Batuhan KAYA/İz Gazete-Zafer Partisi (ZP) Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, GİK Üyeleri ve Başkanlık Divanı Üyeleri, Zafer Partisi İzmir İl Teşkilatı üye katılım toplantısına katıldı. Şehirlioğlu ve Zafer Partisi İzmir İl Teşkilat Başkanı Naşit Birgüvi toplantıda, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutuklanması ve yarın gerçekleştirecekleri “Mehmetçik Katillerine Geçit Yok” adlı miting hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Birgüvi’nin konuşması sırasında sık sık, “Gençler burada, hocasının yanında” ve “Tehdit, şantaj gözdağı, yıldıramaz Özdağ’ı” sloganları atılırken, Birgüvi, Özdağ’ın tutuklanmasına karşın, “Genel başkanımız cezaevinde olabilir ama hepimiz Özdağ’ız” diye konuştu.
“190 kilometre hızla İstanbul’a götürdüler”
Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, ZP Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Ankara’da gözaltına alındıktan sonra saatte 190 kilometre hızla İstanbul’a götürüldüğünü ifade ederek, “Baştan sona hukuksuz bir soruşturma açıldı çünkü bu konuşma Antalya’da yapıldı ve Antalya Savcılığının çalışma yapması gerekirdi ya da Ankara olabilirdi, olmadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu soruşturmayı başlatarak, etrafında 3 tane koruması varken, Türkiye’den kaçacak son kişi Ümit Özdağ iken, korumalarına, ‘siz durun bakalım’ diyerek genel başkanımızı gözaltına aldılar ve 190 kilometre süratle İstanbul’a götürdüler. Kendimizi hastaneye bile yetiştiremedik ve kimseyi görüştürmediler. Düşünün, bir siyasi partinin genel başkanı içeri giriyor, bir teröristbaşı dışarı çıkıyor” dedi.
“Tutuklanmayı Kayseri Olaylarına bağlamak istediler”
Özdağ’ın tutuklanması için bir gerekçe yaratarak Kayseri olayını öne sürdüklerini belirten Şehirlioğlu, “Genel başkanımızı kimseye göstermeden gözaltına alıyorlar. Tabi burada Zafer Partisi gönüllüleri, kendisini Türk hisseden herkes bunu bir borç olarak, genel başkanıma bir borç olarak Vatan Caddesi’nin önünde binlerce kişi toplanıyor. Atılan sloganların en önemlisi biraz önce gençlerimin söylediği gibi ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sloganıdır. Normalde olması gereken nedir, o gece ifadesi alınabilir çünkü bir siyasi parti genel başkanıdır, ama yapmadılar ve ertesi sabaha bıraktılar. İçi bomboş olan bir dosyayla mahkemeye çıkarılması, savcının ifade alması mümkün değildi. O zaman dosyaya bir şey eklemeleri gerekiyordu. Sayın Genel Başkanımın milletvekili olduğu zaman atmış olduğu tweetlere kadar indiler ve olayı Kayseri’ye bağlamak istediler. Neymiş, Kayseri’deki toplumsal patlamanın sebebi Ümit Özdağ imiş. Boyum kadar kitapları olan ve kitapların hepsinde, ‘bu sığınmacılar politikası bizim sonumuzu getirecek’ demesine rağmen sanki bu tweetlerde bunları dile getirmiş gibi bir suçlamayla savcılık ceza istedik. Kayseri’den bir rapor istediler, Kayseri olayları başladığı anda bunun nasıl başladığı, Suriyeli bir ailenin başka bir Suriyeli ailenin çocuğunu istismar etmesi toplumsal patlamaya dönüştü” diye konuştu.
“Kayseri’den düzmece bir rapor geldi”
Şehirlioğlu, Kayseri Emniyeti’nin olaylar hakkında verdiği raporun “düzmece” olduğunu söyleyerek, “Bunun ucunun bize dokunabileceğini bildiğimiz için 2 genel başkan yardımcısı arkadaşımızı hemen Kayseri’ye gönderdik ve bütün paylaşımlarımızda ‘bu provokasyonlara alet olmayın’ dedik. 1065 kişi gözaltına alındı ve içinde hiçbir Zafer Partili yok. Dünya kadar tweetler atıldı ki hocanın tweetleri içerisinde ‘aman provokasyonlara alet olmayın’ diye bir tweet de vardı. Savcılık Kayseri’den bir rapor istedi ve bu Kayseri olayından Emniyet bir rapor düzenledi ve İstanbul’a gönderdi. Oradaki Genel Başkan Yardımcımız oraya gittiği andan emniyet ile beraber, ‘iyi ki geldiniz’ diyorlar. Baştan sona kadar bizimle beraberler, hiçbir ses seda yok ama aylar sonra düzmece bir raporlara bir şekilde genel başkanımızı tutuklamaya getirecek bir raporu Kayseri’den düzmece olarak gönderdiler. Bunun hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bu gayri hukuki tutuklama hepimizi etkiledi ama Zafer Partisi olarak bütün kurullarıyla genel başkanımıza layık olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“2’nci açılım sürecine kesinlikle karşıyız”
Bahçeli’nin çağrısını yaptığı 2’nci açılım sürecinin tam karşısında durduklarını ifade eden Şehirlioğlu, “Bu açılım sürecinde karakollardaki arkadaşlardan şikâyet geliyordu, ‘hocam karakola gelip karşımızda hacet gideriyorlar’ diye şikâyet geliyordu. Bir açılım süreciydi, akabinde Hendek Olayları oldu ve 794 şehit verdik. Şimdi, bir meclis başkan vekili ki bu zaten başlı başına bir ayıptır. Bir başkan vekili, bir teröristbaşına bir anlaşma yapmak üzere götürülüyor. Türkiye’deki hukuksuz işlemlerin ne olduğuna bir örnek de o grubun içinde, bir belediye başkanı görevden alınıyor ve terörist uzantısı siyasi partinin üyeleriyle beraber İmralı’ya gidiyor. 2’nci açılım sürecine kesinlikle karşıyız, milletimizi uyarmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Bizi ancak öldürürlerse sustururlar”
Genel Başkanın tutuklanma gerekçesi olarak süreci baltalayacaklarını açıklamak olduğunu söyleyen Şehirlioğlu, “Bugüne kadar bu 22 yıllık AKP iktidarının Türkiye’mizi karşı karşıya bıraktığı bu ekonomik, siyasi ve güvenlik sorunlarını içeren bu çöküş Zafer Partililer sayesinde baltalanmaya ve önü kesilmeye başladı, bu da bir korku dönemi yarattı. Nasıl susturacaklar? Dediler ki ‘Genel başkanlarını içeri alırsak susarlar’. Susmayız, ancak öldürürseniz susturursunuz” dedi.
“Genel başkanımızın tutuklanması muhalif cepheyi yakınlaştırdı”
Şehirlioğlu, Özdağ’ın tutuklanması ile muhalif cephenin yakınlaştığını aktararak, şöyle konuştu:
“Genel başkanımızın bu şekilde hukuksuz olarak tutuklanması aslında hükümete karşı ciddi bir muhalif cepheyi yakınlaştırdı. Orada siyasi olarak çok farklı düşüncelerimiz olabilir ama CHP oradaydı, İYİ Parti oradaydı, BTP oradaydı, milletvekilleri oradaydı, bağımsız milletvekilleri oradaydı. Aslında kendisini Türk bayrağına adamış herkes oradaydı. Bu nedenle onların da bu hukuksuzluğa karşı bizim yanımızda olması ve onu göstermesi, bu hafta içinde hepsiyle görüşmem oldu hepsi genel başkanımızı Silivri’de ziyaret edecekler. Dün de CHP Genel Başkanı ile bir aradaydık, kendi kurullarına da bu konuda talimatlarını ilettiler. Her partiden herkesi yarın ‘Ümit Özdağ yalnız değildir, Türkiye’de bir hukuk sorunu yaşanmaktadır ve Mehmetçik Katillerine Af Yok sloganlarıyla’ yarınki mitingimize davet ettik’. Bize çok büyük bir katılımla destek verecekler.”
“Zamanında ‘heykeli dikilecek’ dedikleri savcı yurtdışına kaçtı!”
Şehirlioğlu, geçmiş dönemde FETÖ’cü Savcı Zekeriya Öz için söylenen, “heykeli dikilecek” sözlerini hatırlatarak, zamanında, ‘heykeli dikilecek’ dedikleri savcı yurtdışına kaçtı” ifadelerini kullandı.
“Mitingimizle toplumsal bir tepki vereceğiz”
Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi, İzmir’de gerçekleştirecekleri mitingle toplumsal bir tepki vereceklerini kaydederek,“Genel Başkanımız ‘İzmir’de mutlaka miting yapalım ve sesimizi oradan duyuralım’ dediler. Programlarımızı hemen revize ederek bugünkü programı genel başkanımızın da katılacağı şekilde tanzim ettik ki bu süreci yaşadık. Buradan ayrıldıktan sonra 2 ilçe başkanlığımızın da açılışını yapacağız. Yarın, miting programlarımızın 3’üncüsünü İzmir Bornova’da, Cumhuriyet Meydanı’nda hep birlikte gerçekleştireceğiz. Yarınki mitingin Zafer Partisi ailesi için önemi çok büyük çünkü bizim burada Zafer Partisi Teşkilatı olarak İzmir ile bütünleşip toplumsal bir tepki vermemiz genel başkanımızı içeri atan iktidara bir cevap olacak.22 yıllık iktidarlarından adaletsizliği, hukuksuzluğu ellerinden bırakmayan, insanları sindiren ve son yıllarda siyasilere aba altında sopa gösterip genel başkanımızı dahi darbe dönemlerinde dahi yaşanmayan bir şekilde cezaevine attılar. Bu uygulamayı lanetliyorum” dedi.
“Teröristle pazarlık yapılır mı?”
Birgüvi, Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan 2’nci çözüm sürecini, “teröristle pazarlık yapılır mı?” ifadeleriyle reddederek, “MHP’nin Genel Başkanı Devle Bahçeli sabah kalkıyor, ‘teröristbaşına umut hakkı verelim ve gelsin gerekirse gazi mecliste konuşsun’ diyor. Aynı Devlet Bahçeli aylar öncesinde, ‘DEM kapatılsın, teröristler parlamentodan atılsın’ diyordu. Ne olduysa, kimlere ne söz verdiler kapalı kapılar ardında ne pazarlık yaptılarsa akşamdan sabaha böyle bir davet geliyor. On binlerce şehit ve gazi verdik, milyarlarca lira devlet bütçesinden para harcadık. Teröristle pazarlık yapılır mı? Hani teröristlerin ayak numarasına kadar biliyorduk?” şeklinde konuştu.
“Sandılar ki genel başkan içeri girince susacağız”
Özdağ tutuklandıktan sonra Zafer Partisi örgütlerinin susacağının zannedildiğini ifade eden Birgüvi, “Biz yalnızca toprağa düşünce susarız” ifadelerini kullanarak, “Partinin üye kayıtlarından dolayı sitemiz çökmüştü. Genel başkanımız tutuklandıktan sonra İzmir’de üye patlaması yaşadık. Sabahın saat 7’sinde birçok ilçemizde, binalarımızın önünde vatandaşlar ‘partinin kapısını açın’ diye bana telefonla ulaşıyorlardı. Sandılar ki genel başkan içeri girince parti teşkilatları susacak, vatandaşlar sinecek. Hayır, az sonra katılım töreniyle birlikte bir şeyi daha muhataplarının gözüne sokaraktan üye kayıtlarımızı gerçekleştireceğiz. Zafer Partilileri, vatan severleri yıldırmak kolay değil. Biz ancak toprağa düştüğümüzde susarız” dedi.
“Onlara en büyük tokadı meydanlarda atacağız”
Birgüvi, açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
“Genel Başkanımızı içeri almakla süreci baltalamamızın önünü kestiğimizi sananlara en büyük tokadı meydanlarda atacağız.”