Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Bayraklı ilçesinde bulunan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti 100. Yıl İlkokulu’nda İşgücü Uyum Programı kapsamında çalışan temizlik görevlisi D.T, 8 yaşındaki öğrenciyi taciz etmişti. D.T’nin tacizde bulunduğu öğrenciye, 'Seninle sevgili olacağız' dediği ve fiziksel tacizde bulunduğu, öğrencinin durumu öğretmenine anlatması üzerine D.T hakkında şikayette bulunduğu ve işine son verdiği öğrenilmişti. D.T, gözaltına alındıktan kısa süre sonra serbest bırakılmış, olay kamuoyunda tepkiyle karşılanınca D.T tekrar gözaltına alınarak tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Veli-Der İzmir 2 Nolu Şube, olayın yaşandığı okulun önünde yaşananlara dair basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Veli-Der İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Turgut Aydın, davanın takipçisi olacak belirterek, “Çocuklara yönelik işlenen suçların cezasız bırakılmasını kabul etmeyeceğiz. Hiçbir çocuk, hiçbir veli yalnız değildir. Çocuklarımızın eşit, parasız, nitelikli, güvenli, kamusal eğitim hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Çocuk istismarı politiktir
Faillerin cezasız bırakılarak ödüllendirildiğini söyleyen Aydın, “Hep söylüyoruz; çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet, istismar ve cinayetler politiktir. Yıllardır sürdürülen iyi hal indirimlerinin, cezasızlık politikalarının, çıkarılan afların sonucudur. Kadınların, kız çocukların haklarını yok sayan, hakim ataerkil zihniyet, failleri cezasız bırakarak ödüllendirmektedir. Bu da kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddet olayının her geçen gün daha da artmasına yol açmaktadır. Okulda yaşanılan istismara neden olan, aynı zamanda uygulanan bu politikalardır” diye konuştu.
Kadrolu ve güvenceli çalışma gerek
İşgücü Uyum Programı kapsamında istihdam edilen personellerin güvencesiz ve kadrosuz çalıştığını, okullara temizlik ve güvenlik görevlisi atanması gerektiğini kaydeden Aydın, şöyle konuştu:
“Milli Eğitim Bakanlığı kamusal sorumluluğunun gereği olarak kadrolu, güvenceli istihdamla temizlik görevlisi ataması yapması gerekirken kamu hizmetlerinin de tasfiyesi anlamına gelen İşgücü Uyum Programı'nı bu eğitim öğretim yılı ile hayata geçirdi. Bu uygulama ile asgari ücretin yarısının da altında, güvencesiz ve yalnızca haftada 3 gün çalışmak üzere temizlik personeli gönderilmektedir. Bu durum da okullarda temizlik ve çocuklarımızın sağlık sorunlarını her geçen gün artırmaktadır. Ancak bu programın, çocukların pedagojik ihtiyaçlarını, çocuğun üstün yararını yok sayan ve güvenlik riskine de neden olabilecek başka sakıncaları da bulunmaktadır. İşgücü uyum programı ile geçici, yarı zamanlı istihdam edilen kişiler, öncesinde çocuklarla iletişim vb konularda pedagojik anlamda eğitim almamaktadır. Diğer bir sorun da özel politika gerektiren grup adı altında hükümlü kişiler de İşgücü Uyum Programı kapsamında okullarda çalıştırılmaktadır. İşlenilen suçlar kapsamında bu kişilerin çocuk istismarı, çocuklara, kadınlara yönelik şiddet vb suçlardan hüküm giymiş olmasının yaratacağı sonuçlar görmezden gelinmektedir.”
Hiçbir çocuk yalnız değildir
Yaşanan taciz olayının takipçisi olacaklarını ve hiçbir çocuğun yalnız olmadığını belirten Aydın, şu ifadeleri kullandı:
“Zamanlarının büyük bir bölümünü okullarda geçiren çocuklarımız sadece öğretmenlere ve okul idarecilerine değil, yardımcı personel de dahil tüm okul personelinin sorumluluğundadır. Milli Eğitim Bakanlığı ve tüm kamu yöneticileri çocuklarımızın yaşamlarından, can güvenliğinden sorumludur. Okullarda çocuklarımızın can güvenliği ve temizlik sorunları kalıcı ve sürdürülebilir olmayan geçici istihdam gibi palyatif çözümlerle değil, kadrolu iş güvenceli pedagojik eğitim almış kalıcı istihdamla çözülmelidir. İşgücü uyum programı sonlandırılmalı, bütçe takvimin başlamasıyla birlikte bütçeden kadrolu, güvenceli temizlik görevlisi atanması için yeterli bütçe ayrılmalıdır. Okulumuzda yaşanan istismar davasının da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Çocuklara yönelik işlenen suçların cezasız bırakılmasını kabul etmeyeceğiz. Hiçbir çocuk, hiçbir veli yalnız değildir. Çocuklarımızın eşit, parasız, nitelikli, güvenli, kamusal eğitim hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz.”