İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programının konuğu İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan oldu. Eczacıların yaşadığı sorunları ve talepleri dile getiren Sayılkan, ekonomik sorunların yurttaşa yansımalarını değerlendirdi.
Veresiye defteri var
Uzun süredir ekonomik kriz nedeniyle yurttaşların eczanelerden veresiye ilaç aldığını söyleyen İzmir Eczacılar Odası Başkanı Sayılkan, “Bu yeni değil, uzun zamandan beri yaşanıyor. Aslında bu Türkiye’de alışılagelmiş bir sistem. 12-14 bin lira emekli maaşı alan bir vatandaşın ilaç fiyat farklarını her defasında çıkarıp vermesi çok kolay değil. Eczaneleri vatandaşa en yakın sağlık kuruluşu olarak yıllar içerisinde kurduğu diyalogla bir ilacın parasının bir kısmını verip kalanını sonra ödemek istediğinde yazmak durumundasınız. Dünyanın başka bir yerinde olduğunu da sanmıyorum. Türkiye gerçeği bu, veresiye diye bir sistem var. Burada da eczanelerin halkla bütünleşmiş yapısı öne çıkıyor. İzmir’de bin 800, Türkiye’de 30 bin eczane var. Hangisine giderseniz gidin veresiye defteri var” ifadelerini kullandı.
Sistem böyle sürmez
Türk Eczacılar Birliği (TEB) ve Sosyal Güvenlik Kurulu (SGK) arasında imzalanması gereken İlaç Temin Protokolü’nün 4 aydır imzalanmadığını dile getiren Sayılkan, “Hem eczacılar hem de 86 milyon yurttaş için çok önemli bir sözleşme. Ekim ayında imzalanması gerekiyordu. Geçen yıl da 7 ay geç imzalanmıştı. İktidar sağlık alanında ve ilaçta bir tasarruf hedefliyor. Böyle olunca birçok ilaç bulunmaz hale geliyor. Çünkü ilaçların yarısından çoğu ithal. Diğer taraftan da eczanelerdeki ekonomik yangın büyüyor. Her gün 1 buçuk milyon civarında reçete karşılıyoruz. Bir yılda 500 milyonun üstünde reçete karşılanıyor. Bu reçeteleri verip paralarını SGK’dan anlaşma gereği 3 ay sonra alıyor. Reçete hizmet bedellerinin güncellenmesiyle ilgili talepler var. Çünkü verdiğiniz hizmetin karşılığında aldığınız rakam çok düşük kalıyor. Ekonomik sıkıntının aşılması için uygulanan bir program var. O program izin vermediği için bu rakamlar bir çizgide tutulmak isteniyor. Bu yüzden de bu protokol imzalanamıyor. Eczanelerin hak ettiği rakamları alabilmesi için bir iyileşmeden bahsediyoruz. Bugün SGK yüzde 50’sini kabul ediyor. Bu şartlarda sistemi sürdürme şansımız yok. Zaten son dönemlerde belli aşamalardan oluşan eylem süreci ilerliyor. Şubat ayı sonuna kadar bu konuda bir ilerleme kaydedemezsek bu eylemlilikleri ileri bir boyuta taşıyacağız” diye konuştu.
Güncelleme olmalı
Kur farkı yüzünden ilaca erişimin her geçen gün zorlaştığını dile getiren Sayılkan, şunları söyledi:
“Bu kadar ithal ilacın olduğu yerde Euro 37-38 liralarda seyrederken kuru 21,5 liraya sabitlerseniz çok hayati dediğimizi ilaçları ithal ederken sıkıntı yaşarsınız. Burada şunu demiş oluyorsunuz; ben yurttaşın ilaca ulaşmasını önemsemiyorum. Sağlıkta tasarruf olmaz diyoruz karşımızdaki zihniyet ısrarla bu konuda tasarruf etmek istiyor. Sanki yıllardır her konuda tasarruf yapılmış, herkes üstüne yapmış da tek sorun ilaçtaymış gibi davranılıyor. Mevcut sistem yılda bir kere güncelleme yapıyor ancak yılda birkaç kez enflasyon oranında güncelleme yapılmalı.” Nil Kahramanoğlu
İşsizlik sorunu yaşanabilir
Son yıllarda eczacılık fakültelerinin hızla arttığına dikkat çeken Sayılkan, “Bunların açılmasına nasıl izin verildiğini anlamıyoruz. Ortada yeterli akademik kadro yok, böyle bir eczacı sayısına ihtiyaç yok, ayrıca böyle bir fiziki alan da yok. Bu fakültelerin bir kısmının kapatılması lazım. Eczacı teknisyenine ihtiyaç var. Bu kadar mezun verilirse birkaç sene sonra bir işsizlik sorunu yaratacaktır. Umarım bununla ilgili hızlı bir çözüm bulunur” dedi.