Batuhan KAYA- Geçtiğimiz günlerde Karşıyaka’da başlayan orman yangını, onlarca yurttaşın bölgeden tahliyesine neden olurken,17’nin üzerinde konutun da tahliyesine sebep olmuştu. 4 bin hektarın üzerinde ormanlık alanın yandığı yangın hakkında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, basın açıklaması gerçekleştirerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Tugay açıklamasında, “Afetleri merkezi hükümet ve yerel yönetim iş birliği ve koordinasyonuyla çok daha rahatsız atlatabiliriz. Yangınlar kader değil, bunun için bu işlerin Ankara’dan talimatla yönetilmemelidir. Yerel yönetim ve yöneticiler üzerinden çalışmalar yapmalıyız. İzmir’de yetki ve sorumluluklarımız dahilinde afetleri göğüslemeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Tugay, özellikle Bayraklı Onur Mahallesi’nde evleri yanan yurttaşlardan tapusu olmayanlar için, “Kaçak bir bina yapılması mümkün değil. Ruhsatsız olan binayı aynı yere aynı şekilde yapabiliriz diyemem ama barınma sorunlarını gidereceğiz diyebilirim” ifadelerini kullandı.

“800 itfaiye eri eksiğimiz var”

İzBB’nin bakanlığa 1 buçuk yıl önce 120 itfaiye eri alımı için başvuru yaptığını ancak 50 itfaiye eri alımının onaylandığını söyleyen Tugay, “Bizim de yerel yönetimlerin kaynaklarını güçlendirmeye, afetle mücadele kapasitelerini arttırmaya ihtiyacımız var. Yerel yönetimlere vermemiz gereken yetki ve insan kaynağını vermiyoruz. Bunlar özeleştiri olarak devletin tüm kurumlarının, halkımızın tamamının sorması gereken sorulardır. Yerel yönetimlere aktarmamız gereken kuvvet ve kaynakları aktarmak yerine tam tersi yapılıyor ve merkezi yönetim yerel yönetimlere ‘siz karışmayın biz halledeceğiz’ diyor. Ama bu yangında gördüğümüz gibi merkezi yönetim bu afetleri yönetemiyor ve iş birliği ve koordinasyondan kaçınıyor. Afetleri merkezi hükümet ve yerel yönetim iş birliği ve koordinasyonuyla çok daha rahatsız atlatabiliriz. Yangınlar kader değil, bunun için bu işlerin Ankara’dan talimatla yönetilmemelidir. Yerel yönetim ve yöneticiler üzerinden çalışmalar yapmalıyız. İzmir’de yetki ve sorumluluklarımız dahilinde afetleri göğüslemeye çalışıyoruz. Karşıyaka’da yanan alan 14 bin futbol sahası boyutunda, şu anda arkadaşlarımız kaç ağacın yandığını belirlemek için çalışıyorlar. İtfaiyemizi daha çok yerleşim birimlerindeki yangınları söndürmek için yapılandırdık ancak bunları yaparken bin 500 civarında kadroya sahip olmamıza rağmen 730 itfaiye çalışanıyla hizmet veriyoruz. 2022 yılında 120 tane itfaiye eri alımı için başvuruyor, 1 buçuk yıl sonra sadece 50 kişi için izin veriliyor. 19 Ağustos günü yangınlardan hemen sonra yeni bir başvuru yaptık, 300 itfaiye eri için bakanlıktan izin istedik ve cevap bekliyoruz. Sonucunu beraber takip edelim. 800 civarında eksiğimiz olmasına rağmen sadece 50 kişi için izin veriliyor. Bugün için daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu biliyoruz, araç sayısıyla beraber personel sayısını da arttıracağız” ifadelerini kullandı.

4 bin 300 hektar alan yandı

İzmir’de 15 Ağustos’tan bu yana çıkan yangınlarda 4 bin 300 hektar alanın yandığını belirten Tugay, “Hepimizin gündeminde olan yangın 14 Ağustos akşam saatlerinde ormanlık alanında, yerleşim bölgesinden epeyce uzakta başlamış bir yangındı. Sizlerin de bildiği gibi havanın sıcaklığından, kuruluğundan, düşük nemden dolayı herhangi bir yangın çıktığı zaman biraz da rüzgarla hızlıca yayılabiliyor. Bölgemiz çokça yangına maruz kaldı ve adeta rekorlar kırdı. Bu nedenle bu yangının da diğer yangınlar gibi ilerleyeceğini düşünerek normal bir müdahalede bulunulduğunu düşünüyorum. Bizler yerel olarak, itfaiyelerimizle orman yangınlarına destek vermek için çaba gösteriyoruz ama asıl işimiz yerleşim yerlerini yangından korumak oluyor. Bu yangında da bu şekilde ilerledik. 15 Ağustos sabah saatlerinde kuvvetli bir rüzgarla bu yangın yerleşim yerlerimizi tehdit eder hale geldi. 4 gün içerisinde şehrimizde itfaiyenin müdahale ettiği 249 yangın olduğunu söylemek gerek. Bunların 20’si orman yangını, en büyüğü de Yamanlar bölgesinde olandı. Bu yangında yaklaşık 3 bin hektar alan yandı. Sentinel 2 uydusunun görüntülerini arkadaşlarımız bizim CBS verilerimiz ile karşılaştırdılar. Bu şekilde Yamanlar’da 3 bin hektar alanın yandığını hesapladık. Bu 4 günde, bütün yangınları da hesapladığımızda 4 bin 300 hektar alanın yandığını gördük. Yanan alanların bir kısmı ormanlık, bir kısmı zeytin, bir kısmı mera alanıydı” dedi.

İzmir İtfaiyesi’nin yangın raporu: bin 577 personelle müdahale!

İzmir’deki yangınlara bin 577 personelle müdahale ettiklerini söyleyen Tugay, “Bu yangınlar boyunca itfaiyenin ne yaptığıyla ilgili net verilere insanlarımız ulaşamadı. Yangınlar çokça alanda gerçekleşirken o karmaşık alanda aslında kimin neye müdahale ettiğini izlemek zor oluyor. İtfaiyemizin çok zorlu bir mücadeleyi yürüttüğünü söylemek isterim. İzBB olarak bu yangınlara bin 577 personelimizle müdahale ettik. Bunların 730’u itfaiye personelimiz, 324 itfaiye aracıyla bu yangınlara müdahale ettik. Diğer 10 ilden bize destek için araçlar geldi. İstanbul, Ankara, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Muğla ve Çorum illerinden yardımcı olmaya geldiler. Sözün burasında bize yangın için araçlarını gönderen tüm belediyelerimize teşekkür ettiğimi söylemek isterim. Sanıyorum en büyük teşekkürü bizim itfaiye personelimiz hak ediyor. 8 itfaiye erimiz bu yangınların söndürülmesi esnasında yaralandı, 1’inin kolu, 1’inin köprücük kemiği kırıldı. Kolu kırılan arkadaşımız 1 saat boyunca kırık koluyla yangına müdahale etti. Yangının olduğu her yerde olmaya çalıştılar ve oldular. Bazı işyerleri, konutlar yanmış olmasına rağmen yanmaktan kurtardıkları alanın ne kadar çok olduğunu doğru değerlendirmeliyiz. Bir sürü yerde, Karşıyaka’nın Zübeyde Hanım mahallesindeki TOKİ evlerinin çatısına sıçramıştı yangın, orada itfaiyemiz bu yangının ilerlemesine mani oldu. Sanayi sitesinde bazı işyerleri yanmış olsa da tüm dükkanlar yanmaktan kurtarıldı. İş yerlerinin büyük çoğunluğunun yanmasına engel oldular. Sancaklı Köyü, Yamanlar Köyü yangının hemen dibindeydi, buralarda neredeyse hiç konut yangından etkilenmedi. Bayındır’da o bölgedeki köylerin tamamı yanabilirdi, yaptığımız çalışmalarla bu yangınlar engellendi” şeklinde konuştu.

Vatandaşlara “dikkat” çağrısı: Yangınlar devam edecek

Yangınların genelde insan kaynaklı çıktığını söyleyen ancak İzmir’deki 2 yangının elektrik telleri nedeniyle çıktığını açıklayan ve vatandaşlara “dikkatli olma” çağrısı yapan Tugay, “Bu yangınlar çıkmaya devam edecek mi? Burada da insanlarımızın aklında bu soruya net bir cevap olmadığını biliyoruz. Yapılan değerlendirmelerde çıkan yangınların yüzde 95’inin insan eliyle çıktığı söylenir. Bizde diğer ülkelerden farklı olarak bir elektrik hatları problemi var. Bu konu mutlaka değerlendirilmeli, üzerinde durulmalı ve önlemler alınmalı. Menderes’te çıkan yangının bir elektrik telinin kopmasıyla başladığını bizzat vali açıkladı. Gerence Koyu’nda çıkan yangında yine o bölgedeki elektrik hatlarından çıktığını biliyoruz. Orada yaşayan o insanların tamamı o yangının nasıl çıktığına şahit oldular. Yangınlar çok ufak sebeplerden çıkabiliyor. Bazı vatandaşların gözaltına alındığını bizler de sizler gibi öğreniyoruz ancak kimin tam olarak ne yaptığını biz de bilmiyoruz. Piknik veya anız yakmak dolayısıyla bu yangınların çıktığını biliyoruz. Vatandaşlarımızın bilmesi gereken şey şudur, biraz dikkatle incelerlerse tahmin edilenden çok daha hızlı bir yangın yayılma hızı olduğunu bileceklerdir. Bunlar iklim krizinin sonuçlarıdır. Yangınların kolay çıkması ve kolay yayılması tamamen yaşadığımız yüksek sıcaklık ve kuraklıkla ilgilidir. Vatandaşlarımız normalde olduğundan çok daha dikkatli ve özenli olmalıdır. Bu yangınlar istemediğimiz kadar çok olmaya devam edecek, sadece bu sene değil önümüzdeki sene de olacak” dedi.

Yerleşim yerlerine ek önlem!

Ormanlık alanlara yakın yerleşim alanları için ek önlemler alacaklarını açıklayan Tugay, “Yangınlar sıkça ormanlık alanlarda çıkıyor. Daha sonra çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Ormana komşu olan yerleşim birimleri, sanayi siteleri ya da diğer tesisler risk altına giriyor. Bu da ormanlık alanlara bitişik yerleşimli olan alanlarda ilave ve etkili önlemler almamız gerektiğini gösteriyor. Yangın koridoru için çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu da üzerine en çok çalıştığımız konulardan birisi olacak. Afetler bildiğiniz gibi bölgesel olarak değerlendirilir, etkileri de yerel hissedilir” dedi.

“Tüm mağduriyetleri belgeledik”

Yangınlar sebebiyle oluşan tüm hasarları belgelediklerini söyleyen Tugay, “Bu yangınlarda bir sürü vatandaşımız mağdur oldu. Personellerimiz sahada bir ön değerlendirme yaptı ve bazı saptamalarda bulundu. Bayraklı ve Karşıyaka bölgesinde 20 ev 45 işyerinin yangından etkilendiğini saptadık. 10 hayvan yaralı olarak kurtarıldı, Yamanlar yangınında tahliye edilen vatandaşlardan 53 tanesi İZELMAN’ın yurtlarına yerleştirildi. Onlara her türlü ihtiyaçlarını sağladık. Yangından ağır hasar, orta hasar gören ve evini kullanamayacak duruma gelen vatandaşlarımız için her bir haneye 50 bin TL nakit yardımı yapma kararı aldık. Aynı zamanda hijyen malzemeleri ve temel ihtiyaç malzemelerini karşılamak için alışveriş kartları dağıtılıyor. Doğançay, Onur, Latife Hanım ve Zübeyde Hanım Mahallerinde 41 tane ağır hasarlı ev tespit edildi. Bu evlerdeki vatandaşlarımızın 31’inin çocuk, 10’unun engelli, 44’ünün de kronik hasta olduğunu arkadaşlarımız saptadı. Acil ihtiyaçların temini için hızlıca çalışma yaptık. Kırsal bölgede de mağdur olan vatandaşlarımız var. Toplam 20 tane bağımsız birimi hasarlı olarak tespit ettik. Dün sayın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerin evleri yanan vatandaşlarımıza evlerini yeniden yapma sözü verdiğini duyduk. Daha önceki pek çok örneğinde olduğu gibi bir yavaşlık içerisinde olurlarsa bu mağduriyetleri gidermede İzBB’nin aktif rol alacağını söylemek istiyorum hem evler hem işyerleri için. Yanan alanların bir kısmının hayvancılık, tarım yapan ya da bahçeleri olan vatandaşlarımızın mağduriyeti söz konusudur. İlk günden itibaren sahada tespitleri yaptık, detayları olarak bütün bölgelerde neler kaybedildiğini belgeledik” ifadelerini kullandı.

“Ormanlar için yeni bir mantığa ihtiyaç var”

Yanan alanların yeniden ağaçlandırılması hakkında konuşan Tugay, “Geçen yıllarda bizde Efem Çukuru, Tırazlı gibi bölgelerde 2019’da büyük bir yangın çıktı. ‘Yeniden ağaç çıkar kendi haline bırakalım’ dedik. Oralarda yine bu tartışmalar çok yapıldı. Orman kendini yeniler dendi ancak bugün gidip bakınca oraların tamamen kuruduğunu, küçük makiler oluştuğunu görebilirsiniz. Kaybettiğimiz ormanlar yerine gelmiyor. Ağaçları kazanmak için ilgilimizi geliştirmek zorundayız. Bunu Türkiye’nin pek çok yerindeki bilim insanlarıyla konuştum. Belki de bu alan ihmal edilmiş bir alan. Bu yangından sonra ne kadar çok ağacı kurtarabildiğimize bakacağız. Ancak herkesin aklında olan ‘Burayı nasıl ağaçlandıralım?’; cevabı çok zor bir sorudur. Normalde ormanlar kendini yeniler ama bu iklim şartlarında değil. Her yıl yeni sıcaklık rekorları kırılıyor. Yağmursuzluk hiçbir bitkinin gelişmesine izin vermiyor. Bu ormanları yenilemek için yeni bir mantığa ihtiyacımız var” dedi.

“Bırakın uçağı helikopteri…”

Yangından sonra kendilerine ‘neden uçak almıyorsunuz” diye sorular geldiğini açıklayan ve neden alamadıklarını açıklayan Tugay, “Mevzuat gereği belediye şu anda uçak alamıyor. Böyle bir alım yapılabilmesi için Orman Bakanlığı ile aramızda protokol yapılması gerekiyor. Henüz bir adım atılmış değil, uçak alımı konusu yangına havadan müdahalenin yetersiz olduğunu gözlemlediğimiz için çoğunlukla vatandaşlarımızın talebi üzerine gündeme geldi. Şunu söylemek gerek, bırakın uçağı helikopteri, karadan itfaiyemizin ormanlık alana girmesi ve yangına müdahale edebilmesi Orman Yangın Müdürlüğü’nün iznine tabidir. Kendim yaşadım, bazen bazı noktalara ‘hayır, siz girmeyeceksiniz’ dediler ve itfaiyemiz o alanlara giremedi. Karada durum böyleyken hava için izin verilmesi gerçekten çok zor. Afetlere ve yangınlara müdahalenin AFAD gibi kurumlar üzerinden değil, o bölgede her gün nöbet bekleyen yerel yönetimlere yetki verilmesini savunuyoruz. Önce bunu mantık olarak oturtmamız lazım. Ondan sonra eğer bize devlet derse ki ‘sizin yörenizde olan yangınlara müdahale için elimizde yeterince araç yok, siz alın gerektiğinde onlardan da yardım alalım’ derlerse biz sorumluluk almaya hazırız” dedi.

AKP’li başkana “tartışmalara son” mesajı: Millet sadece hizmet bekliyor

AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’ya yanıt veren Tugay, tartışmalara son mesajı vererek hizmet etmek için bir araya gelebileceklerini söyledi. Tugay konuşmasının devamında, şu ifadeleri kullandı:
“Yangın başladığından beri tüm yurttaşlarımız bize, ‘Biz nasıl yardımcı olabiliriz’ diye bizi arıyorlar. Onlar bize çok derin duygular hissettiriyor. Bu güzel ülkenin güzel insanlarının kendi değerlerinin farkında olması gerektiğini de düşündürüyor. İzmir çok kadim bir kent, vicdanı olan bir kent. İzmir bir dayanışmadır. Yangının hemen ardından İzmir’in vicdanı harekete geçmiştir. Hepsi sağolsun hepsi var olsun, bu vesileyle bu kente başkanlık yapmaktan onur duyduğumu söylemek isterim. Bu şartlar altında bize düşen yeni yangınların çıkmasını önlemek için, yangınları en hızlı şekilde söndürmek için ne gerekiyorsa onu yapmaktır. Her şeyi yeniden gözden geçirmeye karar verdik. Devletin diğer kurumlarıyla bu konu üzerine yeni görüşmeler gerçekleştireceğiz ve her türlü iş birliğine açık olacağız. Aynı tavrı karşımızdaki insanlardan bekliyoruz. AKP İL Başkanı Bilal Saygılı bana sorular sordu. Yeni polemikler yaratmamak adına kendisine cevap vermedim. Bu tutumumu sürdürmeye devam edeceğim. Sayın Bilal Saygılı’ya vereceğim cevap şudur; sayın başkan, sorduğunuz soruların cevabı sahada olan herkesin bilgisi dahilindedir. Benim çağrım şu, lütfen bu kısır tartışmalara son verelim. Bu ülkeyi falanca ya da filanca partinin kurumlar diye ayırmayalım. Lütfen yardımcı olun, İzmir’de yeni yangınlar çıkmaması için bir araya gelelim. Yapacağımız konuşma bunun üzerine olsun. Bu milletin sadece ve sadece bizlerden hizmet beklediğini, partizanlığın insanlar arasında bölünmelere neden olduğunu sorunlarımızın büyüdükçe büyüdüğünü siz de görün. İzmirli yurttaşlarımıza da bundan sonraki her yangında her fırsatı değerlendirerek daha etkili mücadele eden daha güçlenmiş bir İzBB görecekler.”

Muhabir: Batuhan KAYA