Türk Eğitim Sen avukatları tarafından farklı illerde uygulanan puanlama sistemlerinin adaletsiz olduğu gerekçesiyle açılan davada, Ankara 19. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararında, "eğitim bilimleri" kriteri üzerinden verilen "0" puanlar ve diğer kriterlerdeki puanlamaların gerekçesizliği vurgulandı. Mahkeme, her bir kriter için yapılan değerlendirmelerde komisyon üyelerinin aynı puanı vermelerinin, takdir yetkisinin objektif şekilde kullanılmadığını gösterdiğini belirterek, davacının başarısız sayılmasına dair işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verdi.
Yürütmeyi durdurma kararı alındı
Yürütmeyi durdurma kararında, davaya konu işlemin devamı halinde sözlü sınavda başarılı olan diğer adayların atamasının yapılması ve olası kadrosuzluk durumu halinde davacının çalışma hakkının zedelenebileceği, dava sonuçlanıncaya kadar işlemin uygulanmaya devam etmesinin ise telafisi güç zararlar doğurabileceği belirtildi.
Ankara 19. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararının gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
"Davacıya tüm sınav komisyonu üyeleri tarafından ‘eğitim bilimleri’ kriteri yönünden 0 puan verildiği gibi, ‘bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü’ kriteri alt başlıkları altında yapılan öğretim sürecine ilişkin değerlendirmelerde davacıya tam puan olan 5 puan verildiği, buna göre davacıya eğitim bilimleri kriteri yönünden neden 0 verildiğine yönelik değerlendirme formunda bir açıklamada bulunulmadığı gibi, benzer kriterler yönünden tam puan verilmesinin de somut bir gerekçe ile ortaya konulamadığı, ayrıca davacıya sorulan 2025 ve 3034.soruların cevaplarının da bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, 'eğitim bilimleri' kriteri yönünden 0 puan verilmesine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulmadan ve her bir kriter yönünden yapılan değerlendirmede bütün komisyon üyeleri tarafından ayrı ayrı değerlendirme yapılmasına rağmen bütün kriterler ve alt kriterler için komisyon üyelerinin aynı puanı takdir etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle takdir yetkisinin objektif kullanılmadığı sonucuna varıldığından, davacının yapılan sözlü sınav neticesinde başarısız sayılması işlemine yaptığı itirazın reddine yönelik işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Diğer yandan; davaya konu işlemin devamı halinde sözlü sınavda başarılı olan diğer adayların atamasının yapılması ve olası kadrosuzluk durumu halinde davacının çalışma hakkının zedelenebileceği gibi hususlar gözetildiğinde, dava sonuçlanıncaya kadar işlemin uygulanmaya devam etmesi hâlinde telâfisi güç zararlar doğabileceği açıktır. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması hâlinde telâfisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanun'un 27'nci maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, tebligatın tamamlanmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi (7) gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere 05/02/2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi."