Türkiye'de son yıllarda köyler büyük ilgi görmeye başladı. Özellikle terk edilmiş köyler ziyaretçi akınına uğruyor. Muğla'da bulunan Kayaköy ve Sandima köyü, İzmir'de bulunan Lübbey ve Sazak köyü, Çanakkale'de bulunan Dereköy ve Şanlıurfa'da bulunan Savaşan köyü... Terk edilmiş köyleri sizin için araştırdık...

Canlı bir müze gibi: Kayaköy

Muğla'da bulunan Kayaköy, birbirinden çok farklı iki yerleşim alanından oluşmaktadır. Bunların birincisi; turizmde de önemli yeri olan ve eski adı Livissi şeklinde geçen mahalledir. 19. yüzyıl başında yamaçlara dayalı olarak kurulmuş ve tamamı Rum olan nüfusu Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde 3 bine ulaşmış bir kasaba olan Livissi, 1923 yılında gerçekleşen mübadeleyle boşaltılmıştır. Mahalleye Selanik ve civarından gelen muhacirler yerleşmişlerdir. 1957 Fethiye Depremi ile evler harabeye dönüşmüş ve yerleşik nüfus kalmamıştır. Bununla birlikte bölge, canlı müze niteliği ile turistlerin ilgisini çekmektedir.

Kayaköy'deki ikinci yerleşim ise, 1512 yılından itibaren Osmanlı tahrir defterlerinde geçen Kayı Köyü'dür. Başta 39 numaralı tahrir defteri olmak üzere bölgede Oğuzların Kayı boyuna mensup Türkmenlerin yerleştiğine ilişkin kayıtlar mevcuttur.

Kayaköy'de gezilip görülecek yerler arasında büyük ve küçük kilise ile on dört şapel bulunmaktadır. Ayrıca küçük kilise yanında bir çömlek atölyesi (çömlekhane) vardır. Küçük kilise yolundan yalnızca deniz veya yürüyerek ulaşımın mümkün olduğu Soğuk Su Koyuna yaklaşık kırk dakikada gidilebilir.

Bodrum'da terk edilmiş bir köy: Sandima

Türkiye'de terk edilmiş köylerden biri de Bodrum'da bulunan Sandima Köyü.

Bodrum Yalıkavak’ta Partinapas Kayası’nın güney eteklerine kurulmuş bir Türkmen köyü olan Sandima, Yalıkavak’ın eski yerleşimlerinden biri.

600 yıllık bu köy yaklaşık yarım asır öncesine kadar hayvancılık ve zeytincilik yapılan bir yerleşke ve yaşam alanıydı.

1950’lerde denize yakın olan yeni Yalıkavak’a göç etmeye başlayan köy sakinleri nedeniyle köy yavaş yavaş boşaltılmış.

Köyde yaşam olmadığı için bitki örtüsü korunmuş ve gelişmiş.

Aynı zamanda kentsel Sit alanı ilan edilen köyün kültür turizmine kazandırılması için çeşitli çalışmalar yapılmış.

İzmir'in terk edilmiş köyü: Lübbey

İzmir'in Ödemiş ilçesine 13 kilometre uzaklıkta bulunan ve çeşitli nedenlerle halkının göç etmesi sonucu nüfusu 8'e düşen Lübbey Mahallesi, doğası ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor.

Ödemiş'te bulunan köyün neden terk edildiği merak konusu oldu. Köyün terk edilme nedeni ise tarım arazilerinin ve elektriğin olmayışı olarak açıklanıyor.

Lübbey Köyü’nün geçmişi antik çağlara kadar dayanıyor. Lübbey’in de içinde bulunduğu Ege’deki birçok bölge, tarihte Türkmen beyliklerine ev sahipliği yapmış. 1300’lerin başından itibaren bölgede hüküm süren Aydınoğulları bir Türkmen beyliğiydi. Beyliğe başkentlik yapan Birgi, Küçük Menderes havzasının Ödemiş’e bağlı bir başka tarihi yerleşim yeri olmuştu. Lübbey’in kuruluş tarihi ile ilgili kesin bir bilgi olmasa da geçmiş tarihine göre değerlendirildiğinde 19. yüzyıl sonunda kurulmuş bir Türkmen yerleşimi olduğu düşünülüyor.

Yürüyüş sporu yapanlar ve fotoğraf tutkunlarının gözde ziyaret noktalarından olan Lübbey, turistik anlamda da gelecek vadediyor.

Lübbey, Efeler Yolu yürüyüş rotasının açılması ile birlikte hareketli günler yaşamaya başladı.

İzmir'de bir hayalet köy daha Sazak köyü

İzmir'in terk edilmiş köylerinden biri de Sazak Köyü. Köy bir zamanlar Rumların yaşadığı bir köyken, Rumların terk etmesi ile birlikte geriye yıkık dökük kalıntılar kalmış.

Sazak Köyü, İzmir'in Karaburun ilçesinde yer almaktadır. Köyde bir zamanlar Rumlar yaşarmış. 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan mübadele anlaşması sonrası Rumlar köyü terk etmiş ve Sakız Adası'na yerleşmiş. Daha sonra boş kalan köye define avcıları dadanmış. İyice talan edilen köyden geriye ise yıkık dökük tarihi kalıntılar kalmış. Köyde sadece Rumların değil, az sayıda Türk'ün de yaşadığı belirtiliyor. Köyde hem cami hem de kilise kalıntısı bulunurken, aynı zamanda hem gayrimüslim hem de Müslüman mezarlığı da yer alıyor.

Alınan bilgiye göre köy terk edilmeden önce de Razaki üzümü, şarabı ve pekmezi ile ünlü bir köymüş.

Şuan da tamamen yok olsa da bir zamanlar bu köyün bir iskelesi varmış ve köy ticaret merkeziymiş.

Terk edilmiş hüzünlü görüntüsü olan köy, Karaburun'a yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunuyor.

Hayatın olmadığı köy, dar sokakları ile ve birbirine yakın yapılmış yıkık evlerle dikkat çekiyor.

Köyün restore edilerek turizme kazandırılması hedefleniyor.

Bir zamanların en büyük köyü: Dereköy

Terk edilmiş köylerden biri de Gökçeada'da bulunan Dereköy. Köyde sadece birkaç ev bulunuyor.

Artık burası SİT alanı olduğu için yapılaşmaya da izin verilmiyor. Mübadele zamanında köy halkı her şeyini bırakıp Yunanistan'a gitmiş. Sonrasıda ise kimseler bu köye yerleşmemiş.

Diğer Rum köylerinin hep yamaçta yer almasına rağmen bu köy düz bir alanda bulunuyor.

Köyde karşınıza terk edilmiş kahveler, kiliseler, evler ve çamaşırhane çıkıyor. İşlevini yitirmiş olsa da köyde suyu akan bir çamaşırhane bulunuyor.


Batık kent: Savaşan Köyü

Terk edilmiş köylerden biri de Şanlıurfa'da bulunan Savaşan Köyü. Köy, baraj nedeniyle büyük kısmı sular altında kalınca boşaltılmış. Köy halkı buradan 30 km ötede bulunan başka bir köye yerleştirilmiş.

Köyden geriye ise terk edilmiş taş evler kalmış. Halfeti ilçesine gelen ziyaretçilerin tekne turuyla görebildiği ve büyük bölümü sular altında kaldığı için "batık kent" olarak nitelendirilen Savaşan köyü, bölgeyi ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği yerlerin başında geliyor.

Savaşan Köyü, Fırat Nehri'nin ihtişamına karşı kurulmuş etkileyici bir köy. Savaşan Köyü'nün en etkileyici manzarası ise gövdesini sulara gömmüş olan cami minaresi.

Kaynak: Haber Merkezi