığını biliyorum ama bu çıkarılan derslerin uygulamaya yeterli hızda geçtiğini ve yeterli dönüşümü sağladığını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
“Geçtiğimiz yıllarda yapılan çalışmalar bizim için önemli bir veri tabanı oldu”
Tugay, İzmir’de gerçekleştirilen çalışmaların önemli bir veri dizini sağladığını belirterek, “İzmir’de geçen yıllarda zemin araştırmaları, Mikrobölgeleme çalışmaları ve beraberinde faylarla ilgili çalışmalar bizim için önemli bir veri tabanı oldu. Önümüzdeki günlerde bu veriler sayesinde İzmir ile ilgili kader değiştirici çalışmalar yapacağız. ‘İzmir’in Deprem Master Planı yok’ diyebiliriz. Yeni yapılan araştırmalarda 17 yeni diri fayın saptanmasıyla birlikte mutlaka güncellenmesi gereken bir çalışma var. Göreve geldiğimizden beri yeni bir plan için çalışıyoruz ve bu plan bir noktaya yavaş yavaş geliyor. Bu Afet Çalıştayı da bize ışık tutacak bazı veriler sağlayacak” diye konuştu.
“İzmir’de koordinasyon noktasında eksiğimiz olduğunu gördük”
Koordinasyon noktasında İzmir’de eksiklik olduğunu 30 Ekim’de gördüklerini söyleyen Tugay, “30 Ekim depreminde yaşadığımız şeyler İzmir için özellikle koordinasyon noktasında çok eksiğimiz olduğunu gösterdi. Bu koordinasyonu mümkün olan en hızlı şekilde sağlamak, bir afet, özellikle bir deprem durumunda aslında iyi niyetli, bu konuda birikimi olan şehrimizde bir afete hazırlık anlamında her şeyi daha iyi planlamış olmak şu anda yaptığımız çalıştayın en önemli aşamasından birisidir. O nedenle bu Çalıştay bizim için gerçekten çok kıymetli ve elde ettiğimiz sonuçlarla kurumlar arası koordinasyonu, Afet İşleri Daire Başkanlığımızın ve ilgili tüm birimlerimizin çabasıyla sağlayacağız” ifadelerine yer verdi.
“Yangınlar için de önlemler almalıyız”
Yangın ve sellere karşı da önlemler alınması gerektiğini ve bu konuda da çalıştıklarını kaydeden Tugay, “Geçen yıl Yamanlar’da çok büyük bir yangın yaşadık. Sadece deprem değil onun gibi yıkıcı etkisi olabilen sel ve yangınlar için de önlemler aldığımız, dirençli hale geldiğimiz afetlerden bazılarıdır. Yangınla ilgili de birçok şey yapıyoruz. Afet yönetiminde, öncesinde ve sonrasında yapılacak çalışmalar için teknolojinin çok kıymetli olduğunu, bu teknolojileri daha verimli kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. Geçen aylar içerisinde İzmir’de hangi ormanlık alanlarda yangın riskinin daha yüksek olduğunu haritalandırdılar. Bir harita üzerinde orman yangını başlama riskinin yüksek olduğunu işaretledir ve artık böyle bir haritamız var. Yangının oralarda başlama riskinin yüksek olduğunu bildiğimiz için oraları daha yakından takip edeceğimiz sistemler kuracağız ve o yangınlara daha hızlı müdahale edeceğimiz şekilde çalışmalar yapacağız. İklim krizi gibi, bugün hiçbirimizin aslında kolayca durduramayacağı bir problem sonrasında şu bilinmeli ki bu yaz da önümüzdeki yaz da havaların sıcaklığı ve kuraklık nedeniyle orman yangınlarını daha fazla yaşamaya devam edeceğiz. Bu sene Valencia’da olduğu gibi belki hiç beklemediğimiz büyük yağışlar ve seller yaşanabilecek. O nedenle kentlerimizi her anlamda yapılandırırken bunları her anlamda hesaba katarak yapmalıyız. İstesek de istemesek de deprem bölgesinde yaşadığımız gerçeğini unutmadan sel ve yangın risklerine açık bir kent olduğumuzu, o nedenle bu çalışmaların çok kıymetli olduğunu tekrar söylemek istiyorum” dedi.
“Ortak çalışma kültürümüzü geliştirdikçe güven içinde yaşayacağız”
Son olarak koordinasyon ve ortak çalışma vurgusu yapan Tugay, şöyle konuştu:
“Hazır şehirler olmamız gerektiğini, herhangi bir afetin öncesinde yapılması gereken şeyleri yapmış ve başına geldiğinde de en az hasarla o afeti atlatacak bir hazırlıkta olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ortak çalışma kültürümüzü geliştirdikçe insanlarımızın gerçekten güven içinde yaşayabilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi afetlerle ilgili yapılacak herhangi bir çalışmada donanımlarını artırmak konusunda büyük bir çalışma içerisindedir. Tüm kurumlarımızın bu çalışmalara katılması en büyük temennimizdir.”