Diz kireçlenmesi, diz eklemindeki kıkırdak dokunun hasarıyla başlayan, kemiklerin birbirine sürtünmesi sonucu eklemin yapısının bozulduğu bir sağlık sorunu olarak dikkat çekiyor. Orta ve ileri yaş grubunda sık görülen bu rahatsızlık, genellikle 55 yaş üzerindeki bireylerde tanı alıyor. Fazla kilo, genetik faktörler, travmalar ve bazı sistemik hastalıklar, kireçlenmenin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Genç yaşlarda ise kırıklar, romatizmal hastalıklar ve obezite gibi durumlar risk faktörleri oluşturabiliyor.
En önemli belirti: Diz ağrısı
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, diz ağrısının kireçlenmenin ilk ve en önemli belirtisi olduğunu belirtti. Dr. Pehlivanoğlu, “Hastalar yürüme sırasında şiddetlenen, gece uykusunu bölen ve yaşam kalitesini düşüren ağrılarla karşılaşabilir. Yürüme güçlüğü, diz kilitlenmesi, ses gelmesi ve dizin içe eğrilmesi sıkça görülen diğer belirtiler arasında” dedi. Bu belirtilerin diz çevresindeki kaslarda zayıflamaya yol açtığını ve fiziksel aktiviteyi kısıtladığını vurguladı.
Ameliyatsız tedavi yöntemleri
Dr. Pehlivanoğlu, başlangıç tedavisinde ağrı kesiciler, iltihap giderici ilaçlar, fizik tedavi ve kilo kontrolünün yer aldığını söyledi. Ayrıca kortizon, hyaluronik asit ve PRP gibi enjeksiyon tedavilerinin semptomları hafifletmek için uygulandığını ifade etti. “Bu yöntemler kalıcı çözüm sunmasa da ağrıyı azaltarak hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefler” dedi.
Ameliyat gerektiren durumlar
İleri evre kireçlenmede ameliyat dışı yöntemlerin etkisiz kalması durumunda, diz protezi ameliyatının altın standart olduğunu belirten Dr. Pehlivanoğlu, “Bu ameliyatla hastalar daha rahat hareket edebilir, günlük aktivitelerine dönebilir ve hatta spora başlayabilir” diye konuştu. Genç yaşta protez adayı olamayan hastalar için ise kemik ameliyatlarıyla eklemler korunarak, yaşam kalitesi artırılabiliyor.
