Ünlü yemek ve şarap eleştirmeni Vedat Milor, son yıllarda yaptığı programlarla ve sosyal medya paylaşımları ile dikkat çekiyor.

Kendisine ait bir de internet sitesi olan Milor, Muğla'da tavsiye ettiği mekanları açıkladı.

Vedat Milor'un Muğla'da tavsiye ettiği yerler şöyle:

Bodrum'da bulunan Maçakızı

Maça Kızı sadece plajdan ibaret değil. Otel ve lokanta aynı zamanda. Rasyonel ve modern bir işletme. Akşam mönüsü oldukça başarılı. Oldukça diyorum çünkü 2005 Corvus Blend No.2’ye (Merlot ve Shiraz) eşlik etmesi için ısmarladığım 6 saat fırınlanmış dana kaburga insanı şaşırtacak derecede kuru ve lezzetsiz. Param boşa gidiyor. Buna karşılık deniz ürünleri ve hamur işleri çok iyi. Kullanılan malzemeler taze ve bileşimler yalın tadı bozmadan ona katkıda bulunuyor.

Tavsiye edilen yemekler: Ahtapot Konfit, Jumbo Karides, Karidesli Gazpacho, Taze Kalamar, Çipura

Marmaris Denizkızı restoran

Lokanta salaş, ama mezeler ve balık taze gözüküyor. Muhammed Usta mutfakta işinin başında.
“Kaldığım pansiyondan sizi çok methettiler” diyorsunuz. “Abartıyorlar beyim” diye cevaplıyor. Lokanta kalabalık. Biz üç kişi kolay kolay masa beğenmiyoruz, ama lokanta çalışanları sabırlı. Sonunda yerleşiyoruz. Balık yiyeceğimiz için üç soğuk meze alıyoruz. Deniz börülcesi taze ve diri. Gerek fava, gerek patlıcan-biber plaki vasat üstü. Belli ki işini seven biri Muhammed Usta. Sonra uzun süredir yemediğim “avcı böreği”ni deniyoruz. Krep hamuru ince ve kızartma başarılı. Tek sorun içinde bol miktar lezzetsiz konserve bezelye olması. Buna karşılık “ahtapot ızgara” bu yaz yediğim en başarılı ahtapot ızgara. Yanındaki, içinde yaban kekiği ve iyi dövülmüş karabiber olan sos da başarılı. Bizde birçok lokanta karabiber tanesini dövmeden sosa ekler ve lezzet dağıtılmadığı gibi genziniz yanar. Belli ki Muhammed Usta rafine bir aşçı. Gerek doğal sosları iyi hazırlıyor, gerek de ızgara ustası. Kalamar ızgara taze yerli kalamardan ama iki eksi puanı var. Kalamar iyi dövülmemiş ya da yeteri kadar marine edilmemiş. Bir de iyi temizlenmemiş. Düğmesi ya da gagası duruyor. Öte yandan içine defne yaprağı kokusu sinmiş ve mevsime göre oldukça yağlı “fangri” balıkları kusursuz.

Tavsiye edilen yemekler: Ahtapot Izgara, Fangri

Bodrum'da bulunan Limon Gümüşlük


Biraz derme çatma masa-sandalye ve koltukları manzarası olağanüstü bir yamaca asimetrik yerleştirmişler. Herkes güneşin batışını boyun krampına maruz kalmadan seyredebiliyor.
Böyle bir ortamda insanın canı limonçello çekiyor tabii. Kendi yaptıkları kremalı bir limonçello var. Hafif tatlımsı. Özellikle bayanların hoşuna gidecek cinsten. Limonçello faslından sonra yemekleri ısmarlıyoruz. Meze tabakları iki kişilik. Tam 11 çeşit Ege ağırlıklı meze. Yaprak sarma, kabak çiçeği dolma, pazı kavurma, mercimek köfte, fava, patlıcan salata, ıspanak salata, taze börülce, buğdaylı yoğurt, Kürt köftesi. Mezelerdeki ortak özellik yavan olmamaları. Yani zeytinyağı, nar ekşisi, limon, zeytinyağı, sarmısak, maydanoz gibi lezzet veren malzemelerden kaçınılmaması. Maalesef tavsiye ettikleri ahtapotu beğenmiyorum. Soya sosunda marine etmişler, önce mangalda ve sonra güveçte pişirilmiş. Bol sarımsaklı, domatesli ve biberli. Bunlara diyeceğim yok ama ahtapot lezzetli değil. Herhalde dondurulmuş ahtapot kullanılmış.


Tavsiye edilen yemekler

Paçanga Böreği, Kalamar Izgara, Taze Börülce, Kremalı Limonçello ve Parfe

Marmaris Manzara restaurant


Bu düzey bir balık lokantası işletmek için birkaç kural gerekli. İlki, ürün kalitesi. Tazelik yetmiyor. Deniz ürünlerinin aromalı olması için belli zamanlarda, belli derinlikte ve akıntısı güçlü yerlerde avlanması şart. İkincisi pişirmede minimalizm şart ama bu yavanlık demek değil.
Marinasyon, çeşnilendirme ve pişimdeki ayrıntılar çok önemli. Narin deniz ürünlerini özlerinden ödün vermeden pişirmek için bilgi, sabır ve iyi bir burun gerek. Dahası da var: Yemeklerde bileşimler konusu… Aynı yemekte bulunan farklı malzemelerin tek tek kaliteleri kadar birbirleriyle uyumu ve genel denge çok önemli. Yemeklere bakarsak… Akyabalığı ceviche… Çam balı, hardal ve avokadoyla marine karides… Her ikisinde de ana malzeme, yani balık ve karides, küçük nüanslarla dokuları korunarak ve aromalarından kaybetmeden sınıf atlamış. Reyhanlı ve soğanlı domates salatasıysa başlı başına referans noktası. Köyden doğrudan tabağınıza gelmiş. Ne kadar basit, değil mi? Ama işte bu basit şeylere bile artık şükretmeye başladık. Gene marine edilmiş karavida da çok iyi, yerken adeta denizin tadını alıyorsunuz. İyi ürünü aşırı makyajlayarak bozmak kolay ama küçük dokunuşlarla çıta atlatmak zor. Sarımsaklı yoğurdu altta olan kavrulmuş deniz börülcesinde de deniz kenarından o sabah toplanmış börülce lezzetini aldım. Az krema ve şarapla emülsifiye edilmiş dereotlu enginar, bulsam her gün yiyeceğim bir yemek. Şölen devam ediyor. Ekşili viski sosla gelen karavida ızgara ve biberiyeyle tütsülenmiş karides çok başarılı. Tereyağında pişmiş ve sosunu emmesi için ekmek üstü sunulan kerevitse benim için dayanılmaz bir lezzet. Meşe kömüründe iskorpit balığı yine bir referans noktası. O kadar sulu ki İspanya’daki Asador Etxebarri Restaurant’ın klasiği ‘besugo’yla (mercan benzeri) kıyaslanmayı hak ediyor. Yarma buğdaydan risotto’yla sunulan ve yumurtaları sos haline getirilmiş langusta da belli ki Manzara’nın klasiği. İleride bozar, bozmaz; bilemem. Ama 80’li yıllardan beri Avrupa’nın ve Japonya’nın deniz ürünü odaklı en iyi restoranlarını ziyaret eden biri olarak bu yediklerimin ülkemizdeki standartların hayli üstünde olduğunu söyleyebilirim. Bir de o tatlı olmasa kendinizi ülkemizde olduğunuza inandırmak için kolunuzu çürütürcesine çimdiklemeniz gerekecek.

Tavsiye edilen yemekler: Deniz Börülcesi, Domates Salatası, Marine Çiğ Karavida, Kremalı Enginar, Ekşili Viski Sosla Izgara Karavida, Tereyağında Kerevit, İskorpit, Yarma Buğdaydan Risotto ve Langusta

Editör: Özlem Çimen Durmaz