ABD Senatosu'nun eski Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olan Senatör Bob Menendez ve eşi Nadine Menendez, yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları nedeniye mahkemeye çıktı. New York kentinde görülen duruşmada, çift suçlamaları reddederek suçsuz olduklarını savundu.
Skandalın patlak vermesinin ardından Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı'ndan istifa eden Menendez, 100 bin dolarlık kefalet karşılığında serbest bırakıldı. Ancak mahkeme, Menendez'in tüm kişisel pasaportlarına el koyarak yurtdışına seyahat yasağı getirdi, fakat senatör olarak resmi görevle ülke dışına seyahat etmesine izin verdi. Menendez'in eşi Nadine ise 250 bin dolar kefaletle serbest bırakıldı, ancak o da yurtdışına çıkamayacak.
Külçe altınlar ile yakalanmıştı
Menendez hakkında hazırlanan iddianamede, siyasi nüfuzunu kullanarak iş adamlarını ve Mısır hükümetini zenginleştirmekle suçlandı. İddianameye göre, Menendez rüşvet olarak nakit para, külçe altınlar, iş tazminatı ve lüks bir araç aldı. Ayrıca, Mısır asıllı ABD'li iş adamı Wael Hanna ve Mısır hükümetini korumak amacıyla Tarım Bakanlığı'ndaki bir yetkiliye baskı yapmakla suçlandı. İddianamede, Menendez'in Mısır'a fayda sağlamak için tekrar tekrar eylemlerde bulunduğu öne sürüldü. Menendez'in evinde yapılan aramada, çoğu giysi ve dolaplarda saklanmış yaklaşık 500 bin dolar nakit para ve değeri 100 bin dolardan fazla olan 13 külçe altın bulunmuştu.
Zarflarda DNA delili mi var?
Menendez, evinde bulunan paranın kişisel tasarruf hesaplarından çekildiğini ve acil durumlar için hazır bulundurduğunu iddia etti. Ancak savcılara göre, Menendez'in evinde bulunan nakit dolu zarflardan birinde başka bir sanığın DNA'sı bulunuyordu.
Bu dava, ABD Kongresi'nin Mısır'a yapılmasına onay verdiği 235 milyon dolarlık askeri yardımın yeniden incelenmesi çağrılarına yol açtı. Bu aynı zamanda son 10 yıl içinde Menendez hakkında açılan ikinci yolsuzluk davası olarak kayıtlara geçti. Önceki dava, jüri üyelerinin 2017'de bir karara varamamış ve hatalı yargılamayla sonuçlanmıştı.
Dava süreci devam ediyor
Menendez ve eşi, suçsuz olduklarını savunarak dava sürecini beklemeye devam edeceklerini açıkladılar.